'Türkiye Böyle Gitmeyecek'

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Çanakkale'de belediye sosyal tesislerinde toplanan kalabalığa seslendi.Çanakkale halkına, CHP'ye ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan'a desteklerinden dolayı teşekkür eden Baykal, ''Çanakkale'de 5 kez CHP'nin 6 oklu bayrağını, Mustafa Kemal Atatürk'ün laik demokratik Cumhuriyet inancını ve sosyal belediyecilik düşüncesini Çanakkale halkı muhteşem şekilde sahiplenmiştir'' diye konuştu.
Bir kez seçim almamın mümkün olduğunu, ikinci kez seçim almanın belli bir başarı ile mümkün olduğunu, 3. kez seçim almanın o başarının tartışma götürmez bir düzeyde olmasını gerektirdiğini anlatan Baykal, 4. ve 5. kez bir partinin seçimi almasının, artık o seçimin, o seçimi yapan insanların gözünde bambaşka bir anlam kazandığının ifadesi olduğunu söyledi.
Bu seçimde insanların Çanakkale'ye sahip çıkmak için, onun ötesinde Türkiye'ye, onun da ötesinde Türkiye'nin temelindeki Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerine sahip çıkmak için oy kullandıklarını, bunu bildiklerini ve bununla iftihar ettiklerini kaydeden Baykal, şöyle konuştu:''Buradaki bu görkemli topluluğa bakınca sizin 29 Mart seçimleriyle içinizdeki siyaset özlemini tam gideremediğinizi düşünüyorum.
Bir şeyler eksik kalmış, öyle bir duygu içinde olduğunuz izlenimini alıyorum, bilmem yanılıyor muyum? Yani siz diyorsunuz 29 Martta biz bir dönemi verdiğimiz oylarla kapatmadık. 29 Martta yeni bir dönemi açtık der gibi bir haliniz var. Bir dönemi kapatmadınız, yeni bir dönem açtınız galiba. Türkiye'ye bir ufuk çizdiniz, Türkiye'ye gelecek perspektifi verdiniz, Türkiye'nin önüne bir hedef koydunuz, aydınlık Türkiye için umutları tazelendirdiniz, bekleyişleri yükseltirdiniz, heyecanları, coşkuyu arttırdınız. Haydi bakalım daha ileriye duygusuyla o sandıkla aldığınız sonuçla coştunuz gibi bir manzara var.
Bunu Çanakkale'de de Türkiye'de gittiğim her yerde de görüyorum. İnsanlar bu seçimle tam tatmin olmamışlar, onları tam kesmemiş bu seçim. 'Daha gerisi gelsin' diyorlar. 'Önümüze bir ufuk koydunuz bunun gereğini yapacağız' diyorlar.''Deniz Baykal, ''Türkiye'nin bulunduğu durumun kabul edilebilir bir durum olmadığını, Türkiye'nin böyle devam edemeyeceğini, ülkeyi yeni bir istikamete koymak durumunda olduklarını'' dile getirdi.

''Türkiye'nin ekonomisinin değişmesi gerektiğini, tarımın, çiftçinin halinin perişan olduğunu, bunu böyle sürdürmenin mümkün olmadığını, çiftçi ve esnafın çöktüğünü, en büyük sıkıntıyı ise emeklilerin yaşadığını'' söyleyen Baykal şöyle devam etti:''Emeklilin ağzına bir parmak bal çaldılar, önce 'artış yapacağız' dediler. Yüzde 2'lik bir artış yaptılar.

Ondan sonra artık emeklinin, bütün Türkiye'nin bilincinde, bunun böyle devam edemeyeceğini herkes biliyor. İçlerden, gönüllerden geçen bir temenniyi sanki uygulanacak bir politikaymış gibi söylediler. 'Asgari 900 milyon maaş verilecek, maaşlar birleştirilecek ve 900 milyona çıkarılacak' dediler. Herkes umutlandı 'acaba inşallah oluyor mu?' derken birden bire bunun maalesef boş bir söz olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Bunları biliyoruz. İş bulamayan gençlerimizin, ev kadınlarımızın sorunlarını, hepsini biliyoruz. Türkiye ciddi bir yeni ekonomik iddia sergilemek zorunda.'

