24 Haziran 2009 Çarşamba

Bankaların Wep Adresleri

Banka Adı Wep adresleri

ABN AMRO Bank N.V.. http://www.abnamro.com.tr
Adabank A.Ş.. http://www.adabank.com.tr
Akbank T.A.Ş.. http://www.akbank.com
Aktif Yatırım Bankası A.Ş.. http://www.aktifbank.com.tr
Alternatif Bank A.Ş.. http://www.abank.com.tr
Anadolubank A.Ş.. http://www.anadolubank.com.tr
Arap Türk Bankası A.Ş.. http://www.arabturkbank.com
Bank Mellat. http://www.mellatbank.com
BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası A.Ş.. http://www.bankpozitif.com.tr
Birleşik Fon Bankası A.Ş.. http://www.fonbank.com.tr
Calyon Yatırım Bankası Türk A.Ş.. http://www.calyon.com.tr
Citibank A.Ş.. http://www.citibank.com.tr
Denizbank A.Ş.. http://www.denizbank.com
Deutsche Bank A.Ş.. http://www.deutschebank.com.tr
Diler Yatırım Bankası A.Ş.. http://www.dilerbank.com.tr
Eurobank Tekfen A.Ş.. http://www.eurobanktekfen.com
Finans Bank A.Ş.. http://www.finansbank.com.tr
Fortis Bank A.Ş.. http://www.fortisbank.com.tr
GSD Yatırım Bankası A.Ş.. http://www.gsdbank.com.tr
Habib Bank Limited. http://www.habibbank.com.tr
HSBC Bank A.Ş.. http://www.hsbc.com.tr
ING Bank A.Ş.. http://www.ingbank.com.tr
İller Bankası. http://www.ilbank.gov.tr
İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş.. http://www.takasbank.com.tr
JPMorgan Chase Bank N.A.. http://www.jpmorgan.com/pages/international/turkey
Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.. http://www.ml.com.tr
Millennium Bank A.Ş.. http://www.millenniumbank.com.tr
Nurol Yatırım Bankası A.Ş.. http://www.nurolbank.com.tr
Société Générale (SA). http://www.sgcib.com
Şekerbank T.A.Ş.. http://www.sekerbank.com.tr
Taib Yatırım Bank A.Ş.. http://www.yatirimbank.com.tr
Tekstil Bankası A.Ş.. http://www.tekstilbank.com.tr
Turkish Bank A.Ş.. http://www.turkishbank.com
Turkland Bank A.Ş.. http://www.tbank.com.tr
Türk Ekonomi Bankası A.Ş.. http://www.teb.com.tr
Türk Eximbank. http://www.eximbank.gov.tr
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş.. http://www.ziraatbank.com.tr
Türkiye Garanti Bankası A.Ş.. http://www.garanti.com.tr
Türkiye Halk Bankası A.Ş.. http://www.halkbank.com.tr
Türkiye İş Bankası A.Ş.. http://www.isbank.com.tr
Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş.. http://www.kalkinma.com.tr
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.. http://www.tskb.com.tr
Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O.. http://www.vakifbank.com.tr
WestLB AG. http://www.westlb.com.tr
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.. http://www.yapikredi.com.tr

23 Haziran 2009 Salı

DENİZBANK'TAN AVANTAJLI KREDİ


Yalova Sanayi ve Ticaret Odası ile DenizBank arasında 72 aya varan vadeler ve özel faiz oranlarıyla kredi protokolü imzalandı.

Odanın Meclis Toplantı Salonu’nda düzenlenen imza töreninde YTSO Başkanı Celal Özel, DenizBank Marmara Bölge İşletme ve Tarım Bankacılığı Satış Müdürü Gökhan Temotaş, Yalova Şube Müdürü Celal Gözüsarı hazır bulundu.

Satış Müdürü Gökhan Temotaş YTSO üyesi işletmelerin 72 aya varan vadelerle “Sermayenize Destek Kredisi” ve yine 36 aya varan vadelerle “Eşit Taksitli” kredi imkanını, özel faiz oranlarıyla kullanabileceklerini söyledi.

Temotaş, ayrıca özel faiz avantajları sunan kredinin 500 bin TL’ye kadar 3 ay ödemesiz olarak kullanılabileceğini de dile getirdi.

YTSO’DAN EĞİTİM
YTSO Başkanı Celal Özel ise imza töreninden sonra yaptığı açıklamada Kredi Garanti Fonu, Kredi Destekleri, KOBİ Kredileri ve Kredi kullanım Süreçleri ile ilgili bir eğitim verileceğini söyledi. Kredi kullanımında teminat sıkıntısı çeken firmalar için bir panel düzenleneceğini kaydeden Özel, panele Kredi Garanti Fonu Bursa Şube Müdürü Tülay Çağatay, Fortis Bank Kobi Krediler Uzmanı Tuba Yeniçeri, Fortis Bank Kobi Segment Yönetimi Ahmet Güney Gönüllü ve Halkbank Kocaeli Ticari KOBİ Pazarlama Bölüm Müdürü Sevgi İnal’ın katılacağını bildirdi.

Yapı Kredi Ruble İle İşleme Başladı


Yapı Kredi Bankası, Rusya ile iş yapan müşterilerinin işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla Rus Rublesi ile işlem yapmaya başladı. Yapı Kredi'den yapılan açıklamada, Rusya ile iş yapan müşterilerinin işlemlerini kolaylaştırmak ve ithalat-ihracat işlemlerine aracılık etmek amacıyla Rus Rublesi ile işlem yapılmaya başlandığı bildirilerek.

"Yeni hizmet kapsamında müşteriler, Ruble üzerinden hesap açabiliyor, dış ticaret, giden/gelen döviz havale, virman, arbitraj, döviz alış-satış işlemlerini yapabiliyor" denildi. Açıklamaya göre, transfer işlemleri muhabir banka olarak Yapı Kredi Bank Moscow üzerinden gerçekleştiriliyor.

Bugün karne günü. İş Bankası, karnesini herhangi bir şubesine götüren 1 milyon öğrenciye ücretsiz kitap hediye ediyor.

İş Bankası, Türkiye’de bugüne kadar gerçekleştirilmiş en büyük kitap kampanyalarından biri olan “Karneni Göster Kitabını Al” ile bu yıl da 1 milyon ilköğretim öğrencisine karne ödülü olarak kitap armağan ediyor. Kampanya, 2008-2009 öğretim yılının tamamlandığı bugün İstanbul Merkez Şube’de onlarca çocuğun coşkulu katılımıyla başladı. İş Bankası üst düzey yöneticilerinin katılımıyla gerçekleşen kitap dağıtımına Sunay Akın da katıldı.

Geçen yıl, dünyanın en prestijli iletişim ödüllerinden “Avrupa Mükemmeliyet Ödülü”nü kazanan projeyi gelenekselleştirerek bu yıl da sürdüren İş Bankası, Türkiye ve KKTC’deki herhangi bir şubesine karnesini getiren ilköğretim öğrencilerine, karnelerindeki notlara bakmaksızın, “Yazarlarımızdan Masallar ve Öyküler” adlı kitabı hediye ediyor.

12 YAZARIN ÖYKÜLERİ

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından hazırlanan bu değerli seçkide, edebiyatımızın çok değerli 12 yazarının öykü ve masalları yer alıyor. Doğan Hızlan’ın “Sunuş” yazısını kaleme aldığı kitapta; Ömer Seyfettin, Eflatun Cem Güney, Yaşar Kemal, Sait Faik Abasıyanık, Nâzım Hikmet, Necati Tosuner, Yalvaç Ural, Aziz Nesin, Nezihe Meriç, Tahsin Yücel, Tarık Dursun K. ve Muharrem Buhara’nın öyküleri öğrencilerle buluşuyor. Çocukların yaz tatili sevincine katkıda bulunan kitabın “Sonsöz”ü ise Sunay Akın imzasını taşıyor.
İş Bankası, geçen yıl başlayan ve bu yıl ikincisi düzenlenen kampanya sonucu toplam 2 milyon kitap dağıtmış olacak.

'Çok Yaşlısın' diye Kredi Vermeyince Ceza Aldı

Macar Cetelem Bankası'na kredi için başvuran 77 yaşındaki kişiye kredi vermeyince bankaya 12 bin 500 dolar para cezası kesildi.

Macaristan Eşitlik Kurumu, bir kişinin kredi talebini, çok yaşlı olduğu gerekçesiyle ret eden Macar Cetelem Bankası'na 2,5 milyon forint (12 bin 500 dolar) para cezası kesti.

Kurumdan yapılan açıklamada, 77 yaşındaki emekli bir adamın çamaşır makinesi almak isteğiyle bankaya kredi talebinde bulunduğu, ancak banka yetkililerinin adamın çok yaşlı olduğu ve her an ölümle burun buruna kalabileceği gerekçesiyle kredi talebinin ret edildiği bildirildi.

Yaşlı adamın bankadan 10 ay içinde ödenmek üzere sadece 65 bin forint (325 dolar) kredi istediği, ancak bankanın bu talebe olumsuz yanıt verildiği vurgulanan açıklamada, bankanın suçlu bulunduğu, bu nedenle para cezasına çarptırdığı kaydedildi.

İş Bankası 80 Sube Açacak


İş Bankası'ndan yapılan açıklamaya göre, inşaatına 2007'de başlanan hizmet binası, 1287 metrekare arsa üzerinde, toplam 14 kattan oluşuyor. Binada İş Bankası'nın Adana'da bulunan birimlerinin yanı sıra ticari firmalara yüksek kalitede hizmet sunmak amacıyla açılan Adana Ticari Şube ile geçtiğimiz aylarda hizmet vermeye başlayan Seyhan Şubesi'nin yer aldığı belirtildi.

Adana'da halen, dördü ilçelerde olmak üzere toplam 27 şube ile faaliyet gösteren bankanın, Türkiye'nin her noktasına ulaşan yaygın şube ağını daha da genişleterek yıl içinde toplam 80 şube açmayı planladığı ifade edildi.

22 bine yakın çalışanı ve Türkiye çapında binin üzerinde şubesi bulunan bankanın, internet sitesi ve 4 bin 396 adet Bankamatik ile bireysel, kurumsal, ticari ve KOBİ müşterilerine 7 gün 24 saat hizmet verdiği ifade edildi.

Adana'daki yeni hizmet binasının açılışına, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince ile Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu'nun da katılacağı bildirildi.

20 Haziran 2009 Cumartesi

Merkez'den Bankalara Balans Ayarı


Yüksek kâr elde etmelerine rağmen kredi maliyetlerini düşürmeyen bankalar kredi kartı faizlerinde mecburi indirime gidiyor. Merkez Bankası, 1 Temmuz'dan geçerli olmak üzere kredi kartı faizlerinde yaklaşık 50 puanlık indirime gitti. Kredi kartlarında nakit ve alışverişler için uygulanan azami akdi faiz oranı yüzde 3,96'dan 3,49'a çekilirken, aynı oran gecikme faizinde aylık yüzde 4,71'den 4,24'e düşürüldü.



Merkez Bankası son yaptığı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında kısa vadeli faiz oranlarını 50 baz puan indirmişti. Gecelik borçlanma faiz oranı da yüzde 9,75'ten 9,25'e çekildi. Buna rağmen yüzde 11-12 faizle mevduat toplayan bankalar reel sektöre yüzde 25-30 ile kredi kullandırmaya devam ediyor.

Kredi kartı faizlerinin düşürülmesine ilişkin olarak Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, bankaların 1 Temmuz'dan itibaren belirlenen oranların üzerinde faiz uygulamayacağına dikkat çekildi ve bu oranları geçmemek kaydıyla oranların bankalar tarafından serbestçe tespit edilebileceği kaydedildi. Finans kuruluşlarının diğer ülkelerde olduğu gibi kredi kartı faiz oranlarını bireysel kredi faizlerine göre daha yüksek belirlediğine dikkat çekilen açıklamada, "Bu nedenle, kısa vadeli kredi gereksinimi olan kredi kartı sahiplerinin bu gereksinimlerini kredi kartları yerine tüketici kredileri yoluyla karşılamaları menfaatlerine olacaktır." denildi.

Merkez Bankası'nın Kredi Kartı İşlemlerinde Uygulanacak Azami Faiz Oranları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği, 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olmak üzere dün Resmi Gazete'de yayımlandı. TL cinsi faiz oranlarında indirime gidilirken dolar ve Euro'da ise herhangi bir değişiklik yapılmadı. Buna göre, aylık azami akdi faiz oranı Türk Lirası için yüzde 3,49, dolar için yüzde 2,54 ve Euro için yüzde 2,30 olacak. Aylık azami gecikme faizi oranı da lira için yüzde 4,24, dolar için yüzde 3,11 ve Euro için ise yüzde 2,82 uygulanacak.

KREDİ KARTINDA İŞLEM HACMİ DÜŞTÜ

Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre, Mart 2009 itibarıyla, toplam kredi kartı sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13 artarak 46,6 milyona, toplam banka kartı sayısı da yüzde 6 artarak 59,7 milyona yükseldi. Aynı dönem itibarıyla POS sayısı yüzde 9 artarak 1 milyon 629 bin 252, ATM sayısı ise yüzde 14 artarak 2 bin 321 düzeyine yükseldi. Yılın ilk çeyreğinde kredi kartı işlem hacmi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1 azalarak 46,2 milyar lira, banka kartı işlem hacmi yüzde 11 artarak 42,1 milyar lira oldu. Yıllık bazda kredi kartı işlem hacmi 191 milyar lira, banka kartı işlem hacmi ise 161 milyar lira düzeyinde gerçekleşti.

Küresel kriz yüzünden dünyanın önde gelen finans kuruluşları zarar açıklarken, Türkiye'deki bankalar ise kâr elde etmeye devam ediyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre bankacılık sektörünün bu yılın ilk dört ayındaki net kârı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 oranında artarak 7,2 milyar liraya çıktı. Sektörün geçen yıl ocak-nisan dönemindeki net kârı ise 5,5 milyar lira olmuştu. Bankacılık sisteminin 2008 yılındaki net kârı, bir önceki yıla göre yüzde 10,3 azalarak 13,3 milyar lira oldu.

