27 Nisan 2011 Çarşamba

MALİYE YE KAZANDIRAN MİKTAR


2011 yılının ilk çeyreğinde tüketim eğiliminin önemli göstergesi olan dolaylı vergilerin tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20.7 artışla 38 milyar 160 milyon TL’ye ulaştı.2011 yılının ilk çeyreğinde tüketim eğiliminin önemli göstergesi olan dolaylı vergilerin tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20.7 artışla 38 milyar 160 milyon TL’ye ulaştı. Bu dönemde gelir, kurumlar ve servet vergilerinden oluşan doğrudan vergiler ise yüzde 18.5 artışla 19 milyar 290 milyon TL oldu.

Tüketim eğiliminin başlıca göstergesi olan dahilde alınan KDV (Katma Değer Vergisi) gelirleri 2011 yılının ilk 3 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26.3 artarken, ÖTV gelirlerinde yüzde 14 artış yaşandı.

Maliye Bakanlığı verilerine dayanarak yapılan hesaplamaya göre tüketimden alınan dolaylı vergiler yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20.7 artışla 38 milyar 160 milyon TL’ye ulaştı. Dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı geçen yılın aynı dönemine göre 0.4 puanlık artışla yüzde 66.4’e yükseldi.

Gelir, kurumlar ve servet vergilerinden oluşan doğrudan vergiler ise yılın ilk 3 aylık döneminde yüzde 18.5 oranında artışla 19 milyar 290 milyon TL düzeyine ulaştı. Yüzde 3.99 olarak gerçekleşen yıllık enflasyon indirgendiğinde, yılın 3 aylık döneminde dolaylı vergi gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 15.8 artışla 36 milyar 638 milyon TL olurken, doğrudan vergi gelirleri ise yüzde 13.8 oranında artışla 18 milyar 520 milyon TL düzeyinde gerçekleşti.

GELİR VERGİSİ TAHSİLATI YÜZDE 8.6 ARTTI

Kriz döneminde en hızlı tepkinin hissedildiği vergi kalemi olan gelir vergisi tahsilatı, 2011 yılının ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.6 oranında artarak 10 milyar 412.7 milyon TL’ye yükseldi.

Reel bazda gelir vergisi tahsilatında yüzde 4.2 artış oldu. Ekonomideki canlanmaya ve iş hacmindeki artışa işaret eden kalemlerden biri olan gelir geçici vergisi ise yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.5 oranındaki artışla 367.9 milyon TL’yi aştı.

İSTİHDAM RAKAMLARINDAKİ TOPARLANMA, BÜTÇEYE DE YANSIDI

Ücretlerden alınan verginin de içinde yer aldığı gelir vergisi tevkifatı (stopaj) yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.7 oranında artarak, 8 milyar 796.4 milyon TL seviyesine çıktı. Gelir vergisi tevkifatında yaşanan bu gerçekleşme, 2011 yılının ilk çeyreğinde istihdamda yaşanan toparlanmanın yansıması olarak yorumlandı. Kurumlar vergisi tahsilatı yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41.7 artışla 6 milyar 553 milyon TL’ye ulaştı. Bu dönemde mülkiyet üzerinden alınan vergiler yüzde 12.8 artarak 2 milyar 325 milyon TL’ye yükseldi.

DAHİLDE ALINAN KDV’DE ARTIŞ YÜZDE 26.3

En önemli dolaylı vergi kalemi sayılan ve tüketim eğiliminin başlıca göstergesi kabul edilen KDV’de, yılın ilk çeyreğinde ayında yaşanan artış dikkat çekti. Dahilde alınan KDV’de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26.3 artış yaşandı. Bu dönemde dahilde alınan KDV tahsilatı 5 milyar 815 milyon TL’den 7 milyar 342 milyon TL’ye yükseldi. Yıllık enflasyondan arındırıldığında, KDV tahsilatında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21.2 oranında artış yaşandı.

MOTORLU TAŞITLARDA ÖTV TAHSİLATI YÜZDE 92.9 ARTTI

2011 yılının ilk 3 aylık döneminde KDV gibi tüketicilerin satın aldıkları ürünlerinin fiyatı içinde tahsil edilen ÖTV’de yüzde 14’lük bir artış yaşandı. Reel bazda ise yüzde 9.4 oranında artış görüldü. Özel tüketim vergisi tahsilatı 2010 yılının Ocak-Mart döneminde 11 milyar 683 milyon TL olarak gerçekleşirken, 2011’in aynı döneminde 13 milyar 314 milyon TL oldu. Motorlu taşıtlara ilişkin ÖTV, yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla yüzde 92.9 oranında artarken, söz konusu gelir enflasyondan arındırıldığında artış reel bazda yüzde 85.2 oldu. Geçen yıl Ocak-Mart döneminde bu kalemde gerçekleştirilen ÖTV tahsilatı 883 milyon TL iken, 2011’in aynı döneminde 1 milyar 704 milyon TL’ye yükseldi.