'-''EKONOMİYİ BÜYÜK SIKINTILAR İÇİNE SÜRÜKLEDİLER''-

Deniz Baykal, ''yıllarca Türkiye'nin borç parayla ithalatının artırıldığını, içeride üretim yapan çiftçinin, ara malı yapan sanayi ve yerli sanayinin perişan edildiğini'' savunarak, ''Türkiye'de ekonominin büyük sıkıntılar içine sürüklendiğini'' dile getirdi
.''İşsizlik rakamlarının açıklandığını ve rakamların Cumhuriyet tarihinin rekoru olduğunu'' söyleyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:''Türkiye ne günler gördü geçirdi. 29 bunalımını yaşadı Türkiye, 2. Dünya Savaşını yaşadı Türkiye. Kore Savaşı günlerini yaşadı, Kıbrıs Savaşı günlerini yaşadı, 1973 petrol bunalımını yaşadı Türkiye.
Bütün dünya krizlere girdi, onları yaşadı. 2001 krizini yaşadık, bunların hiç birisinde yaşanmamış işsizlik oranı geride bıraktığımız şubat ayında yüzde 16.1 olarak ortaya çıktı. Bunu haklı kılacak ne şart var Türkiye'de.'Dünyada kriz var' diyorsunuz, dünyadaki hiç bir ülkede yüzde 16.1 işsizlik yok. Ne ABD'de var, krizin olduğu ülke ABD'dedir. Ne Avrupa'da, ne de Japonya'da var. Türkiye'de var. Ne o 'teğet geçti' diyor. İyi ki teğet geçti, teğet geçmese ne olacak, bu ne biçim iş.İktidar durumun farkında bile değil, ne yapılması gerektiğini bildiği yok, maalesef bir böyle geçiştirmeye yönelik siyasi bir söylemle işi yatıştırmaya yönelik bir anlayış içindeler.

Gerçekçi olacaksınız, sorunun adını koyacaksınız, milletle paylaşacaksınız. Varsa paylaşılacak, adaletle paylaşacaksınız. Milletin önüne bir ufuk koyacaksınız. Hep beraber aşacağız bu güçlükleri diyeceksiniz, güçlüğü söyleyeceksiniz. 'Yok yok bir şey diyorlar' bunun bedelini vatandaş ödüyor.''

-''BAŞBAKAN ŞİKAYET EDİYOR, BÜROKRASİ VARMIŞ''-

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bankalardan şikayet ettiğini anımsatarak, ''O bankaları yabancılara satan sen değil misin? Sattığın bankalardan mı şikayet ediyorsun şimdi. Başbakan, 'bürokratik olirgaşi var' diyor, 'bankalar vatandaşa kredi vermiyor' diyor. Bürokrasi mi bıraktın sen. Herkesi tepeden tırnağa sen değiştirmedin mi? Müsteşarları, müsteşar yardımcılarını, genel müdürleri, daire reislerini, tümünü sen değiştirmedin mi? İlköğretim okul müdürlerine kadar elini uzatmadın mı?
Devletin bütün kadrolarını sen talan etmedin mi?'' dedi.Başbakanın, kendi damadının başında bulunduğu şirkete Sabah Gazetesini, ATV televizyonunu alması için 750 milyon dolarlık krediyi talimatla verdirdiğini iddia eden Baykal, ''Ondan sonra bir iş adamı 10 milyon dolar bir kredi almaya kalksa 'veremeyiz' diyor. Sen de çıkıp bunun meydan okuyuşunu yapıp vatandaşı inandırmaya çalışıyorsun. Sen kendin alıyorsun da vatandaşa niye verdirtemiyorsun. Bunlar ortada, Türkiye'de ekonomi böyle gitmez'' diye konuştu.