Kredi Kartları


Evet ülke insanın hayatının tamda merkezinde olan bir konuyu kredi kartlarını anlatacağım bu gün size kendimce..Kredi kartları hayatımıza girdi gireli çeşitli badirelerden geçti toplum.İlkönce kredi kartlarını büyük iş adamlarına ve üst düzey gelir gruplarına kullandırdılar.

Sonraları bankaların çoğu yabancı sermayenin eline geçince yeni bankalar gördüler ülkedeki genç ve harcama yapacak insanların çokluğunu. Bununla ilgili yeni kampanyalar açarak kredi kartlarını sokakta, pazarda, alışveriş merkezinde, bankaların önünde ve en önemlisi üniversite kampusların da insanları yollarından alıkoyarak çeşitli promosyonlarla kart sahibi yaptılar. Yaptılar çünkü verdikleri kart sayısı onlara diğer rakipleri karşısında avantaj sağlıyordu.

Şimdi bile toplumda kredi kartlarıyla ilgili birçok travmalar yaşanırken kart dağıtmaya devam ediyorlar. Kendi adıma hiç kredi kartı istemediğimim banka bana sürekli mesajlar gönderiyor neymiş efendim son dört rakamı şu olan kredi kartınızı kuryemiz size ulaştıramamış, sonra başka bir mesaj kredi kartınızla size şu kadar puan verdik kullanın. Dahası var bu elime almadığım size ulaştıramadık dedikleri kart için birde zarflı pullu ekstre gönderiyorlar açıyorum puanınız 25 yıl veya puanınız şu olan ekstre. Bankaya gidip soruyoruz ben sizden kredi kartımı istedim de ulaştıramadınız. Almadığım karta neden hesap özeti gönderdiniz? Derhal bunu ortadan kaldırın dediğimizde pişkince efendim müşteri merkezini arayın söyle yapın böyle yapın gibi boş laflar.

Kendim bilinçli bir tüketiciyim. Tüketiciyi koruma derneğinin neredeyse ilk kurucu üyelerindenim. Bu ve bunun gibi bankaların adını rekabet kuralları açısından şimdilik yazmıyorum ama okurlarımdan kredi kartlarıyla ilgili sorun yaşayan okurlarım bana sorunlarını yazarlarsa bunları yazacağım. Ben kredi kartlarına karşı değilim bunu daha evvelde yazdım.

Kredi kartları insanları tefecilerin ve paralı akrabaların elinden kurtarmış, zor zamanlarda yardımlarına yetişmiştir. Ama bu böyle diye bankalarında her önüne gelene kart gönderip onları peşinen borçlu kervanına katmaları hiç ahlaki ve etik değildir.
Bankalar kendilerine şunu sormalılar dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde böyle tatlı karlar ve faizler elde edebilirler. Türkiye de paranın maliyeti ve enflasyonun düşük olduğunu bankacılar bilmiyor mu? neden kart faizlerini düşürmüyorlar neden ,paranın maliyetinde bir puanlık artış olunca kart faizlerini kafalarına göre artıran bankalar düşüş olunca bunu görmezden geliyorlar başka ülkede bunu yapabilirler mi?.. Bence altın yumurtlayan tavuğu kesmemeliler.

Toplumun örgütsüz olması ballı karlarına yeni karlar katmalarını sağlıyor. Buradan anne babalara da seslenmek istiyorum gençlere üniversite kampusları de ya da sokakta verilen kredi kartlarını takip edin aman çocuğumun neyini alacak banka vermeseymiş demeyin. Kartı verenlerin amaçları uzun vadelidir. Onlar yılmazlar beklerler çocuğunuzun borcu bu arada katlanarak büyür. Anne babanın birinin ölümü halinde çocuğunuzun borcu dolayısıyla banka oturduğunuz evinize yani çocuğunuzun hissesine haciz ve ipotek uygulayacaktır, bu günlerde mecliste görüşülen kredi kartı düzenlemesi geçici çözümdür, benden söylemesi.

Asıl çözümün ne olduğunu bankalar çok iyi biliyorlar ama güçlü oldukları için onların sözü geçiyor. Bizim isteğimiz dünyada ne uygulanıyorsa onu uygulayın. Koca koca reklâmlarla kredi kartına 15–20 taksit diyerek ya da kişileri mesaj bombardımanına tutarak güçlü uyaranlar göndermeyin. Bu uyaranlara bu günlerde cevap vermeyecek az insan var çün kü suya düşen yılana sarılır. Ne dersiniz?

19 Haziran 2009 Cuma

Bankalar 'Babalar Günü' İçin Yarışıyor


Cazip kredi imkanları ve kredi kartıyla yapılan alışverişlerde uzun vade ve taksit imkanı sunuyorlar

Bankalar, yaklaşan Babalar Günü'ne yönelik başlattıkları kampanyalarla cazip kredi imkanları, kredi kartıyla yapılan alışverişlerde ise puan ve uzun vade taksit imkanı sunuyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, ilk kez 1910'da ABD'de kutlanan Babalar Günü'ne sayılı günler kala, birçok mağaza, banka, alışveriş merkezleri ve hatta oteller, birbirinden farklı kampanyalar düzenliyor.

30 Nisan 2009 itibariyle 1 milyon 301 bin 302 kredi kartında tahsili gecikmiş ve takibe alınmış kredi miktarının 3 milyar 107 milyon liraya ulaştığı bir dönemde özellikle bankalar, Babalar Günü'ne yönelik düzenlediği kampanyalarla cazip kredi imkanları, kredi kartıyla yapılan alışverişlerde ise puan ve uzun vade taksit imkanı sunuyor.

VakıfBank, Babalar Günü için düzenlediği 26 Haziran 2009 tarihine kadar sürecek kampanyada, yüzde 1,15 faiz oranıyla 12 aya varan vadelerle 5 bin liraya kadar kredi sağlıyor. Krediden tüm ücretliler, emekliler, profesyonel meslek sahipleriyle gayrimenkul (kira), menkul (faiz) geliri elde eden kişiler yararlanabiliyor.

Garanti Bankası ise ''Babanızla en güzel anlarınızı ölümsüzleştirin'' başlığı ile farklı bir kampanya düzenliyor. Kampanya kapsamında 12-21 Haziran tarihleri arasında ''Garanti Cep Şubesi''nden işlem yapan 5 kişiye kamera hediye edileceği belirtiliyor.

Banka, kredi kartıyla alışveriş yapan müşterilerine, para puan veriyor. 8 Haziran-12 Temmuz tarihleri arasında kredi kartıyla 3 kez 200 TL ve üzeri giyim ve kozmetik alışverişi yapanlar 75 TL kazanıyor. Banka ayrıca, anlaşmalı yerlerde giyim ve kozmetikte 100 TL ve üzerindeki alışverişlerde artı 4 taksit imkanı sunuyor.

İş Bankası ise sağladığı kredi kartıyla 1-30 Haziran arasında yapılan giyim, ayakkabı, giyim aksesuarı, kozmetik, optik ve kitap alışverişlerinde tek seferde yapılan 100 TL ve üzeri taksitli alışverişlere artı 3 taksit imkanı sağlıyor.

Yapı Kredi Bankası da ''Bir Babalar Günü Kampanyası'' adı altındaki kampanyası kapsamında, sahip olduğu kredi kartıyla 13-21 Haziran arasında, akaryakıt ve gıda hariç her 100 TL ve üzeri tüm alışverişlere, 25 TL'ye varan puan hediye ediyor.

Banka ayrıca, 8-19 Haziran arasında, internet bankacılığına her dakika ilk giriş yapan müşterilerine Turkcell'den 50 kontör ya da 12,5 dakika veriyor.

Tüketiciler Birliği yetkilileri, kredi kartları borçlarının milyarlarca TL'ye ulaştığı bir dönemde yapılan bu kampanyalara tüketicilerin dikkat etmesi gerektiğini belirterek, tüketicilerin Babalar Günü haftasında aşırı harcamadan kaçınmasını istedi.

VakıfBank'tan 'Babalara' Özel Kredi


VakıfBank, babalar gününü kutlamak için bugün itibariyle özel bir kredi kampanyası başlattı

Vakıfbank'dan yapılan açıklamada, 26 Haziran 2009 tarihine kadar sürecek kampanyada, yüzde 1,15 faiz oranıyla 12 aya varan vadelerle 5 bin liraya kadar kredi kullanılabileceği bildirildi.

Açıklamada, krediden tüm ücretliler, emekliler, profesyonel meslek sahipleri ile gayrimenkul (kira), menkul (faiz) geliri elde eden kişilerin yararlanabilecekleri belirtildi.

Kredi için kimlik belgesi, gelir belgesi ve adresi teyit eden bir belge ile en yakın VakıfBank şubesine başvurmanın yeterli olduğu kaydedildi.

Vakıfbank'tan Futbol Severe "Fanatik Kredi


19 Haziran 2009


Vakıfbank'ın, kombine bilet alımına özel, “Fanatik Kredi” seçeneği sunduğu bildirildi.

Vakıfbank'tan yapılan açıklamada, çalışan veya emekli tüm Vakıfbank müşterilerine yönelik hazırlanan kredide, futbol severlerin kombine maç bileti alımlarında finansal destek sağlandığı belirtildi.

Açıklamada, yeni sezonda takımlarının maç biletlerini kombine olarak satın almak isteyen futbol severlerin, 15 Haziran'dan itibaren üst limiti 7 bin 500 liraya kadar yüzde 1,49 faiz oranıyla, 12 ay vadeli olarak “Fanatik Kredi”den faydalanabilecekleri kaydedildi.

Konuya ilişkin bir değerlendirmede bulunan Vakıfbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Feyzi Özcan, bu kredi kampanyasını geliştirirken futbol severlerin kombine biletleri rahatlıkla alabilmeleri, taraftarı oldukları takımların maçlarını canlı canlı izleme fırsatı yakalayabilmeleri fikrinden yola çıktıklarını belirtti.

Özcan, Vakıfbank olarak yaşamın her alanında kolaylıklar getiren hizmet anlayışlarına bir yenisini daha eklediklerini dile getirerek, şunları ifade etti:

“Taraftar Kart ile başlattığımız spor dünyasına ve taraftara verdiğimiz desteği şimdi de 'Fanatik Kredi' ile devam ettiriyoruz. 'Fanatik Kredi' kampanyası Vakıfbank müşterilerinin taraftarı oldukları futbol takımlarının maçlarını kaçırmadan izleyebilmeleri için çok büyük bir fırsat. Bizler de bu yeni ve keyifli kampanyamızla ürün yelpazemize bir yenisini daha eklemekten mutluluk duyuyoruz”

Vakıfbank'ın “Fanatik Kredi”sinden tüm ücretlilerin, emeklilerin, profesyonel meslek sahiplerinin, gayrimenkul (kira) ve menkul (faiz) geliri elde eden kişilerin yararlanabildiği ve kredi için kimlik belgesi, gelir belgesi ve adresi teyit eden bir belge ile en yakın Vakıfbank şubesine başvurmanın yeterli olduğu bildirildi.

Kredi Kartı Affı Bankalara Yaradı

Sözde 874 bin kart borçlusunun borcunu yapılandırmaya ikna olan bankalar, karşılığında yıllık 1.5 milyar liralık kart gelirine kavuşacak. Tüketiciler, bu durumu protesto etmek için BDDK önünde kendilerine zincir vuracak.


Yargıtay’ın bankaların kullanıcıdan kredi kartı ücreti alınamayacağına hükmetmesinin ardından, Sanayi Bakanlığı yasal boşluğu doldurmak amacıyla Tüketici Kanunu’nda değişiklik taslağı hazırlamıştı. Başbakanlığa gönderilen söz konusu taslak, tüketicinin 3 yılda bir kart ücreti ödemesini öngörüyordu.

Ancak daha bu taslak Bakanlar Kurulu’nun gündemine gelmeden; Bankalar Birliği, BDDK ve Hazine’nin hazırladığı tasarı TBMM Sanayi Komisyonu’nda kabul edildi. Birikmiş kart borçlarının ‘düşük faizle’ yeniden yapılandırılmasını öngören tasarı aynı zamanda kullanıcıdan kredi kartı ücreti alınmasına ilişkin tartışmaları da bitirdi.

Zaten alamayacaklardı!

Bankalar ilk etapta kart borçlarının yapılandırılması dolayısıyla gelir kaybına uğruyor görünüyor. Ancak temerrüde düşmüş yaklaşık 3 milyar liralık borcun yarısını, ‘kemikleşmiş borçlar’ oluşturuyor. Bir başka ifadeyle bankanın tahsilinden ‘ümidini’ kestiği borçlar. Dolayısıyla yeniden yapılandırma ile bankanın kasasına girecek her kuruş, banka açısından ‘beklenmedik tahsilat’ anlamına gelecek. Kaldı ki bu borçlara zaten temerrüt faizi işlediği için; tahsili durumunda banka zaten maliyetinin üzerinde gelir elde etmiş olacak.

Devasa kazanç!

İşte bankalar, borç yapılandırılması karşılığında ‘tüm kullanıcılardan kredi kartı aidatı’ alınması konusunda ikna etmiş oldular. Böylece limiti 3 bin 500 liraya kadar olan kartlardan yıllık 35 liraya kadar kart ücreti tahsil edilebilecek. 3 bin 500 liranın üzerindekiler içinse limitin yüzde 1’i oranında ücret alınacak. Türkiye’de 44 milyon kredi kartı bulunduğuna göre, hepsinin ortalama limitlerinin 3 bin 500 olduğu varsayımı altında bankaların sadece kredi kartı aidatlarından elde edecekleri yıllık gelir 1.5 milyar lira olacak.

Tüketiciler Birliği, 3 bin liralık borcun hiç tahsil edilmemesi durumunda bile bankaların 2 yıl içinde kart ücretiyle bu parayı kasalarına koyacaklarına dikkat çekiyor.

Hesap ortada!

874 bin kart borçlusunun 3 milyar TL tutarındaki borcu düşük faizle yeniden yapılandırılacak. Bankalar, bu yapılandırma nedeniyle, ödenmeyen borçlara aylık yüzde 5 faiz yerine yıllık yüzde 17 civarında faiz yürütecek. Bankaların sorunlu kredi kartı borçlarına sağladıkları bu kolaylık nedeniyle vazgeçtikleri toplam faiz tutarı yaklaşık 650 milyon TL.

