23 Aralık 2011 Cuma

Yılbaşında Kredi Kullanımına Dikkat !


Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, yılbaşı ve özel günler dolayısıyla düzenlenen kampanyalarda vatandaşların gereksiz tüketime teşvik edildiğini belirterek "365 günün bir gününü hediye ile mutlu hale getirip, 364 gününü hüzünlü yaşamaya, karşımızdaki insana asık yüzlü suratımızı göstermeye hakkımız yok" dedi.


Bayramlarda ve özel günlerde düzenledikleri kredi kampanyalarıyla tüketicileri kredi kullanmaya teşvik eden bankalar, yaklaşan yılbaşı için de cazip şartlarda kredi paketleri hazırladı. Hazırladıkları kredi paketlerini tüketicilere, televizyon reklamı, gazete ilanları ve internet aracılığıyla duyuran bankaların kredi rekabeti yılbaşı öncesinde de devam ediyor.

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, özel günlerde bankaların düzenlediği kredi kampanyalarının tüketicilerin bütçe açığının artmasına neden olabileceğini söyledi.

Bankaların para kazanma arzusuyla hareket ederek tüketiciyi borçlandırma çabası içinde olduğunu savunan Kaya, vatandaşların harcama yaparken bütçelerini dikkate almaları gerektiğini ifade etti.

Tüketicinin kredi kullanmadan önce kendi bütçesini düşünerek hareket etmesini tavsiye eden Kaya, şöyle devam etti: "Yılbaşını illaki tatillerde, yurt dışında geçirmek gerekmiyor. Kısa vadeli mutluluklar için uzun vadeli huzursuzlukları yaşamaya hakkımız yok.

Çocuklarımıza, ailemize, çevremize bunu yaşatmaya da hakkımız yok. Kaldı ki artık bankalar borçlarından dolayı kişinin kendisini değil, kayınpederini, annesini, babasını, bacanağını arayıp, ’Biliyor musunuz? Şu şahsın bize borcu var’ gibi tacizler yapıyorlar. İtibarsızlaştırma yapıyorlar." Kaya, vatandaşların kendi yönetimlerindeki bütçelerinin kontrolünü kaybetmemek için dikkatli olması gerektiğini anlatarak, "365 günün bir gününü hediye ile mutlu hale getirip, 364 gününü hüzünlü yaşamaya, karşımızdaki insana asık yüzlü suratımızı göstermeye hakkımız yok. Kimse bizden hediye beklemiyor.

Sadece güzel bir söz ve tebessüm bekliyor. Şekil şartlarını bırakıp işin özüne inmemiz gerekiyor. Bir de kalkıp yeni hediye borçlanmalarıyla borç stokumuzu daha da artırmayalım" diye konuştu.

"2012 tasarruf yılı olmalı"


Bazı kredi kartı kullanıcılarının bir kredi kartından çekim yaparak diğerine olan borcunu ödediğini anımsatan Kaya, "Tüketici ihtiyaç kredisi alıp kredi kartı borçlarını kapatıyor veya ihtiyaç kredisini ödeyemiyor, yeniden yapılandırmaya gidiyor. Bankalar da aslında Türkiye’de bir kriz havası oluşmasın diye, vatandaşın sicillerinin temiz tutulmasını sağlamaya çalışıyorlar. Oysa reel durum bu değil. Reel durum bugün 49 milyon adet kredi kartı kullanılıyor. 26 milyon kişi kredi kartı kullanıcısı. Kişi başına ortalama 2 tane kredi kartı düşüyor." dedi.

Tüketicilerin bankalara olan kredi borçları toplamının gün geçtikçe arttığına dikkati çeken Kaya, şunları dile getirdi: "Günümüzü gün etme harcamaları olarak kullanıldı bunlar. Dolayısıyla ’zararın neresinden dönersek kardır’ deyip, özellikle 2012 yılını kendimizi toparlama yılı olarak görmeliyiz. 2012 artık israf değil, tasarruf yapacağımız bir yıl olmalı. 2012 tüketicinin israf değil, tasarruf yılı olmalı. Yeterince israf ettik, harcadık biraz tasarruf edelim."

BDDK’nın kredi kartları ile ilgili düzenlemesi

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) kredi kartları ile ilgili düzenlemesine de değinen Kaya, kredi kartı sahiplerinin yeni düzenlemeyle ödeyebilecekleri limitlerde kredi kartı kullanacağını hatırlattı.

Kredi kartı harcamalarının kontrol edilebilir bir seviyeye çekilecek olmasının gereksiz tüketimi azaltacağını anımsatan Kaya, sözlerini şöyle tamamladı: "Fuzuli harcamaları ’evime yeni mobilya alayım’, ’gereksiz elektronik cihazlar alayım, nasıl olsa kredi kartım var’ politikaları artık duracak.

Reklamların bombardımanındaki tüketici, kartın limitinden çok aylık geliri oranında harcama yapmaya yönelecek. Çünkü kartın limiti, aylık gelirine göre ayarlanmış olacak. Önceden geliri olmasa dahi kartın limiti oranında kullanabiliyordu vatandaş. Bu sefer bunu yapmayacak."

Online Alışverişte Şaşırtıcı Tekliflere Karşı Uyanık Olun


Yılbaşı yaklaşıyor, dolayısıyla hediye trafiği de yoğunlaşmaya başladı. Giderek artan oranda internet üzerinden gerçekleşen alışveriş, dolandırıcılıkların da artmasını beraberinde getiriyor. Kullanıcıların, ekstra tatil indirimi veya hediye gönderimi gibi iletilerle, kredi kartı ve banka hesap bilgilerini isteyen dolandırıcılardan korunması için ESET araştırmacıları önerilerini paylaştı.