DAYANIKLI TÜKETİM MALLARINDAN ALINAN ÖTV GELİRİ YÜZDE 24.2 ARTTI

Bu yılın ilk 3 aylık döneminde dayanıklı tüketim malları ve diğer mallardan alınan ÖTV geliri geçen yıla göre yüzde 24.2 artış gösterdi. Dayanıklı tüketim mallarından devletin topladığı gelir, enflasyondan arındırıldığında, geçen yıla göre vergi gelirindeki artış yüzde 19.2 olarak gerçekleşti. 2010 yılının ilk 3 ayında dayanıklı tüketim mallarından alınan ÖTV’den 354.5 milyon TL’lik gelir elde eden Maliye Bakanlığı’nın, 2011 yılının aynı döneminde 440.6 milyon TL gelir elde ettiği belirlendi.

PETROL VE DOĞALGAZ ÜRÜNLERİNDE ÖTV TAHSİLATI YÜZDE 26.5 ARTTI

Petrol ve doğalgaz ürünlerinden elde edilen ÖTV geliri, 2011 yılının ilk 3 ayında yüzde 9.1 oranında yükseldi. Geçen yıl 3 aylık dönemde petrol ve doğalgaz ürünlerinden 6 milyar 403 milyon TL ÖTV geliri elde edilirken, bu yıl aynı dönemde 6 milyar 987 milyon TL’lik ÖTV tahsil edildi. Söz konusu tahsilat enflasyondan arındırıldığında geçen yılın aynı dönemine göre reel bazda yüzde 4.8’lik bir artışa işaret etti. Kolalı gazozlardan yapılan ÖTV tahsilatı, 3 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3’lük bir artışla 35.4 milyon TL düzeyine yükseldi. Kolalı gazozlardan elde edilen ÖTV geliri enflasyondan arındırıldığında geçen yıla göre yüzde 1.1’lik gerileme gösterdi.

TÜTÜN ÜRÜNLERİNDEN ALINAN ÖTV GELİRİ YÜZDE 0.8 ARTTI

Yılın ilk 3 ayında tütün ve tütün mamullerinin ÖTV’si olarak devletin kasasına giren vergi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0.8 artış gösterdi. 2010’un Ocak-Mart döneminde tütün ve tütün ürünlerinden 3 milyar 370 milyon TL tahsilat yapan devlet, 2011 yılının aynı döneminde 3 milyar 397 milyon TL gelir elde etti. Enflasyondan arındırıldığında tütün ve tütün ürünleri gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.2 geriledi.

ALKOLLÜ İÇECEKLERDEN ALINAN ÖTV GELİRİ YÜZDE 17.5 ARTTI

2011 yılının 3 aylık döneminde alkollü içkilerden devletin kasasına giren ÖTV geliri yüzde 17.5 oranında arttırdı. Geçen yıl aynı dönemde elde edilen ÖTV geliri bu kalemde 638 milyon TL iken, bu yıl 750 milyon TL’ye yükseldi. Enflasyondan arındırıldığında alkol ve alkollü içeceklerde ÖTV artışı yüzde 12.8 oldu.

İTHAL’DE ALINAN KDV'DEN İLK 3 AYDA 10.3 MİLYAR TL TAHSİL EDİLDİ

2011 yılının ilk 3 ayında Uluslararası Ticaret ve Muamele Vergisi tahsilatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35.1 artışla 11 milyar 321.5 milyon TL’ye yükseldi. İthalde alınan KDV yüzde 34.1 artışla 10 milyar 284 milyon TL oldu. İlk 3 ayda gümrük vergileri yüzde 45.8 artışla 1 milyar 13 milyon TL, diğer dış ticaret gelirleri yüzde 52.5 artışla 23.9 milyon TL oldu.

ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ TAHSİLATI YÜZDE 8.7 ARTTI

Ocak-Mart döneminde cep telefonu ile yapılan konuşma bedelleri üzerinden faturalara yansıyan özel iletişim vergisinde toplam tahsilat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.7 oranında artışla 1 milyar 47.7 milyon TL’ye çıktı. Reel bazda artış ise yüzde 4.3 düzeyinde gerçekleşti.