Zincirli protesto

Tüketiciler Birliği, dün komisyonda kabul edilen yasa tasarısını BDDK önünde protesto edecek. Birlik yönetimi, ayaklarına prangalar vurarak, söz konusu yasanın tüketicinin değil bankaların isteğiyle hazırlandığına yönelik bir açıklama yapacak. Tasarının TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri öncesinde hem kamuoyunun hem de milletvekillerinin uyarılması için bir dizi eylem gerçekleştirecek.

Avrupa'da Binlerce Banka Batacak

Bursa'da, küresel krizin etkilerini değerlendiren Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Avrupa'da binlerce bankanın iflas edeceğini söyledi.
Almira Otel'de yapılan toplantıya Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Murat Coşkunkan (TÜGİAD) ve işadamları katıldı. Toplantıda konuşma yapan Özince, Avrupa'da binlerce bankanın batacağını ileri sürdü. Yaşanan küresel krizin etkilerinin Avrupa'da daha yeni yeni hissedildiğini belirten Özince, "Avrupa'da krizin etkileri uzun süre devam edecek. Bu etkilerin yansımaları ister istemez Türkiye'de de hissedilecek.

Çünkü Amerika'daki bankacılık faaliyetlerinin bir kısmı Avrupa'da tam oturmadı. Dünya Bankası yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Avrupa şirketlerinin eski Doğu Bloğu ülkelerinde yüzlerce bankası var. Bunların bir kısmının krizden sonra iflas ettiği ve daha da batacak banka olduğu iddia ediliyor. Krizden etkilenen ve Doğu ülkelerine yatırım yapan bankalar, Türkiye gibi serbest ekonomi piyasasının gelişme gösterdiği ülkeleri göz ardı edip başka ülkelere yatırım yaptı. Ancak bizi tercih etmeyip küçük
ekonomileri bulunan Doğu ülkelerini tercih eden birçok Avrupa şirketi ve bankasının durumları hiç iç açıcı değil. Birçok batı ülkesi, yatırımlarını Balkanlar ve Doğu ülkelerine yaptı. Bu ülkelerde de ekonomik açıdan çok ciddi sıkıntılar yaşanacak" diye konuştu.

Türkiye'nin IMF ile ilişkilerine de temas eden Özince, "Uluslararası Para Fonu ile ilişkilerimizi merak ediyoruz. Bu konudaki belirsizliğin ne zaman giderileceği konusunda da düşünceliyiz. Basından izlediğimiz kadarıyla bana göre, IMF ile olan ilişkilerimizdeki merakımızı biraz abartıyoruz. Çünkü Türkiye için faydalı olacak anlaşma ne ise yapılması lazım. Ancak şu ana kadar IMF ile anlaşma yapılamaması Türkiye açısından bir olumsuzluğa sebep olmadı. Görüyoruz ki Türkiye kendi başına bu işi iyi götürüyor"
dedi.

"KOBİ'LER KENDİ BORSALARINI KURMALI"

Türkiye'de bankaların ve şirketlerin serbest piyasa ekonomisini içlerine sindirmeleri gerektiğini söyleyen Özince, KOBİ'lere de tavsiyelerde bulundu. KOBİ'lerin kendi borsasını kurması gerektiğinin ifade eden Özince, "İMKB'yi biz kurduk. Ancak KOBİ'ler için bir borsa kurmamız bu şartlarda mümkün gözükmüyor.

Biz bunu yapamıyorsak işadamlarımız KOBİ borsasını kurabilirler. Bu küçük ölçekli işletmeler açısından da önemli bir kazanım olacaktır. KOBİ'ler kendi ihtiyaçlarını karşılamalı ve ihtiyaçların
küçüklüğünü daha büyük ekonomik paketlerle sağlayabilmeli. Son yıllarda KOBİ kredilerinde bir azalma olduğu söyleniyor. Bunun temel sebebi, kredilerdeki sorunlar" dedi.

Yılardır döviz kredisinin serbest olmasını istediklerini belirten Özince, hükümetin bu konuda attığı adımların bankacılık ve firmalar açısından önemli bir çığır açtığını söyledi. Hükümetin KDV ve ÖTV'de yaptığı indirimden sonra piyasalara canlılık geldiğini belirten TÜGİAD Başkanı Coşkunkan ise, açıklanan son ekonomik pakette Bursa'yı ilgilendiren otomotiv ve tekstil sektörüyle ilgili teşvikler bulunmadığını söyledi

Bankalarla Kart Oyunu

Geçtiğimiz günlerde açıklanan kredi kartına af paketine tepkilerle yasalaştı. Sadece temerrüde düşen borçlara af getirilmesini doğru bulmayan, ayrıca bu yasanın banka alacakları için yapıldığını savunan tüketici birlikleri, vatandaşın faiz denizine itildiğini ve kart aidatının da yasal hale getirilmeye çalışıldığını bildirdi

Kredi kartlarına yeni bir düzenleme getirilmesine ilişkin yasa taslağının TBMM Sanayi Komisyonu'ndaki görüşmelerinde iktidar ve muhalefet milletvekilleri tasarıya ortak tepki gösterdiler. TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonu'nda dün, “Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı” görüşüldü. Hükümet ve muhalefet milletvekilleri özellikle asgari kart aidatının 35 TL olması uygulamasının kaldırılmasını istediler.

İTİRAZLARA RAĞMEN

Ancak, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın ve Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) ısrarcı yaklaşımı ile asgari aidat tutarı olan 35 TL kabul edildi. Milletvekilleri tasarıyla ilgili ortak itirazlarını şu kapsamda oldu: “Kart aidatı kaldırılmalıdır. Temerrüde düşen vatandaşlar düşünülmüş ancak, borcunun asgari de olsa bir kısmını ödeyenler düşünülmemiş. Tasarı icra takibinde uğrayan kişilere yönelik görülse de, yıllık aidatı artıran, asgari ödeme tutarını yükselten bir tasarı.” AK Parti Rize Milletvekili Ali Bayramoğlu da, 2003, 2006 gibi her üç yılda bir kartlarla ilgili düzenleme yapıldığını hatırlatarak şu önerileri sıraladı: “Faiz oranı ve temerrüt faiz oranı net konulsun. Asgari ödeme miktarı yukarı çekilerek net hale getirilsin. Kartlarda limitler net olsun. (Çünkü bankalar limitleri vatandaşın gelirini dikkate almadan yukarı çekiyor.) Zorunlu kart bedeli adı altındaki abone bedeli kesinlikle kaldırılsın.”

SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK...

Konya Milletvekili Hasan Angı da “bankalar sütten çıkmış ak kaşık gibi olsunlar biz de destek verelim” diyerek yaptığı konuşmada, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Ekrem Keskin'e telefonda, bir akrabasına bankadan kredi kartı gönderilmesi ve bu kartı başkasının alması üzerine yaşadığı mahkeme konusunu üstü kapalı dile getirdi. Tasarıda yer alan kredi limitinde yüzde1'lik uygulamasının bankaların o müşteri kesimini kaçırmamak için kredi kartı aidatı konusunda ısrarcı olmayacaklarını söyledi. Ayrıca bankaların, yüksek gelir grubu müşterileri için uyguladıkları promosyonlarının bulunduğunu kaydetti.

TASARININ SON HALİ

Görüşmeler sonunda, maddelere geçilerek, kredi kartlarında 3 bin 500 TL kart limitinde 35 TL aidatın alınması ve 3 bin 500 TL limitin üzerinde ise yüzde 1 olarak aidat olması kabul edildi. İkinci maddeye yönelik olarak, komisyon başkanı Soner Aksoy, 2006 yılında komisyonda bu oranın yüzde 10'dan yüzde 20'ye çıkarıldığını hatırlatarak, yine aynı komisyonun oranı yüzde 10'a indirmesinin doğru olmayacağı söyledi.

BANKACILARIN KARARI

Bunun üzerine, BDDK'nın ve TBB'nin ortak kararı doğrultusunda verilen bir önergeyle asgari ödeme tutarında yüzde 20'lik oranın aynen kalması ve BDDK'nın bunu yüzde 40'a kadar artırması yetkisi verildi. Tasarının üçüncü maddesi de taksitlendirmeyi kabul eden kart mağdurunun “taksitlerden herhangi birinin vade tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenmemesi halinde düzenlemeden sağlanan hakları kaybetmesi” yer alıyordu. Yeni düzenleme ile bunu, “bir yıl içerisinde 3 defa ödenmemesi halinde taksitlendirme düzenlemesinden elde ettiği hakları kaybeder” şekline dönüştürüldü.


Kart aidatı Anayasa Mahkemesi'ne kadar gidiyor


Tüketiciler, kredi kartı borçlarını yeniden düzenleyen yasa tasarısını Anayasa Mahkemesi'ne götürecek. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu önünde toplanan Tüketici Dernekleri Federasyonu üyeleri kredi kartı borçlarını yeniden düzenleyen yasa tasarısını protesto etti. Federasyon başkanı Ali Çetin tasarının bu haliyle Meclis'ten geçmesi halinde yasayı muhalefet partileriyle beraber Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi. Federasyon Başkanı Ali Çetin, taslağın tamamıyla BDDK'nın elinden çıktığını ve tüketicilerin görüşlerine başvurulmadığını öne sürdü. Yasa tasarısında bulunan kredi kartları aidatları ile ilgili mahkeme kararının mevcut olduğunu belirten Çetin, buna rağmen bu tasarıyla bankalara eskiye oranla daha fazla kredi kartı aidatı ödenmesinin kararlaştırıldığını ifade etti.


Faiz tuzağına 'dur' demek için çalışma yapılmalı


Kredi kartı borçlanma aracı değildir' diyen yetkililere vatandaştan ve tüketici birliklerinden tepki büyüyor. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın açıkladığı 31 Mayıs 2009 tarihi itibariyle ödeme ihtarı çekilmiş, icra takibi başlatılmış ya da bankalarca takibe alınmış kredi kartı borçları için yeni ödeme planı bazı kesimlerce uygun bulunmadı. Temerrüde düşen borca çözüm bulunduğunu ancak asgari tutarını her ay ödemek zorunda kalan ve faiz üstüne faiz ödeyen borçlu kesime çare olamadığını belirten, Tüketiciler Birliği Onursal Başkanı Bülent Deniz, "Bu yasa sadece bankacılık sektörünü dikkate alan bir yasa çalışması, beklenen yararı sağlamayacaktır" dedi. "Asgari ödeme tuzağı devam ediyor" diyen Deniz, "Geçmişte ve şu anda yaşanan kredi kart sıkıntısının temel dinamiklerinden birini yüksek faiz, bir diğerini asgari ödeme olanağı oluşturmaktadır. Kredi kartından 1.000 TL. harcayan bir tüketicinin, başka hiçbir harcama yapmadığı halde sadece asgari tutarı ödeyerek bu borcu ancak 5,5 yılda kapatabildiği gerçeği karşısında, ısrarla dile getirilen asgari ödeme olanağının tedricen azaltılması ve uzun vadede tamamen kaldırılmasına ilişkin talebin dikkate alınması gereklidir. Ayrıca yıllarca karşı çıktığımız kart aidatı da yasallaştırılıyor" açıklamasında bulundu.


Kanun çıkmış isteyen ödesin istemeyen de..


Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, kredi kartı borçlarının ödenmesine kolaylık getirilmesinin yararlı olduğunu belirterek, borcu olanların tamamı için 'mağdur' ifadesinin kullanılmasını doğru bulmadığını söyledi.

Geçtiğimiz yıllarda kart borçlarının yapılandırılması ile ilgili düzenleme yapıldığını ve bundan yararlananların azımsanmayacak sayıda olduğunu belirten Özince, şunları kaydetti: 'Ancak, her borçlu gelmedi. Kimi borçlunun aslında çok ciddi ihmali var, bu işin içinde. Cebine birçok kart koymak marifet değil, iyi niyetli olmayanlar da var. Herkese böyle körü körüne sahip çıkmayalım.' Özince, bazı tüketici derneklerinin düzenlemeyi 'bankaların batık alacaklarını tahsil operasyonu' olarak görmelerine tepki göstererek, 'Böyle lüzumsuz yorumlara gerek yok' dedi. Özince, şöyle devam etti: 'Devlet bir kanun çıkartmış, isteyen ödesin, içine sinmeyen de gelsin eski temerrüt faiziyle ödemesini yapsın reddetmeyiz. İş hukuka aksetmiyor, iş icralarda yürümüyorsa bütün vatandaşın memnun olması lazım.”

Kredi Kartında Yeni Düzenleme





Kredi kartında asgari ödeme tutarı yüzde 20'nin altına inemeyecek. Kredi kartı borçlusu bir yıl içerisinde 3 taksitini ödemezse icra takip işlemlerine devam edilebilecek. Kart aidatı 3.500'lük limite kadar 35 lira olacak.

Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasını öngören yasa tasarısı, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda kabul edildi.

Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, yıllık kredi kartı kullanım bedeli, asgari ödeme tutarı ve temerrüde düşmüş kredi kartı borçlarının yapılandırılmasını içeriyor.

Tasarıya göre, kart çıkaran kuruluşlar, kartın verilmesi anında kart hamilini yeteri derecede bilgilendirmek ve talep edilmesi halinde, gerçekleştirilmiş işlemlere ait kayıtları 30 günü geçmemek üzere işlemin mahiyetine uygun bir süre zarfında sağlamakla yükümlü olacak. Yurt dışı işlemlerinde bu süre, 60 gün olarak uygulanacak.

Bankalar, 3 bin 500 TL'ye kadar kullanım limiti tahsis ettikleri kredi kartları için 35 TL'ye kadar, 3 bin 500 TL ve daha fazla tutarda kullanım limiti tahsis ettikleri kredi kartları için ise limitin yüzde 1'ini geçmeyecek şekilde belirleyecekleri bir tutarda yıllık kredi kartı kullanım bedeli talep edebilecek. Kredi kartı kullanım bedeli kart hamillerinden yılda bir kez ya da eşit taksitler halinde tahsil edilebilecek.