İşte, güvenli online yılbaşı alışverişi için Fırsat” altın değerinde 5 ipuçu:

1. Bilgisayarınızın bakımını yapın : Uzun bir yolculuğa gitmeden önce nasıl arabanızı bakıma götürüyorsanız, online alışveriş öncesinde de bilgisayarınızın bakımını yapın. Korumayı artırmanız, tüm güncellemeleri yapmanız çok önemli.

2. Bildiğiniz sitelerden alışveriş yapın :


Sitelerden gelişigüzel alışveriş yapmak yerine, daha önceden kullandığınız, bildiğiniz ve güvendiğiniz yerlerden araştırma ve alışveriş yapın. 3. Şaşırtıcı tekliflere karşı uyanık olun : Sezonun popüler ürünleri, gerçek olamayacak kadar iyi fırsatlarla size sunuluyorsa, dikkatli ve uyanık olmanızda fayda var. Bu tip durumlar çok cazip gözükse de, muhtemelen tıkladığınız bağlantılar sizi büyük risk taşıyan yerlere yönlendirecek. Tabii ki bu durum, tüm indirimli satıcılar için geçerli değildir. Bağlantılarınızı, yönlendirildiğiniz sitelerin güvenliğini ve güvenilirliğini araştırmanız önemlidir. Google ve diğer kullanıcıların yorumları size fikir verecek.

4. Güvenli bağlantı ve işlem konusunda ısrarcı olun :

Bir web sitesinden, sipariş verirken, sitenin SSL kullanıp kullanmadığına dikkat edin. Güvenli işlem standartları, size internet sitesi hakkında bilgi verecek. En kolay kontrol yöntemi, web sitesinin adresinin yazdığı adres barında, “http” yerine, “https” veya “shttp” yazıp yazmadığıdır. Yine aynı şekilde, adres barında anahtar veya kilit simgeleri de size yardımcı olur. SSL kullanımı, kredi kartı bilgilerinizin şifreli paylaşılmasını sağlar ve böylece diğer kişiler tarafından okunmasını önler. Eğer alışveriş yaptığınız site ile ilgili bir şüpheniz olursa, Google’dan bu sitenin adıyla beraber, “aldatmaca” veya “dolandırıcılık” kelimelerini aratmanız, geçmişte yazılanları bulup okumanız, size fayda sağlayabilir.

5. Harekete geçmeden önce düşünün :

Spam maillere ve sosyal paylaşım sitelerinde, arkadaşlarınızın profillerinde gözüken “Acil”, “Fırsat” gibi gözüken sitelere karşı dikkatli olun. Eğer bu kampanyanın gerçek olduğunu düşünüyorsanız, yeni bir tarayıcı açın ve web sitesinin adresini direkt olarak adres barına yazın. Sahte sitelerin bağlantıları görüntülenemeyecktir ve bu da sizi koruyacak.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Banka Hesaplarına El Konulduğu İddiası


Kütahya Defterdarlığı, Simav'da 19 Mayıs'ta meydana gelen depremden etkilenen mükelleflerin banka hesaplarına el konulduğu yönündeki haberlere ilişkin, söz konusu uygulamanın, 6111 sayılı kanun kapsamında yapılandırılan borçlarını ödemeyen veya yapılandırmaya hiç müracaat etmeyen mükelleflere ilişkin vergi borçlarını kapsadığını bildirdi.

Kütahya Defterdarlığı, Simav'da 19 Mayıs'ta meydana gelen depremden etkilenen mükelleflerin banka hesaplarına el konulduğu yönündeki haberlere ilişkin, söz konusu uygulamanın, 6111 sayılı kanun kapsamında yapılandırılan borçlarını ödemeyen veya yapılandırmaya hiç müracaat etmeyen mükelleflere ilişkin vergi borçlarını kapsadığını bildirdi.

Kütahya Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, geçen hafta Simav Vergi Dairesi Müdürlüğünün "Depremden etkilenen bazı mükelleflerin küçük vergi borçları yüzünden bankalar ve özel kuruluşlardaki hesaplarına el konulduğu" yönündeki beyanatlarının "Depremzedelerin Banka Hesaplarına El Konulmuştur" başlığıyla haber yapıldığı belirtildi.

Kütahya Defterdarlığından konuyla ilgili bilgi istenildiğinin kaydedildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Bilindiği üzere, usulüne uygun tarh ve tahakkuk eden kamu alacağının ödeme süresinde ödenmemesi halinde, bu alacaklara gecikme zammı da uygulanmak suretiyle takip ve tahsil edilmesi 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanu'ndan kaynaklanan bir zorunluluktur. Ancak 19 Mayıs'ta Simav ilçesinde meydana gelen deprem felaketinden etkilenen mükelleflerin zor duruma düşmemeleri amacıyla Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından mücbir sebep hali ilan edildiğinden, söz konusu haciz uygulamaları bu kapsama giren vergi borçlarını kapsamamaktadır. Bu haciz uygulaması, 6111 Sayılı Yasa kapsamında yapılandırılan borçlarını ödemeyen ve/veya yapılandırmaya hiç müracaat etmeyen mükelleflere ilişkin vergi borçlarını kapsamaktadır. Haberde yer alan durum ferdi olup, genelleştirilmesi söz konusu değildir."