DAMGA VERGİSİ GELİRLERİ YÜZDE 23.5 ARTTI

Resmi dairelerde yapılan çeşitli işlemler dolayısıyla yurttaşlardan alınan damga vergisi geliri bu yılın ilk 3 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23.5 artışla 1 milyar 566 milyon TL oldu. Banka ve sigorta muamelesi vergi (BSMV) ödeyenler 3 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.8 oranında artışla devlete toplam 1 milyar 7 milyon TL, şans oyunu oynayanlar yüzde 22.8 artışla 143 milyon TL vergi verdi. Devlet dairelerinde yapılan çeşitli işlemler, çıkarılan ya da yenilenen resmi belgeler dolayısıyla yurttaşlardan 3 ayda toplam 2 milyar 391 milyon TL harç alındı. Harç tahsilatında geçen yılın aynı dönemine göre cari olarak yüzde 22.9, reel olarak yüzde 18 artış yaşandı.

PAHALI KREDİ


Ucuz otomobil alanların kredi geri dönüşlerinde sorun yaşanınca bankalar, ucuz otomobillere kredi faiz zammı yaptı

Lüks otomobillere yüzde aylık 0.81 faiz oranı ile ucuz otomobilin kredisini yüzde 1.44'e kadar çıkardı.

Şimdiye kadar ucuz otomobil alıp kredi kullananların krediyi geri ödeme güçlüğüne düşmeleri bundan sonra ucuz otomobil almak isteyenleri yaktı. Kredi geri dönüşlerini otomobil türleri açısından inceleyen bazı bankalar, ucuz otomobiller için alınan kredilerin geri dönüşünde yani kredi taksitlerinin ödenmesinde sorun olduğunu görünce bu zararlarını gidermek için kredi faizlerini artırdılar. Böylece bundan sonra ucuz otomobil almak için bankadan kredi kullananlar daha fazla kredi faizi ödemek zorunda kalacak. . ucuz otomobil almak için bankalara gelenlerin mali durumlarının kötü olması nedeniyle ödeme güçlüğüne düştüklerine dikkat çekerek kredi faizlerini artırarak ödenmeyen kredi taksitlerinden kaynaklı zararların telafi edilmeye çalışıldığını belirttiler.

Peki almak zorunda kalanlar bundan sonra ne kadar fazla faiz ödemek zorunda kalacaklar? Bankalar şu anda lüks veya orta segmentte bulunan otomobiller için tabela faizi olarak yüzde 0.95 ile 1.2 arasında faiz aldıklarını belirtse de faiz oranları tezgâh altında 0.81’e kadar düşüyor. Özellikle otomobil firmaları ile anlaşan bankalardan hiç zorlanmadan yüzde 0.84 veya 0.90 arasında bir faiz oranı kredi almak mümkün. Ancak eğer bir ucuz otomobil alacaksanız artık bu imkansız. Çünkü ucuz otomobiller için kredi faizleri 1.40’ın üstüne çıkmış durumda. Yaptığımız araştırmalar ucuz otomobiller için aylık faiz oranının yüzde 1.44’e çıktığını ortaya koyuyor.

Bu durumda lüks ve orta segmentte bir otomobil almak için kredi 20 bin liralık ve 36 ay (3 yıl) vadeli kredi başvurusunda bulunan vatandaşlar yüzde 0,81 faiz oranı ile kredi aldıktan sonra aylık 661 lira taksit öderken aynı miktarda kredi almak için başvuran ancak ucuz otomobil alanların aylık taksiti 750 liraya çıkıyor. Aylık taksit farkı 89 liraya çıkarken üç yıl sonunda ucuz otomobil alanlar 3 bin 230 lira daha fazla faiz farkı ödemek zorunda kalacak.


Bankaların kredi geri dönüşlerinde yaşanan sorunlar nedeniyle başvurduğu yöntemi sigortacılar uzun bir süredir daha fazla kaza yapan veya en çok hasar ödedikleri otomobil markaları için yapıyor. Buna göre Türkiye’de en çok kaza yapan ve fazla hasar ödenen otomobil markalarının sigortası diğerlerinden daha pahalı oluyor. Ancak sigortacılar araştırmayı şirketlerin kendi bünyelerinde yaptıkları için bir sigorta şirketinin pahalı prim bedeli belirlediği markayı diğer sigorta şirketi daha ucuz olarak belirleyebiliyor. Sigorta şirketlerinin baktığı en önemli kriter ise sigorta yaptıracak kişinin önceki yıllardaki hasar ödemesi alıp almadığı. Eğer kişi önceki yıllarda hasar ödemesi almamışsa sigorta priminde yüzde 50’ye varan indirim olabiliyor. Diğer yandan sigortacılar daha fazla kaza olan ve hasar ödedikleri İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerdeki otomobilleri küçük illere göre daha pahalıya sigortalıyor.

TABELA FAİZİ AYNI ANCAK...
Bankalar internet sitelerinden ilan ettikleri faizden daha düşük tutarda kredi veriyor. Ancak tabela faizi ile gerçek faiz oranları arasındaki makas son aylarda piyasa faiz oranının yükselmesi iyice daraldı.