ASGARİ ÖDEME TUTARI YÜZDE 40'A ÇIKABİLECEK
Sözleşmede belirtilen asgari ödeme tutarı, dönem borcunun yüzde 20'sinden aşağı olamayacak. BDDK, Hazine Müsteşarlığı ve Merkez Bankasının olumlu görüşünü alarak bu oranı yüzde 40'a kadar arttırmaya ya da yüzde 20'ye kadar azaltmaya veya belirtilen sınırlar dahilinde söz konusu oranı kart hamili grupları itibarıyla farklılaştırmaya yetkili kılınıyor. Tasarıda, yüzde 30 ve yüzde 10 olarak belirlenen bu oranlar, AK Parti milletvekillerinin verdiği önergeyle değiştirildi.

Hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarı; son ödeme tarihinde ödenmediği takdirde, kart hamili ödenmeyen tutar için sözleşmede öngörülen gecikme faizi dışında bir yükümlülük altına sokulamayacak.

Tasarı, 31 Mayıs 2009 tarihi itibariyle, kredi kartı borcu bulunanların, Kanunun yayımı tarihinden itibaren 60 gün içerisinde bankalara ya da bankaların avukatlarına veya varlık yönetim şirketlerine veya temsilcilerine başvurmaları halinde, belirlenen esaslar dahilinde icra takibine konu olmuş takip, dava masraf ve harçlarını ve nispi kanuni vekalet ücretinin yüzde 25'ini de kabul edilen plan çerçevesinde ödeme hakkına sahip olacak.

Kart hamiline ödenmesi için ihtar çekilen veya hakkında icra takibi başlatılan kredi kartı ana para ve faiz borcu ya da kart hamilinin anılan tarih itibariyle kredi kartı ana para borcu ile bu hesaplarda sınıflandırılma tarihine kadar işletilmiş bulunan faiz borcu, 31 Mayıs 2009 tarihine kadar Merkez Bankasınca 3 aya kadar vadeli ağırlıklı ortalama mevduat faiz oranı esas alınarak, ilan edilecek aylık endeks katsayısı ile çarpılmak suretiyle ödeme planına esas borç tutarı hesaplanacak.

Hesaplanan ödeme planına esas borç tutarının, başvuru tarihinden itibaren 30 gün içerisinde bir defada ya da taksitler halinde ödenmesi durumunda herhangi bir ilave borç hesaplamasına gidilmeyecek. Ancak, ödeme planına esas borcun vadeli olarak ödenmesinin talep edilmesi halinde, aylık eşit taksitler şeklinde ödenecek borç tutarı; 6 aylık vade için 1,04, 12 aylık vade için 1,08, 24 aylık vade için 1,18, 36 aylık vade için 1,26 ile çarpılarak hesaplanacak tutarın ay sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacak. Vadeli ödemelerde ilk taksit peşin olarak ödenecek.

Kredi kartı borçlusunun başvurusu ve yapılan ödeme planı doğrultusunda taksit tutarlarını ödemesi şartıyla, halihazırda yapılmış işlemler baki kalmak kaydıyla icra işlemleri duracak, İcra ve İflas Kanununda belirtilen süreler işlemeyecek. Kredi kartı borçlusu bu ödeme planına karşı ancak, plan doğrultusunda ödeme yapmak ve ödemelere devam etmek koşuluyla itiraz yoluna başvurabilecek.

3 TAKSİT ÖDENMEZSE
Yeniden yapılandırılan borçlarda, borçlunun yapılandırma öncesi dönemde borca vaki itirazları ortadan kalkacak. Ödeme planı uyarınca son taksitin de vadesinde ödenmesi üzerine icra takibi sona erecek.

Altı aylık vade de dahil olmak üzere kabul edilen taksit planına göre bir yıl içerisinde 3 taksitin ödenmemesi halinde, sağlanan haklar, ilgili kart çıkaran kuruluşça ya da varlık yönetim şirketince ortadan kaldırılabilecek ve belirtilen gecikme faizi üzerinden mevcut icra takip işlemlerine devam edilebilecek.

Bankaların kredi kartı alacaklarını temlik almış olan varlık yönetim şirketleri de kredi kartı borçlularının talebi halinde işlem yapmak zorunda olacak. Temlik alacaklıları da bu kapsamdaki alacaklarıyla ilgili olarak bankaların yararlandıkları harç muafiyetlerinden yararlanacak. Düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihinden önce yapılmış ödemeleri geri isteme hakkı olmayacak.

Kart çıkaran kuruluşlar, Kanunun yayımı tarihinden önce kredi kartı verdikleri kart hamilini, kredi kartı kullanımına ilişkin düzenlenen sözleşmelerde hüküm bulunmasa dahi, yıllık kredi kartı kullanım bedelini ve bu tutarın yılda bir kez ya da taksitler halinde tahsil edileceğine ilişkin bilgilendirecek. Bilgilendirme tarihinden itibaren 30 gün içerisinde itirazda bulunulmaması halinde, kart kullanım bedelini bilgilendirilen tahsilat şekline uygun olarak tahsil etmeye hak kazanacak. Bu süre içerisinde itiraz edilmesi halinde kart hamili, 90 gün içerisinde kart borcunu ödeyerek sözleşmeyi feshetmek hakkına sahip olacak.

Kredi Kartı Borcunu Ödemeyene af Var...

Kredi Kartı borcunu ödemeyene af var,
ödemeye çalışana kolaylık yok

Küresel krizin etkilerinin yoğun hissedildiği Eylül ayından beri kredi kartı borçlarında sürekli bir artış yaşanmaktaydı. İlgili kurumlardan alınan verişlere göre kredi kartında tahsili gecikmiş borçlar 3 milyar 107 milyon lira, tahsili gecikmiş kredi kartı sayısı ise 1,3 milyondur.

Uzun zamandır herkesin beklediği kredi kartı borçlarına ilişkin düzenleme nihayet şekillenmeye başladı. Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından yapılan toplantıda kredi kartları ve döviz cinsi kredilerle ilgili açıklamalarda bulunuldu. Yeni düzenlemede kredi kartı borçlarından doyalı yasal takibe alınanlar faydalanacak. Kart borcunu ödemekte zorlanan veya zar zor etraftan borç bularak ödeyenler ile hala ödemekte zorlananlar için onları ferahlatacak bir düzenleme çıkmadı.

Kredi kartı borcunu ödemeyen ve bunun sonucunda resmi olarak yasal takibe düşmüş olanların sayısının 875 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu borçluların düzenlemeden yararlanabilmesi için ilgili kanunun Resmi Gazete'de yayınlanmasından itibaren 60 gün içinde bankalara başvurması gerekiyor. Düzenlemeye göre 31 Mayıs 2009 tarihine kadar temerrüde düşmüş olan kart borçları mevduat faizlerine göre yeniden hesaplanarak, 36 aya kadar vadelendirilecek.

Eğer borçlu borcunu 30 günde peşin ödemek isterse herhangi bir faiz ödemeyecek. Borcu henüz yasal takip sürecine girmeyenler düzenlemeden yararlanamayacaklar. Bu kişilere ödeme kolaylığı getirilmediği için, gayrimenkulünü satıp, başka bankadan kredi kullanıp kart borcunu ödemeye çalışanlar bir anlamda cezalandırılmış olmakta. Düzenleme, bundan önceki aflarda olduğu gibi iyi niyetiyle ödeme yapmak isteyene değil borcunu ödemeyenlere yarayacak.

Kredi kartı bir ödeme aracıdır. Borç ödeme ve kredi aracı değildir. Diğer krediler ile karşılaştırıldığında en pahalı kredidir. Vatandaş kredi kartını vadesinde ödemeye çalışmalı, vadesini geçirmeye başladığında kredi kartı borcunu tüketici kredisi ile kapatmalıdır. Böylece vatandaşlar gereksiz yere faiz ödemekten kurtulmuş olacaklardır. Yine yapılan düzenlemelerden birisi de kredi kartı aidatlarına ilişkindir.

Zaman zaman kullanıcılar tarafından haksız tahsil edildiği gerekçesi ile dava konusu edilen bu aidatlar da düzenleme kapsamına alınmıştır. Buna göre kredi kartlarında yıllık kart kullanım bedeli, limiti 3.500 TL'ye kadar olan kredi kartları için 35 TL olarak belirlenmiştir. Kredi kartına ilişkin bazı terimleri mizah severler şöyle tanımlıyor. Hesap kesim tarihi: Bankacıların, bu aylık bu kadar yeter, Allah bereket versin, devamı gelecek aya dedikleri gün.

Son ödeme tarihi: Kartı veren bankacıların ödeme yapılmaması duasını yaptıkları en son gün. Asgari ödeme tutarı: Asgari tutarı ödeyerek borcun biteceğini sanan kart sahibinin düzenli gelirine bankanın ortak olma durumu. Kredi kartı kullanım ücreti: Plastik kart kirası. Toplam harcama tutarı: Kimin kimi harcadığı tartışma konusudur. Toplam harcama miktarı ne kadar artmışsa, bankanın mudisini harcamasına o kadar yaklaşılmış demektir.

17 Haziran 2009 Çarşamba

Merkez Uzun Vadeli Repo İhalelerine Başlıyor


Merkez Bankası, piyasadaki likidite sıkışıklığının en azından önümüzdeki üç - dört aylık süreçte zaman zaman artarak devam edeceği öngörüsünde bulunarak 3 aya kadar vadeli repo işlemlerini kullanmaya karar verdi.


Banka, 19 Haziran’dan itibaren temel fonlama aracı olan bir hafta vadeli repo işlemlerine ilave olarak 3 aya kadar vadeli repo işlemlerini de aktif olarak kullanmaya başlayacak. Uzun vadeli repo ihaleleri, önümüzdeki bir aylık süreçte her cuma günü 3 ay vadeli olarak gerçekleştirilecek. Daha sonraki dönemde ise likidite açığının düzeyine ilişkin öngörülere bağlı olarak cuma günleri 1 ay, 2 ay ya da 3 ay vadelerde yapılabilecek.

Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “2009 Yılında Para ve Kur Politikası”nda “Piyasadaki likidite sıkışıklığının artması ve/veya likidite sıkışıklığının kalıcı olma olasılığının belirginleşmesi halinde, Merkez Bankası, likidite yönetimi operasyonel çerçevesini yeniden düzenleyerek teknik faiz indirimine gidecektir” denildiği anımsatıldı.

Aynı metinde “Piyasadaki likidite sıkışıklığının artması ve kalıcı hale gelmesi halinde, söz konusu likidite açığının sadece bir hafta vadeli repo ihaleleri ile fonlanması daha uzun vadeli faiz oranları ve kredi mekanizması üzerinde olumsuz etkiler yaratabilecektir. Merkez Bankası, bu olumsuzlukları gidermek amacıyla, 91 güne kadar vadeli repo ihaleleri ile Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) alım işlemleri gerçekleştirerek fonlamanın bir haftalık vadede yoğunlaşmasını önleyecektir. Ayrıca, likidite sıkışıklığının kalıcılığına ve uzun vadeli repo ve DİBS alım işlemlerinin etkinliğine bakılarak YTL cinsi zorunlu karşılıklar sınırlı ölçüde düşürülebilecektir” ifadesine yer verildiği de kaydedildi.

LİKİDİTE KONUSUNDA BELİRSİZLİK VAR

Piyasada, 2008 yılı Mayıs ayından itibaren makul düzeyde bir likidite açığı oluştuğu belirtilen açıklamada, şöyle denildi:

“Söz konusu likidite açığı düzenli olarak gerçekleştirilen bir hafta vadeli repo ihaleleri ile giderilmiştir. Piyasadaki likidite sıkışıklığının bir süredir devam etmesine karşın, uzun vadeli likidite gelişmelerine ilişkin belirsizlikler sürmekte, mevcut likidite koşullarının kalıcı olup olmayacağı konusunda net bir öngörüde bulunulamamaktadır. Bu nedenle, teknik faiz indiriminin zamanlaması daha sonra belirlenecektir. Ancak, mevcut veriler baz alınarak yapılan tahminlere göre, piyasadaki likidite sıkışıklığının en azından önümüzdeki üç - dört aylık süreçte zaman zaman artarak devam edeceği öngörülmektedir. Bu nedenle, son Para Politikası Kurulu toplantısında, bankaların likidite yönetimlerini ve aktarım mekanizmasının sağlıklı çalışmasını desteklemek amacıyla temel fonlama aracı olan bir hafta vadeli repo işlemlerine ilave olarak gerektikçe 3 aya kadar vadeli repo işlemlerinin de kullanılmasının faydalı olacağı konusunda mutabık kalınmıştır.”

Bu çerçevede, Merkez Bankası’nın, 19 Haziran 2009 tarihinden itibaren temel fonlama aracı olan bir hafta vadeli repo işlemlerine ilave olarak 3 aya kadar vadeli repo işlemlerini de aktif olarak kullanmaya başlayacağı bildirilen açıklamada, Merkez Bankası’nın temel fonlama aracının bir hafta vadeli repo ihaleleri olmaya devam edecek, söz konusu ihalelerin düzenli olarak gerçekleştirileceği ifade edildi.

HER CUMA ÜÇ AY VADELİ REPO

Uzun vadeli repo ihalelerinin, önümüzdeki bir aylık süreçte her Cuma günü 3 ay vadeli olarak gerçekleştirileceği kaydedilen açıklamada, “Daha sonraki dönemde ise likidite açığının düzeyine ilişkin öngörülere bağlı olarak Cuma günleri 1 ay, 2 ay ya da 3 ay vadelerde gerçekleştirilebilecektir. Vade seçiminde likidite sıkışıklığının süresine, işlem tutarlarının belirlenmesinde ise likidite sıkışıklığının düzeyine ilişkin öngörüler belirleyici olacaktır” denildi.

FAİZ PARA POLİTİKASININ DEĞİL PİYASANIN GÖSTERGESİ OLACAK

Uzun vadeli repo ihalelerinin, Merkez Bankası para politikası duruşunun göstergesi olan kısa vadeli faiz oranlarının kontrol edilmesine yönelik bir araç olarak değil, yapısal likidite ihtiyacının giderilmesi amacıyla kullanılacağının altı çizilen açıklamada, şu bilgiler verildi:

“Bu nedenle, uzun vadeli repo ihalelerinde, ihale tutarı ilan edilecek, ihale faiz oranları para politikasının mevcut duruşu hakkında bir gösterge olmayacak, faiz oranları piyasa koşulları tarafından belirlenecektir. Bir hafta vadeli standart repo ihaleleri ile daha uzun vadeli repo ihaleleri aynı gün içinde de gerçekleştirilebilecektir. Reuters sisteminin “CBTF” sayfasında saat 10.00’da ilan edilecek repo ihaleleri, saat 11.00’de gerçekleştirilecek ve sonuçlarının en geç saat 11.30’da Reuters sisteminin “CBTG” sayfasında duyurulmasına özen gösterilecektir.

Merkez Bankası'ndan İki Kötü, Bir İyi Haber



Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, krizdeki son durumu anlatmak için Ankaralı sanayicilerin karşısına çıktı. İş dünyası ekonomideki iyiye gidişi Yılmaz’ın ağzından da duymak istiyordu. Ancak Yılmaz, öyle bir tablo çizdi ki; salonda büyük uğultu koptu. Yılmaz, sanayicilere bir iyi iki kötü haber verdi:


MB: Günü geldiğinde faizler artacak

İşte Yılmaz’ın sanayicileri ürküten sözleri:

- Bir iyimserlik havası var. Resim, değişik göstergeleri ele aldığınızda birtakım iyileşmelerin olduğunu gösteriyor. En kötünün geride kaldığını söylemek mümkün. ‘AMA’ diyoruz. İhtiyatlı olalım diyoruz. Tünelin içine girdik. Zifiri karanlıktayız. Tünelin ucunda bir ışık gördük. O ışık tünelin ucunu mu gösteriyor; yoksa üzerimize gelen bir arabayı mı?

Çok moral verdiniz

Başkanın bu sözleri salonda büyük bir uğultuya ve şaşkınlığa yol açtı. Yılmaz’ı kürsüye “Daha başımıza neler gelecek” sözleriyle davet eden ASO Başkanı Nurettin Özdebir, bu sözler karşısında “Başkan çok moral verdiniz!” dedi.

Kredi beklemeyin

Başkan Yılmaz, bankaların kredileri açmasını bekleyen sanayicilere ikinci kötü haberi de şu sözlerle verdi:

“Merkez Bankası faiz indiriyor, bankaların kredi faizi niye düşmüyor, son dönemde en çok sorduğunuz soru bu. Nedeni basit: Bankalarda en uzun vadeli mevduat 3 ay. Ortalama vade daha da kısa. Bankalar konuta 10 yıl; diğer alanlarda da uzun vadeli kredi veriyorlar. Bunu, bugünkü mevduat vadesiyle finanse etmek mümkün değil. Bankalar kriz öncesinde yurtdışından buldukları kredileri TL’ye çevirip uzun vadeli kredileri finanse ediyorlardı. Bugün bu imkan daraldı. Bu imkan, yeniden açılmadan uzun vadeli kredi veremezler. Biz bankaları fonluyoruz. Ancak takdir edersiniz ki; kredi talebinizi karşılayacak boyutta değil.”

Bankalar stres testini geçti

Yılmaz’ın moral veren haberi ise bankaların durumuna yönelikti. Bankaların krizin daha da derinleşmesi durumunda bile ayakta kalabileceklerini söyleyen Yılmaz,şu tespiti yaptı:

“Bankalarımıza stres testi uyguluyoruz. Banka kartları ve kredilerde ödenmeme oranı artılyor. Şuanda kredilerde temerrüde düşme oranı ortalama yüzde 4.5. Kredi kartlarında bu çok daha yüksek. Ancak stres testine göre ödenmeyen kredi oranı 15 puan daha artsa ve yüzde 20’ye gelse bile, bankaların sermaye yeterlilik oranı uluslar arası seviye olan yüzde 8’in altına düşmüyor. Hatta yüzde 12 olan şube açma kriterinin bile altına inmiyor. Yine de ihtiyatlı olmak lazım. Çünkü işler çok hızlı gelişiyor.”

ÖTV etkisi sınırlı olur

Başkan Yılmaz, uzatılan ÖTV ve KDV indirimleri konusunda ise eskisi kadar canlandırma beklemediğini söyledi. Yılmaz, “Önümüzdeki dönemde ekonomik aktivite eskisi kadar yüksek olmayabilir. Çünkü harcamaların ilk indirimlerin etkisiyle öne çekildiğini düşünüyoruz” dedi.

Tiryakiye zam enflasyonu artırır

Yılmaz, ÖTV ve KDV indirimlerini finanse etmek amacıyla sigaraya yapılan 50 kuruşluk zammın enflasyonu Haziran’da 0.56; Temmuz’da da 0.54 düzeyinde artıracağını açıkladı. Yılmaz, “Sigaraya zam enflasyonu bir miktar artıracak ancak yılsonunda gerçekleşme hedefin altında olacak” diye konuştu.

Suyun altında, nefesimizi tuttuk

Ankara Sarayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ise sanayicinin krizdeki durumunu şu şarpıcı sözlerle özetledi: “Hepimiz içi su dolu havuzdayız. Nefesimizi tuttuk, suyun inmesini bekliyoruz. Ne zaman su inerse başımız suyun üstüne çıkacak. Bunun için nefesimiz, ömrümüz ne kadar yeter bilemiyoruz.”

Krize Karşi Kapsamli Bankacilik Reformu

Obama yönetimi, Amerikan mali sisteminde yeni krizleri önlemeye yönelik kapsamlı bir reform planı açıklıyor.

Barack Obama geçen yıl yaşanan mali krize, sorumsuzluk kültürü, aşırı büyük ücretler ve vizyonsuzluğun yol açtığını söylüyor.

Yeni düzenleme büyük bankaların aşırı risk almasını önlemeyi hedefliyor. Bankalar yeni kurallara göre gelecekte zarar etme ihtimaline karşı daha fazla ihtiyat fonu ayırmak zorunda olacak.

ABD Merkez Bankası'nın büyük mali kuruluşları denetleme konusundaki yetkileri genişletilecek. Zarar eden şirketlerin aşamalı olarak tasfiyesi belirli kurallara bağlanacak.

Tüketicilerin çıkarlarını gözetmek, ipotek ve kredi kartı borçları konusunda onların haklarını korumak amacıyla yeni bir kurum oluşturulacak.

Başkan Obama Amerikan mali sisteminde 1930'daki Büyük Bunalım'dan bu yana gerçekleşen en büyük değişim olarak tanımlanan reformların ayrıntılarını az sonra yapacağı konuşmayla kamuoyuna duyuracak.

14 Haziran 2009 Pazar

Kredi Faizinde Tavan Düşürüldü

Kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami faiz oranları düşürüldü. Merkez Bankası’nın konuya ilişkin tebliğinde değişiklik öngören düzenleme, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Tebliğ, 1 Temmuz 2009 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi

Tebliğe göre, aylık azami sözleşme faiz oranı, Türk Lirası için yüzde 3.49, ABD Doları için yüzde 2.54 ve avro için yüzde 2.30 olarak belirlendi. Söz konusu oranlar, son indirime kadar Türk Lirası için yüzde 3.94 iken, avro ve dolar için aynı oranlar uygulanıyordu. Aylık azami gecikme faizi oranı da Türk lirası için yüzde 4.71'den yüzde 4.24'e, indirildi. ABD Doları için yüzde yüzde 3.11 ve avro için ise yüzde 2.82 olarak uygulanan eski oranlar korundu. Bu oranlar bankaların kredi kartına uygulayabileceği en yüksek faiz oranlarını ifade ediyor. Bu düzenlemeyle birlikte faiz oranını daha yukarıda belirleyen bankaların hızla kredi kartı faiz oranlarını düşürmesi bekleniyor.

12 Haziran 2009 Cuma

Kartta Bankaların Bileği Bükülemedi

Kart aidatı veya üyelik ücretlerinde bankaların bileği bükülemedi 3 yılda 1 kere alınacak.


HÜKÜMET, kredi kartları kullanımı ve dağıtımı konusunda radikal düzenlemeler getirmeye hazırlanıyor. Yeni Tüketici Kanunu kapsamında kredi kartlarında aidatların 3 yılda bir alınması öngörülüyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) da, tüketicilerin kredi kartı almasını zorlaştırmaya hazırlanıyor. Bu kapsamda, sokakta kredi kartı dağıtımı sona erecek, kart verilirken sadece tüketicinin geliri değil sosyal durumu, borcuna sadık olup olmadığı, cebindeki kart sayısı da göz önünde bulundurulacak.

Başbakan Tayyip Erdoğan, önceki gün krize yönelik üçlü tedbir paketini açıklarken, kredi kartlarının kimlere ne kadar süreyle verileceği konusunda yasal bir çalışma yapıldığını duyurmuştu. Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından gözler kredi kartına ilişkin yeni düzenlemelere çevrildi.

Zafer Çağlayan'ın Sanayi Bakanlığı döneminde hazırlanan Tüketici Kanunu tasarısında, tüketicilerin şikâyetleri dikkate alınarak, kart aidatlarının 3 yılda bir alınmasına yönelik düzenleme eklendi. BDDK da, çalışma başlattı. Tasarıya göre, bankalar, eskisi gibi alışveriş merkezlerinin önünde ya da posta yoluyla kart gönderemeyecek. Müşterinin onayı olmadan gönderilen kartlar yok sayılacak.

Borcunu aksatana yeni kart yok

BDDK'NIN taslağına göre, bankaların kredi kartı vermesinde bir kişinin düzenli gelirinin olması yeterli olamayacak. Kişinin medeni durumundan iş garantisine kadar birçok konuda ayrıntılar incelenecek. Tüketicinin kaç bankadan kredi kartı aldığı, limiti, ödeme kabiliyeti dikkate alınacak. Borcunu aksatanlar yeni kart alamayacak. Kart verilirken, "işyerinin büyüme potansiyeli, mesleki konumu, aldığı ücret, terfi etme ihtimali" gibi ayrıntılara da dikkat edilecek.

Tüketici Takip Altında

Krizde frene basılan tüketimden, öncelikle kullanan krediler de etkilendi. Kullanılan kredi miktarı azalırken, ödenemediği için takibe uğrayan kredi de arttı. Geçen yılda çeyrek dönemler itibariyle eylüle kadar tüketici kredi kullanımı artarken, son çeyrekte ise azaldı

Eylülde 15.7 milyar lirayı aşan dönem içinde kullandırılan tüketici krediler, aralıkta 8.5 milyar liraya geriledi. İdari ve kanunu takibe uğrayan kredi miktarıysa 478 milyon liradan 649 milyon liraya yükseldi.
2009’un ilk çeyreğinde, 2008 sonuna göre kullandırılan tüketici kredi miktarı 10.8 milyar liraya ve takipteki miktar da 763 milyon liraya çıktı. Toplam bakiye açısındansa tüketici kredileri toplamı aralık ayına göre yüzde 0.8 oranında gerilerken, takipteki kredilerse yüzde 34 oranında arttı. Ocak-mart dönemi itibariyle 2008’de yüzde 1.7 olan takipteki krediler oranı, bir yıl sonrasında yüzde 3.3’e yükseldi.

Türkiye Bankalar Birliği, ‘Tüketici Kredileri Mart 2009’ verilerini açıkladı. Yılın ilk çeyreğinde 1 milyon 299 bin 587 kişiye 10 milyar 786 milyon lira tutarında tüketici kredisi kullandırıldı. Kredi kullanan kişi sayısı 2008’in aynı dönemine göre yüzde 12 oranında azalırken, bir önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 15 arttı. Aynı dönemde kullandırılan kredi miktarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 oranında gerilerken, önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 27 oranında büyüdü.

78.2 milyarı aştı
Rapora göre, ocak-mart döneminin sonu itibariyle, toplam tüketici kredilerin bakiyesi 78 milyon 229 bin lira, kişi sayısı da 9 milyon 64 bin 691 kişi oldu. Toplam kişi sayısı, geçen yılın ocak-mart dönemine göre yüzde 21 artarken, bir önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 1 azaldı. Tüketici kredisi bakiyesi ise 2008 yılının aynı dönemine göre yüzde 12 oranında büyürken, geçen yılın ekim-aralık dönemine göre yüzde1 oranında düştü.

2008 yılı ocak-mart dönemine göre taşıt kredileri yüzde 54, ihtiyaç kredileri yüzde 5, konut kredileri yüzde 54 oranında azaldı. Geçen yılın son üç aylık dönemine göre toplam bakiyeler açısından da taşıt kredileri yüzde 17 azaldı, konut kredileri yüzde 10, ihtiyaç kredileri de yüzde 26 oranında arttı. Ocak-mart dönemi itibariyle idari ve kanunu takipteki krediler toplamı 2 milyar 570 milyon liraya ulaştı. 78.2 milyarlık kredinin 2.6 milyarı yani kredilerin yüzde 3.3’ü takipte. Bu oran 2008’in ilk çeyreğinde yüzde 1.7 olup, son çeyreğindeyse yüzde 2.4’tü.

Bankalar Hackerdan Çok Çalışanından Korkuyor

Deloitte'un raporuna göre finans sektöründe krizle birlikte işten çıkarmaların artmasının çalışanlarda dikkatsizliği artırdığı ortaya çıktı. Ayrıca bankaların üçte birinin hacker saldırısından daha çok küskün çalışanların suistimalini risk olarak gördüğü dikkat çekti

Türkiye'den de aktif büyüklük olarak Türk bankacılık sektörünün yüzde 50'sini temsil eden 15 bankanın katılımıyla gerçekleştirilen Deloitte 2008 Global Finansal Hizmetler Güvenlik Araştırması, dünyanın önde gelen finans kuruluşlarında bilgi güvenliği endişelerinin arttığını ortaya koydu. Araştırmaya göre kriz nedeniyle insan hatalarından ve küskün çalışanlardan kaynaklanan güvenlik ihlalleri, kurumların bu alandaki politikalarını yeniden gözden geçirmelerini gerektiriyor.
Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Cüneyt Kırlar, "Günümüzde finansal kuruluşlar tüketicilerin kişisel bilgilerini korumak için iki cephede birden savaş vermek zorunda. Bir cephede gelişen teknoloji nedeniyle saldırıların giderek artan karmaşıklığı veri kayıpları ile tüketici bilgileri ihlallerini artırıyor. Diğer cephede ise toplu işten çıkarmalar nedeniyle içeride güvenini ve konsantrasyonunu yitirmiş çalışanlardan kaynaklanan hatalar söz konusu" dedi.

İstismar korkusu

Geçen yıl finansal hizmetler sektöründe içeriden ve dışarıdan kaynaklanan bilgi güvenliği ihlalleri önceki yıllara göre azalmakla birlikte çalışan suistimali endişesinin de benzer oranda arttığına dikkat çekildi. Araştırmaya Türkiye'den katılan finansçılara bakıldığında, katılımcıların yüzde 37'si suistimal endişesi yaşadığını belirtirken, yüzde 18'i de dışarıdan saldırılar konusunda endişeler duyduğunu ifade etti. Ayrıca yine katılımcıların yüzde 58'i kurumlarını içeriden istismarlara karşı koruma konusunda "kendinden emin değil" veya "bir dereceye kadar emin" görünüyor.

Bankaların Haziran Ayı Değerlendirmesi


Türkiye İş Bankası, Türkiye;de, ekonomik aktivitedeki ivme kaybının yanı sıra net sermaye çıkışının devam etmesi ile mali disipline ilişkin endişelerin, piyasalar üzerinde baskı yarattığını bildirdi. Ing Bank da “Bütçedeki hızlı bozulma ve yılın kalan döneminde de yüksek kalması kaçınılmaz görünen iç borç çevrim oranları ile birlikte, borç sürdürülebilirliğini destekleyecek güvenilir bir orta vadeli programa duyulan acil ihtiyaç ise her geçen gün daha da belirginleşiyor” değerlendirmesi yaptı.

“Haziran ayına ilişkin olarak Türkiye iş Bankası İktisadi Araştırmalar Müdürlüğünün “Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Gelişmeler” ile Ing Bank Hazine Grubu Ekonomik Araştırmalar Bölümünün hazırlanan bültenlerde, Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeler değerlendirildi. Türkiye İş Bankası’nın bülteninde, son haftalarda, uluslararası yatırımcıların gelecek dönemlere yönelik risk alma güdülerinde sınırlı bir toparlanmanın göze çarptığı bildirildi.

Ancak, risk algılamalarındaki iyileşmenin kredi piyasalarına etkisinin sınırlı kaldığı ifade edilen bültende, dünya genelinde kredi koşullarındaki sıkılık paralelinde, bankalar tarafından şirketlere kullandırılan kredilerin maliyetinin yükselmeye devam ettiği belirtildi. Bültende şöyle denildi:

“Türkiye;de de, ekonomik aktivitedeki ivme kaybının yanı sıra net sermaye çıkışının devam etmesi ile mali disipline ilişkin endişeler, piyasalar üzerinde baskı yaratmaktadır. Bu çerçevede, yılın ilk çeyreğinde bankacılık sektöründe kaydedilen yüksek karlılık düzeyine rağmen, kısa vadede ekonomide ve kredi hacminde hızlı bir toparlanma beklenmemektedir.” Son dönemde, yurt içi piyasalarda yurt dışı piyasalar paralelinde bir iyileşme eğiliminin gözlendiği kaydedilen bültende, kapasite kullanım oranın, tüketici ve reel kesim güven endeksleri gibi öncü göstergelerdeki artış eğilimi piyasalar tarafından olumlu karşılandığı belirtildi.

Bültende şöyle denildi: “Öte yandan, sanayi üretimi, istihdam ve ödemeler dengesi verileri, ekonomideki daralma eğiliminin devam ettiğini göstermektedir. İşsizlik oranı Şubat ayında yüzde 16,1 ile rekor bir seviyeye ulaşmıştır. Ayrıca, ekonomideki durgunluk paralelinde vergi gelirlerinin azalması bütçe dengesini olumsuz yönde etkilemektedir” denildi.


ING BANK

Ing Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren tarafından kaleme alınan “ Çıkış Yolu...” başlıklı bültene göre, dünya ekonomisine dair son birkaç ay içinde gelen ılımlı veriler başta hisse senedi piyasaları olmak üzere uluslararası piyasalarda çok ciddi bir iyimserlik dalgası yarattı. Bunun paralelinde artan risk iştahının gelişmekte olan ülkelere ilgiyi desteklerken, Türkiye’nin de bu dalganın dışında kalmadığı ifade edilen bültende şöyle denildi:

“Ancak her geçen gün iç belirsizliklerin söz konusu olumlu etkileri daha da sınırlandırdığı görülüyor. Diğer bir deyişle, Nisan sonundan bu yana TL;nin değerlenmesi rakiplerine göre daha sınırlı kalırken, Mayıs ayında Hazine;nin başarılı rekor borçlanmasına karşın bono faizleri 7 Mayıs;taki yüzde 11,54 ile rekor düşük seviyeden ve Merkez Bankası’nın devam eden faiz indirim sürecine karşın yeniden yüzde 13 seviyelerini aştı.

Peki neden? Cevabı temel olarak belli. Hükümetin Nisan ayında IMF ile yakın zamanda bir stand-by imzalanacağına dair verdiği güçlü sinyallerin ardından, son dönemde IMF desteği olmadan yaşama geçirilecek bir orta vadeli programın tercih edilebileceğine dair sinyaller güçlendi. Bütçedeki hızlı bozulma ve yılın kalan döneminde de yüksek kalması kaçınılmaz görünen iç borç çevrim oranları ile birlikte, borç sürdürülebilirliğini destekleyecek güvenilir bir orta vadeli programa duyulan acil ihtiyaç ise her geçen gün daha da belirginleşiyor.” Bu “göreli kısır döngüden çıkma” olasılığının var olduğu kaydedilen bültende, bunun ancak IMF’nin doğrudan veya dolaylı onayı ile gerçekleşmesi gerektiği belirtildi.
Bültende şu görüşlere yer verildi:

“Diğer bir deyişle, hükümet daha önceki sinyallerin aksine üç yıllık bir stand-by imzalamazsa, ihtiyati önlemleri yine de düşünmek ve bu ay açıklanacak Orta Vadeli Program (OVP) konusunda sadece analistlerden değil, IMF;den de olumlu eleştiriler almak zorunda.
Özetle çıkış yolunun IMF ile birlikte bulunması gerekiyor ve bu bağlamda da bu ay açıklanacak OVP gerçek bir niyet testi olacak. İç gelişmelerin detaylarına baktığımızda ise, hükümetin açıkladığı bölgesel farklılıkları dikkate alan son yatırım teşvik paketinin orta vadede yapıcı bir gelişme olduğunu ve Türkiye;nin büyüme görünümü desteklediğini söyleyebiliriz.

İstihdama yönelik teşviklerin etkisinin ise çok daha kısa vadede görüleceği açık. Ancak eninde sonunda alınan tüm önlemlerin orta vadeli mali görünüm, yani bütçe finansmanı ile ilişkilendirilmesi kaçınılmaz. Bu da beraberinde Haziran;da açıklanacak OVP;nin gereken güveni yaratamaması halinde stresin artması riskini beraberinde getiriyor.”

Kredi Kartında Yeni Düzenlemeye Bankacılar Karşı Çıktı

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan, hafta başında 5-6 büyük bankanın genel müdürü ile görüşerek kredi kartıyla ilgili yapılması planlanan düzenlemeler için görüşlerini aldı. Bankacıların Babacan'a ilettikleri en önemli kaygının "Hükümet harcamalar artsın derken, kredi kartıyla yapılacak düzenleme ile harcamaların artmasını engelleyebilir" oldu.

Başbakan Yardımcısı Babacan'ın banka genel müdürlerine "Kredi kartıyla ilgili bir düzenleme ihtiyacı hissediliyor. Henüz ortaya çıkardığımız bir düzenleme metni yok. Ancak bu metni hazırlamadan önce sizin kredi kartlarıyla ilgili başlıca sıkıntılarınızı ve hangi esaslara dokunulmasını istemediğinizi öğrenmek için davet ettim" dediğini öğrendik.

Bu anlayışı olumlu karşılayan banka genel müdürlerinin söz alarak, mevcut kredi kartı sisteminin ihtiyaca göre işlediğini, yapılacak radikal değişikliklerle tümüyle sistemin bozulma riskinin bulunduğunu söylediler. Kredi kartı meselesinin sürekli gündemde kalmasının yanlış olduğunu kaydeden banka genel müdürlerinin eskisi kadar başıbozuk bir kredi kartı uygulamasının artık bulunmadığının da bilinmesi gerektiğini kaydettiler.
Tüketici kredilerinin mevzuat gereği pratik biçimde kolay kullanılamadığını, o nedenle kredi kartıyla harcamanın tüketiciler tarafından tercih edildiğini hatırlatan banka genel müdürleri, özet olarak köklü bir değişiklik yapılmasının doğru olmayacağını söylediler. Harcamaların artırılmasına çalışıldığı bir konjonktürde bu tür köklü değişikliklerin yanlış olacağını, içtalebin düşük olduğu bu dönemde değişiklik yapılmasının yarardan çok zarar getiribileceği uyarısında bulunuldu.

Kayıtdışı ile mücadele

Bu arada banka genel müdürleri hükümetin yeni dönemde kayıtdışı ile mücadeleyi gündeme alacağının belli olduğunu hatırlatarak, "Kredi kartı uygulamasının aynı zamanda kayıtdışını kayda almak için de en önemli argümanlardan biri olduğunu" Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a hatırlattılar. Dolayısıyla kayıtdışı ile mücadele konusunda da kredi kartı uygulamasının yararlı olduğunu, bozmamak gerektiğinin altı çizildi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, geçen hafta yeni teşvik sistemini açıkladığı basın toplantısında, bir soru üzerine, kredi kartıyla ilgili yasal düzenleme için çalıştıklarını söylemişti. Başbakan Erdoğan, "Yasal düzenleme ile acaba kredi kartları nasıl verilecek veya kredi kartları kimler ne kadar süreyle alabilecek. Ondan sonra da bir kredi kartı yasal düzenlemesini getireceğiz. Bunun çalışmasını yapıyorlar. Ama yasal düzenleme olmadan bir çalışma olabilirse onun üzerinde çalışıyoruz" demişti.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu(BDDK)nun da kendi içinde, bir süredir kredi kartı verilmesine ilişkin esaslar konusunda çalışmalar yaptığını biliyoruz. Ancak bu çalışmaların Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından sürekli olarak gündeme getirilen "Kredi kartı faiz oranlarının düşürülmesi" gibi bir düzenleme değil de, daha çok teknik esaslara ilişkin olarak yürüdüğü görülüyor.
Hafta başında Ekonomik Koordinasyon Kurulu toplantısından sonra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın yaptığı toplantıya İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın, Akbank eski Genel Müdürü Zafer Kurtul ile HSBC Genel Müdürü Piraye Antika'nın katıldığı öğrenildi.

Şimdi Ev Alan 29 bin Lira Avantajlı


Ev fiyatları yüzde 20 geriledi. Krediler kriz öncesine döndü. İşte yeni ev almak isteyenler için fırsatlar

Kriz nedeniyle konut fiyatlarının erimesi ve kredi faizlerinin kriz öncesi seviyelere kadar gerilemesi konut piyasasını yeniden hareketlendirdi. Bankaların nisan ve mayıs ayında verdiği konut kredileri 2007 ve 2008’deki en canlı aylar seviyesine ulaştığı belirtiliyor. Öte yandan konut kredisi faizleri kriz öncesi dönemle hemen hemen aynı seviyelerde olmasına rağmen, şimdi konut alan tüketiciler büyük avantaj sağladı.
Şöyle ki, Epos Gayrimenkul’un
Reidin.comverilerinden de yararlanarak yaptığı değerlemelere göre
Türkiye’de ev fiyatları Haziran 2007’ye göre yüzde 20 daha ucuz. Yani
kriz öncesi peşin 100 bin liraya alabileceği bir evi almayıp bekleyen bir
tüketici aynı evi şu anda 80 bin liraya alıp, 20 bin lira tasarruf edebiliyor.


5 YILDA 29 BİN AZ ÖDÜYOR

Evi bankadan konut kredisi çekip alan tüketicinin de avantajı, kriz öncesi döneme göre 30 bin lirayı buluyor. Şöyle ki, bankaların aylık konut kredisi faiz oranları ortalama yüzde 1.34 seviyelerinde. Faiz oranını 1.27’ye kadar düşüren
bankalar da var. Ancak 1.34’lük faiz oranı baz alındığı bir örnekte bile,
beş yıl vadeyle 100 bin lira kredi alan bir tüketici aylık 2 bin 436 lira taksit
ödüyor.

Konut fiyatları Haziran 2007’ye göre yüzde 20 düşük olduğu
için, o tarihte 100 bin lira kredi kullanacak olan tüketici konut fiyatlarındaki düşüşten dolayı 100 bin lira yerine 80 bin lira krediyle evini alabiliyor. Bankadan beş yıl vadeyle yüzde 1.34 faizden çekilen 80 binlik kredinin aylık ödemesi bin 960 liraya geliyor. Yani tüketicinin aylık taksit tutarı 2007’ye göre aylık 488 lira daha az oluyor. Toplamda maliyeti ise 60 ay için kriz öncesi
dönemde 146 bin lirayken 117 bin liraya düşerek 29 bin lira daha az ödemiş
oluyor.

Reeskont Ve Avans Faiz Oranları


Merkez Bankasının konuya ilişkin tebliği, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı.


Merkez Bankasınca, vadesine en çok 3 ay kalan senetler karşılığında yapılacak reeskont işlemlerinde uygulanacak iskonto faiz oranı yıllık yüzde 18, avans işlemlerinde uygulanacak faiz oranı ise yıllık yüzde 19 olarak tespit edildi.

Merkez Bankasının konuya ilişkin tebliği, Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı.

Söz konusu faiz oranlarında 1 puan indirime giden banka, daha önce reeskont işlemlerinde yüzde 19, avans işlemlerinde ise yüzde 20 faiz uyguluyordu.

Belirlenen oranlar, bugün yürürlüğe girdi

Kredi Kartına ’Limit Havuzu’ Sınırı Geliyor

Toplam kredi kartı limitlerinin gelirin üzerine çıkmasının, aşırı tüketim ve borç batağı yarattığı düşüncesiyle ’limit havuzu’ sistemi kurulacak. Sanayi Bakanlığı’nın buna ilişkin çalışması yasalaşırsa, bir kişinin çok sayıda kredi kartı bile olsa harcamaları toplam limiti aşamayacak.

KREDİ kartlarında aşırı tüketimin ve borç batağın önlenmesi amacıyla ’limit havuzu’ sistemi üzerinde çalışılıyor. Bankalar Birliği’nin itirazı üzerine daha önceki düzenlemelerde uygulamaya alınmayan bu sistem önümüzdeki günlerde Hükümete sunulmaya hazırlanan taslak nedeniyle yeniden gündeme geldi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın çalışması yasalaşırsa, herkesin kaç tane kredi kartı olursa olsun, harcamaları limitini aşamayacak. Kredi kartı sahibinin limiti gelirine göre belirlenecek ve bankalar arası havuzdan takip edilecek. Kart veya kartlardan harcama miktarı limiti aştığında, yani havuzda para kalmayınca, alışveriş veya nakit çekim imkanı kalmayacak. Yeni sistemde kredi kartları, TC kimlik numarasına bağlanacak. Böylece TC kimlik numarası ile kimin kaç kredi kartı bulunduğu ortaya çıkacak. Halen Türkiye’de kredi kartı sayısı 45 milyon civarında. Ancak kişi başına kaç kart düştüğü kesin olarak bilinemiyor. Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, Türkiye’de kişi başına 2.2 adet kart düşüyor.

Üzerinde çalışılan plan, çok sayıda bankadan kredi kartı kullanan bireylerin, borçlanmalarına çeki düzen getirmeyi amaçlıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın üst düzey bir yetkilisi önerilen sistemi şu örnekle açıkladı: "Diyelim ki bir kişinin bir bankadan kredi kartı limiti geliri kadar ve 2 bin TL. Beş bankadan kart alırsa, harcama limiti 10 bin TL’ye, yani gelirinin 5 katına çıkıyor. Bir kartın limiti dolduğunda diğerinden borçlanarak kapatabiliyor. Ama sonuçta borç ve faiz sarmalına giriyor."

Limit yasayla

Sanayi Bakanlığı çalışmasına göre, kart sahiplerinin limitleri yasayla belirlenecek. Limit havuzunun takibi ise Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından üstlenilecek. Yapılan alışverişlerde harcama miktarı ve adresi önce bu sisteme ulaşıyor, daha sonra ilgili bankaya yöneltiliyor. BKM, kredi kartlarında limit aşımını anında tespit edebilecek. Bu çalışmaya karşılık bankalar, kredi kartlarına ortak limit havuzu önerisini uygulanabilir bulmuyor. Bankacılar, özellikle yurt dışı alışverişlerin hesaba yansımasındaki gecikmenin sistemi tehdit edebileceğini vurguluyor.

Kişi başı tüketici kredisi 8.3 bin lira

BANKALAR Birliği’nin raporuna göre, ocak-mart döneminde kullandırılan kredi verilerine göre, kişi başı ortalama tüketici kredileri miktarı 8.3 bin lira, konut kredileri 60.4 bin lira, taşıt kredileri ise 28.4 bin lira oldu. Kredilerde en fazla tercih edilen vadenin 25-36 ay diliminin olduğu, bunu 19-24 ay ve 3-12 ay vade dilimlerinin izlediği belirtilen rapora göre, ocak-mart dönemi itibariyle, 2 milyon 570 bin lira olan idari ve kanuni takipteki krediler, toplam tüketici kredileri bakiyesinin yüzde 3.29’unu oluşturdu.

Tüketici kredisinde ’takip’ patlaması var

TÜRKİYE Bankalar Birliği’nin (TBB) "Tüketici Kredileri Mart 2009" raporuna göre, ocak-mart döneminde, kanuni takipteki krediler, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 112 artarak 763 milyon liraya yükseldi. TBB’nin web sitesinde yayımlanan rapora göre, ocak-mart döneminde 1 milyon 299 bin 587 kişiye 10 bin 786 milyon lira tutarında tüketici kredisi kullandırıldı. Kredi kullanan kişi sayısı 2008’in aynı dönemine göre yüzde 12 azalırken, bir önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 15 arttı. Aynı dönemde kullandırılan kredi miktarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 oranında gerilerken, önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 27 büyüdü. Ocak-mart döneminin sonu itibariyle, toplam tüketici kredileri bakiyesinin 78 milyon 229 bin lira, kredi kullanan toplam kişi sayısının ise 9 milyon 64 bin 691 kişi olduğu belirtildi.

11 Haziran 2009 Perşembe

Kredi Kullanan Kişi Sayısı, Yüzde 12 Oranında Azaldı

Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) “Tüketici Kredileri Mart 2009” raporuna göre, ocak-mart döneminde, kanuni takipteki kredilerin, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 112 oranında artarak 763 milyon liraya yükseldiği bildirildi.
TBB’nin web sitesinde yayımlanan rapora göre, ocak-mart döneminde 1 milyon 299 bin 587 kişiye 10 bin 786 milyon lira tutarında tüketici kredisi kullandırıldı. Kredi kullanan kişi sayısı 2008’in aynı dönemine göre yüzde 12 oranında azalırken, bir önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 15 arttı.

Aynı dönemde kullandırılan kredi miktarı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 oranında gerilerken, önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 27 oranında büyüdü. Ocak-mart döneminin sonu itibariyle, toplam tüketici kredileri bakiyesinin 78 milyon 229 bin lira, kredi kullanan toplam kişi sayısının ise 9 milyon 64 bin 691 kişi olduğu belirtilen rapora göre, toplam kişi sayısı, geçen yılın ocak-mart dönemine göre yüzde 21 oranında artarken, bir önceki üç aylık döneme göre ise yüzde 1 oranında azaldı. Tüketici kredisi bakiyesi ise 2008 yılının aynı dönemine göre yüzde 12 oranında büyürken, geçen yılın ekim-aralık dönemine göre yüzde 1 oranında düştü.

Ocak-mart döneminde, tüketici kredilerinin mal ve hizmet gruplarına göre dağılımında, ihtiyaç kredilerinin, yüzde 71 oranı ile en büyük paya sahip olduğu vurgulanan rapora göre, bunu yüzde 23 oranıyla konut, yüzde 6 oranıyla taşıt kredileri izledi.
Rapora göre, aynı dönemde ihtiyaç kredileri 1 milyon 234 bin 683 kişi tarafından 7 milyon 640 bin lira, konut kredileri 41 bin 17 kişi tarafından 2 milyon 479 bin lira ve taşıt kredileri 22 bin 907 kişi tarafından 650 milyon lira tutarında kullanıldı.


“KİŞİ BAŞI ORTALAMA TÜKETİCİ KREDİLERİ MİKTARI 8,3 BİN LİRA”

2008 yılı ocak-mart dönemine göre taşıt kredilerinin yüzde 54, ihtiyaç kredilerinin yüzde 5, konut kredilerinin ise yüzde 54 oranında azaldığı belirtilen rapora göre, geçen yılın son üç aylık dönemine göre toplam bakiyeler açısından da taşıt kredileri yüzde 17 azaldı, konut kredileri yüzde 10, ihtiyaç kredileri de yüzde 26 oranında arttı.
Rapora göre, ocak-mart döneminde kullandırılan kredi verilerine göre, kişi başı ortalama tüketici kredileri miktarı 8,3 bin lira, konut kredileri 60,4 bin lira, taşıt kredileri ise 28,4 bin lira oldu.

Kredilerde en fazla tercih edilen vadenin 25-36 ay diliminin olduğu, bunu 19-24 ay ve 3-12 ay vade dilimlerinin izlediği belirtilen rapora göre, ocak-mart dönemi itibariyle, 2 milyon 570 bin lira olan idari ve kanuni takipteki krediler, toplam tüketici kredileri bakiyesinin yüzde 3,29’unu oluşturdu. Ocak-mart döneminde kanuni takipteki kredilerin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 112 oranda artarak 763 milyon liraya yükseldiğine dikkatin çekildiği rapora göre, dönem içinde kanuni takibe geçilen kredilerin yüzde 19’unu taşıt, yüzde 22’sini konut ve yüzde 59’unu ihtiyaç kredileri oluşturdu.

TBB’nin web sitesinde, raporda yer alan verilerin, Türkiye Bankalar Birliği üyesi bankalardan tüketici kredisi kullandıran 35 bankanın bilgilerinden oluştuğu ve “Bankalarca Kamuya Açıklanacak Finansal Tablolar ile Bunlara İlişkin Açıklama ve Dipnotlar Hakkında Tebliğ”deki değişikliğe paralel olarak yayımlandığı bildirildi.

Tüketicilerin Bankalara Borcu 116 Milyar TL


Tüketici kredileri 29 Mayıs-4 Haziran haftasında 43.8 milyon TL artarak 82 milyar 455 milyon TL'ye yükseldi. Tüketicilerin kredi kartları borçları ise 170.6 milyon TL artışla 33 milyar 524 milyon TL oldu. Böylece tüketicilerin bankalara olan toplam borcu 214.5 milyon TL artarak 115 milyar 979 milyon TL'ye ulaştı.

Merkez Bankası verilerinden yaptığı hesaplamaya göre, tüketici kredileri 43.8 milyon TL artarak 82 milyar 455 milyon TL'ye yükselirken, tüketicilerin kredi kartları borçları ise 170.6 milyon TL artışla 33 milyar 524 milyon TL oldu.

Konut kredisi alacakları 37 milyon TL artarak 38 milyar 80 milyon TL'ye yükseldi. Taşıt kredilerinin 7 milyon TL azalışla 4 milyar 649 milyon TL olduğu söz konusu dönemde, diğer tüketici kredileri de 13.8 milyon TL artarak 39 milyar 726 milyon TL'ye ulaştı.

Tüketicilerin geçen hafta 33 milyar 524 milyon TL olan kredi kartı borçlarının 33 milyar 489 milyon TL'lik bölümünün TL cinsinden olduğu belirlendi. Tüketicilerin yabancı para cinsinden kredi kartı borçları da 34.8 milyon TL oldu.

Cüzdanda 5 kredi kartı taşıma dönemi bitiyor

Başbakan’ın açıkladığı kredi kartlarıyla ilgili düzenlemenin ayrıntıları belli oldu. Vatandaş 5 kart birden taşıyamayacak, cebindeki kart sayısı gelirine göre olacak

Başbakan Erdoğan’ın, yeni teşvik sistemi için önceki gün düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklama ile gündeme gelen kredi kartlarında yapılacak düzenlemenin ayrıntıları netleşti. Kredi kartları ile ilgili yapılması öngörülen düzenlemeler ile vatandaşların cebinde beş kart birden taşımasının önüne geçilirken, kredi kartı iptalleri de kolaylaştırılıyor. Kredi kartları ile ilgili düzenlemelerin, BDDK tarafından hazırlanacak olan Kredi Kartları Yasası’nda değişiklik öngören bir yasa tasarısı ile yapılması kararlaştırıldı. Yeni hazırlanacak olan kredi kartları yasa tasarısı taslağı ile kredi kartları sistemine disiplin getirilmesi amaçlanıyor. Mevcut Kredi Kartları Yasası’nda yer alan, talep olmadan kredi kartı düzenlenmesi ve kredi kartı limitlerinin arttırılması gibi durumlarda, bankalara verilecek cezaların miktarı da arttırılacak. Yeni yasayla kredi kartlarının limitleri ve kredi kartlarının ücreti konusunda da bazı sınırlamalar getirilmesi planlanıyor.

BORÇ MECLİS’TE

Bundan sonraki süreçte bir kişinin cebinde beş kredi kartı ile dolaşmasına izin verilmeyecek. Bir kişinin sahip olacağı kredi kartı sayısı, geliri ile doğru orantılı olacak. Kredi kartları aidatları konusunda ise ayrı bir sözleşme yapılması düşünülüyor. Kredi kartları borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin hüküm ise taslakta yer almayacak. Ancak, bankalar tarafından da kabul edilmesi halinde, kart borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin hükümler taslağa Meclis’te konulacak.

Kontörbank’a önlem alınacak


Küresel krizle birlikte artan kredi kartlarındaki takip oranının aşağıya çekilmesi ve rekor düzeyde oluşan kredi kartlarının nakit ihtiyacını karşılama aracı olarak kullanılmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Üzerinde çalışılan yeni getirilecek düzenlemelerle, kredi kartlarından nakit kullanımına sınırlama getirilecek. Ayrıca, kredi kartlarının tefecilik aracılığı ile kullanılmasını önlemek için de, kredi kartları ile mal satışı yapmış göstererek, tefecilik yapan işletmelere ağır cezalar getirilecek. Kamuoyunda kontörbank olarak bilinen kredi kartına nakit finansmanı sağlanan altın ve kontör satışları yapılamayacak.

VakıfBank'tan İstanbul'a 'TaksiPOS'


Taksi ücretini kartla ödemenin yanı sıra müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verecek bilgi hizmetinden de faydalanabilecek
09 Haziran 2009 Salı, 16:57
VakıfBank'ın İstanbul'da başlattığı ''TaksiPOS'' uygulamasıyla müşteriler, taksi ücretini kartla ödemenin yanı sıra ihtiyaçlarına cevap verecek bilgi hizmetinden de faydalanabilecek.

Düzenlenen tanıtım toplantısında verilen bilgiye göre, ilk etapta İstanbul'da 400 takside yer alacak olan TaksiPOS hizmetinin diğer büyük şehirlere de kısa bir süre içinde taşınması planlanıyor ve TaksiPOS hizmeti veren taksi adedinin toplamda 2 bine ulaşması hedefleniyor.

Dünyada farklı alanlarda kullanılan Multimedya POS terminalleri Türkiye'de taksilerde ''ilk'' defa kullanılıyor. Uygulamayla, taksideyken şehirdeki etkinlikler, döviz, borsa ve uçuş bilgilerine ulaşılabiliyor ve taksi ücreti kart ile ödenebiliyor.

TaksiPOS'larda VakıfBank bankomat ve kredi kartları ile birlikte tüm yurt içi ve yurt dışı diğer banka kartları da geçerli oluyor. Temassız kartların da kullanılabildiği uygulamada, 35 lira ve altı işlemlerde hızlı ödeme gerçekleştirilebilecek.

VakıfBank kredi kartı sahipleri TaksiPOS'lu taksilerde bankanın sunacağı olanaklardan da faydalanabilecek. Banka bugün itibariyle 1 ay süreyle VakıfBank kredi kartı sahibi müşterilerinin TaksiPOS üzerinden yapacakları harcamaların yüzde 10'u değerinde Worldpuan verecek.

Türkçe'nin yanı sıra İngilizce, Fransızca ve Almanca olarak da hizmet veren TaksiPOS'lu taksiye binecek turistler TaksiPOS hizmetlerinden faydalanabilecek.

''TAKSİPOS, ATTIĞIMIZ EN YENİLİKÇİ ADIMLARDAN BİRİDİR''

VakıfBank Genel Müdürü Bilal Karaman, dünyada çeşitli alanlarda kullanılan Multimedya Pos teknolojisi olanaklarından Türkiye'deki taksilerin de faydalanmasını sağladıklarını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

''Böylece VakıfBank olarak şubelerimizde verdiğimiz hizmetle sınırlı kalmayıp, şube dışı kanallarda da müşterilerimize daha kaliteli hizmet verme çalışmalarımıza devam ediyoruz. TaksiPOS bu anlamda attığımız en yenilikçi adımlardan biridir. Verdiğimiz hizmetlerle ülkemiz ekonomisinin gelişmesine ve dünya ekonomisiyle bütünleşmesine destek olmanın gururunu yaşadığımız 55. yılımızda müşterilerimize çağın gerektirdiği doğrultuda yenilikçi ürün, hizmet ve teknolojimizi sunmaya devam edeceğiz.''

Bankalar Hipermarketlere Tezgâh Açtı

Bankalar, kredi kartı pazarındaki savaşı marketlere taşıdı. Bank Asya'nın bu sene başında, A101 mağazalarında alışveriş yapan kart sahiplerine puan hediye etmeye başlamasının ardından Garanti Bankası, Migros'larla işbirliğine giderek 5 milyon üyesi bulunan Migros Club kartı Money Card'a dönüştürdü.

Son olarak Akbank perakende pazarına sunulan kart imkânlarını bir adım daha öteye götürerek Carrefoursa hipermarketlerinin 19'una Kredi Express şubeleri açma kararı aldı. Şubelerde, hem Carrefoursa Axess kredi kartı verebilecek hem de anında kredi gibi finansal ürünler satabilecek. Hâlihazırda 2,5 milyon üyesi bulunan Carrefoursa Plus ile Axess'in özelliklerini birleştiren yeni kartın tanıtımında konuşan Carrefoursa Genel Müdürü Guillaume Vicaire, "Akbank ile işbirliğimizde Carrefoursa çatısı altında müşterilerimize finansal hizmetler ve ürünler sunacağız." dedi. Finansal krizin kötümser havasının Türk tüketicilerin üzerinden henüz kalkmadığını vurgulayan Vicaire, sundukları hizmete finansal ürünleri de ekleyerek müşterilerinin bütçelerini idare etmekte yardımcı olacaklarını ifade etti. Vicaire, Carrefour kartlıların yüzde 30'unun yeni kart hizmetini hemen talep edeceğini, yeni kart için beklentilerinin milyonlarla ifade edilebileceğini kaydetti.

Akbank Genel Müdür Vekili Hakan Binbaşgil ise alışveriş sırasında ihtiyaç halinde müşterilerin yanı başında olmak amacıyla uygulamayı başlattıklarını açıkladı. Kredi Express şubelerini 'hipermarket içindeki finans reyonu' olarak tanımlayan Binbaşgil, şu bilgileri verdi:

"Hipermarket şubeleri perakende müşterilerinin tüm finansal ihtiyaçlarının karşılanması için özel olarak tasarlandı. Carrefour Axess kredi kartı ise Axess'in chip para, taksit, taksitli nakit avans, bağış programı, asistanlık hizmetleri ve transfer hizmetleri ile Carrefoursa Plus kartın indirim, kampanya ve promosyonlarını barındıracak." Kart ile ayrıca sigorta gibi diğer finansal ürünlerden de faydalanılabilecek. Mastercard'ın altyapısıyla hizmet verecek yeni kart, 35 liralık limite kadar temassız kart olarak çalışacak

'İndirim 3 Ayla Sınırlı Değil'

Sanayi Bakanı Ergün, ÖTV ve KDV indiriminin devam edip etmeyeceğine Pazartesi'nden önce karar verileceğini söyledi.

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, teşvik paketi açıklanmadan bir süre önce başlamış ve halen devam eden yatırımlarla ilgili ayrı bir çalışma yapılması gerektiğini belirterek, ''Yatırımcının lehine bir yaklaşım ortaya konulacak'' dedi.

Ergün, 78. İzmir Uluslararası Fuarının tanıtımı amacıyla Hilton Otelinde dün düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Teşvik paketi açıklanmadan bir süre başlanmış ve halen devam eden yatırımların durumunun ne olacağı ile ilgili soru üzerine Ergün, bu konuda ayrı bir çalışma yapılması gerektiğini belirtti. Ergün, ''Yarım kalmış yatırımların durumu nedir, bunların yeni teşvik sistemine intibakları nasıl sağlanacak, eski teşvik sistemi ile yeni teşvik sistemi arasında nasıl bir fark doğacak? Bu farkı, yatırımcının lehine değerlendirmek lazım. Yatırımcının lehine bir yaklaşım ortaya konulacak'' dedi.

Bu konuda nasıl bir düzenlemeye gidileceği yönündeki soru üzerine Ergün, teşvik paketinin Bakanlar Kurulunca yürütüldüğüne işaret ederek, Kurulda bir takım tadilatlar yapabilme imkanı bulunduğunu söyledi. Ergün, ''O yetki çerçevesinde bu tür esneklikler sistemin içerisinde uygulanabilecek'' dedi.

Ergün aynı konuda başka bir soruya karşılık da bu durumda kaç yatırım bulunduğunu, boyutunu, kaçıncı bölgede yer aldığını sektör sektör incelemek gerektiğini kaydederek, ''Nihayetinde uygun olanları, yatırımcının lehine değerlendirmeye tabi tutarak bir sonuca bağlamak lazım'' dedi.


''GENEL DEĞERLENDİRME MÜSPET''


Teşvik paketi konusunda gelen tepkilerin sorulması üzerine Bakan Ergün, genel değerlendirmelerin ''müspet'' olduğunu söyledi.

Yeni teşvik sisteminin illerin milli gelir düzeylerine göre değil, sosyoekonomik gelişmişlik endeksine göre TÜİK'in 26 bölge ayrımı uyarınca yapıldığını ve bunun üzerinden 4 bölge oluşturulduğunu anlatan Ergün, kalkınma ajanslarının kurulacağını ve yatırımları bu ajansların yönlendireceğini söyledi. Ergün, bazı illerin rahatsızlıklarıyla ilgili özetle şunları kaydetti:

''Ayrıntıya indiğimiz zaman şunu görüyoruz. Aynı bölgede yer almasına rağmen sektörel teşvik uygulamalarına geçildiğinde aynı bölgedeki bazı illerde belli sektörler teşvik görüyor, diğer illerde görmüyor, başka sektörler teşvik ediliyor.

Aslında 'ben Konya ile aynı bölgedeyim, Konya benden daha gelişmiş bütün yatırımları o çeker' endişesi gerçekçi bir endişe değil, uygulamada öyle olmadığı görülecek. Ya da 'bütün yatırımları Kayseri çeker, ben Kayseri ile aynı bölgede olmaktan dolayı dezavantajlı hale gelirim' diye düşünen il, uygulamada böyle olmadığını görecek. Çünkü Kayseri'de bazı sektörler teşvik görmüyor, Kayseri ile aynı bölgede olan başka bir ilde teşvik görüyor.

İstanbul ile aynı bölgede örneğin Bilecik ama İstanbul sadece 5-6 sektörde teşvik görüyor, öbür sektörlerin hiçbiri İstanbul'da teşvik görmüyor, Tekirdağ'da, Edirne'de veya Bilecik'te görüyor. Böyle alt yönlendirmeler var, onun için ayrıntıya inildiği zaman belki arkadaşlarımız bu konuda daha sağlıklı işleyişi görecekler.''


''BİR TANE SON DAKİKA MÜDAHALESİ OLDU''


''Örneğin Kayseri ve Konya'nın 3. Bölgede değil de 2'de olması gerektiği ve son anda değiştirildiği söyleniyor. Siyasi etki oldu mu?'' sorusuna karşılık Ergün, sadece bir tane ''son dakika müdahalesi'' bulunduğunu, bunun da Çanakkale'ye bağlı Gökçeada ve Bozcaada olduğunu söyledi.

Soru üzerine Ergün, mevcut sistem içinde iki ilçenin de Çanakkale bünyesinde ele alınması gerektiğini, ancak o koşulda ''ihmal'' oluşacağını söyledi ve bu yüzden düzenlemeye gittiklerini kaydetti.

''PAZARTESİ'DEN ÖNCE NETLEŞMİŞ OLUR''

Bakan Ergün, ''kamuoyunda ÖTV indiriminin hurda indirimiyle devam edeceği yönünde bir beklenti'' olduğunun belirtilmesi üzerine, böyle bir beklentinin uzun süredir bulunduğunu söyledi ve bu yönde Ekonomi Koordinasyon Kurulunda değerlendirme yaptıklarını, teknik çalışmaların hafta sonuna kadar tamamlanacağını söyledi. Ergün, ''Hem hurda indirimi konusunda nasıl bir karara varacağımızı, hem de ÖTV, KDV indirimlerindeki yeni durumun ne olacağını herhalde Pazar gününe kadar açıklamış oluruz. Salı günü süresi dolmuş olacak, onun için Pazartesiden önce konuyla ilgili açıklama büyük ihtimalle netleşmiş olur'' diye konuştu.

Yetkililerden yapılan açıklamaların ÖTV ve KDV'de süre uzatma sinyali şeklinde algılandığının kaydedilmesine karşılık da Ergün, şöyle konuştu:

''Peşinen uzatalım veya peşinen kaldıralım diye bir fikir olmadı. Zaten ÖTV ve KDV indirimi yapılırken de 'Bakın 3 aylığına yapıyoruz, bir daha herkes bunu unutsun' denilmedi. Bakacağız, gözleyeceğiz uygulamaları, eğer ekonomiye olumlu etkileri bundan sonra da devam edecek nitelikte görülürse, o zaman uzatma ve uzatmanın yeni şartlarının ne olacağını ortaya koyabiliriz. Ama 'yok bu rolünü oynamıştır, bunun piyasanın canlandırılmasında artık etkisi olmaz' gibi bir sonuca varılırsa 'artık onu uzatmanın, daha fazla bir vergi kaybına yol açmanın anlamı yoktur' diye de değerledirilebilir.''

''YERLİ ÜRETİMDE ARTIŞ TÜKETİCİ TERCİHİYLE MÜMKÜN''


Ergün, ÖTV ve KDV indiriminde sektörel genişlemenin söz konusu olup olmadığı sorusunu yanıtlarken de, bu konu üzerinde çalışıldığını dile getirdi. Ergün, ''Eğer sektörel genişleme olursa hangi sektörlerde olmalı ya da şunu çıkartıp bunları koysak sektörde hareketlenmeye yol açar mı diye o yol açabilecek sektörlerle ilgili de bazı doneler var ortada, onları değerlendiriyor arkadaşlar'' dedi. Söylenecek herhangi bir sözün spekülasyona yol açacağını ifade eden Ergün, açıklamayı beklemek gerektiğini, kesin bir noktada olmadıklarını söyledi.

ÖTV indiriminin ithalatı artırdığı, yerli üretime, istihdama katkısı bulunmadığı eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de Ergün, yerli otomobil üretiminin artışı veya azalışının ancak tüketici tercihiyle mümkün olabileceğini, bunu vergi düzenlemeleriyle gerçekleştirmenin hem Avrupa Birliği hem Dünya Ticaret Örgütü anlaşmalarına uygun olmadığını kaydetti. Ergün, ÖTV indiriminde yerli ve yabancı ayrımı yapmadıklarını ancak motor hacmi 1600 cc'nin altındaki araçlara yüksek, altındaki araçlara ise oldukça düşük oranda indirime gittiklerini ifade eden Ergün, 1600 cc motor üzerindeki araçların da büyük ölçüde ithal araçlar olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'de otomobil ihracatının, otomobil toplam üretiminin yüzde 80'nini bulduğunu, ÖTV indirimiyle ihracattan bir miktar kısıldığını ve iç piyasaya yönlendirildiğini anlatan Ergün, ''Yüzde 75-yüzde 25 gibi bir tablo oluştu. Dolayısıyla ihracat konusunda 5 puanlık bir iç piyasaya yöneliş oldu. Bu, yerli üretime hiç etkisi olmadı anlamına gelmez'' dedi.

KREDİ KARTLARIYLA İLGİLİ DÜZENLEME


Ergün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kredi kartlarıyla ilgili bir düzenleme üzerinde çalışıldığı yönündeki açıklaması hatırlatılarak detay sorulması üzerine, bunun, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının tüketici haklarıyla ilgili tasarısından farklı bir çalışma olduğunu kaydetti.

Ergün, ''Yani kart parası alınması, alınmaması veya kredi alan müşterinin aynı zamanda hayat sigortası bulunması gibi şeyler tüketici açısından kredi maliyetlerini artıcı nitelikte bulunduğu için bizim tasarıda bunlar var. Yoksa kredi kartının limiti ne olmalı, kişiye kaç kredi kartı verilmeli, bütün kredi kartlarındaki harcama toplamı ne kadar olmalı gibi ayrı bir çalışmaya ihtiyaç olursa, herhalde bankacılıkla ilgili BDDK'da falan yapılacak bir çalışma olur'' şeklinde konuştu.

Aynı gazetecinin ''Başbakan Erdoğan'ın kafasında öyle bir düşünce mi var?'' sorusuna karşılık da Ergün, ''Bankacılık sektörüyle ilgili kredilendirmede bankaların bu kriz ortamında biraz esnek davranmadıkları, yavaş oldukları gibi bir eleştiri sırasında söylenen genel bir yaklaşımdı, belki o eleştirinin bir parçasıydı. Onun ötesinde yasal düzenleme noktasına gelmiş bir şey değil'' dedi.

Ergün başka bir soru üzerine de ''şu anda olgunlaşmış bir şey bulunmadığını'' söyledi.