30 Aralık 2009 Çarşamba

Ekonomik Krize Rağmen Yılbaşı Milli Piyango Satışları


Yılbaşı milli piyango biletleri,ekonomik krize karşı bihayli ilgi görüyor.Bilet satan bayiler,bu yıl herkesin hayalinin çok büyük olduğunu söylüyor.Bu arada vatandaşları da sahte bilete karşı uyarıyor.

Milli piyango satıcıları hergün binlerce biletin satıldığını fakat çeyrek bilete ilğinin daha yoğun olduğunu açıkladı.Ekonomik krize rağmen biletlerin çok iyi satıldığını söyleyen bayiler,umarız vatandaşın yüzü 2010 da bari güler diyor.

Sahte Bilet Uyarısı:
Milli piyango bileti almak isteyen vatandaşların,sahte bilete karşı dikkatli olmalarını,biletin sahte olup olmadığını anlamak için alt kısımdaki seri numarasının kabartma olup olmadığına baksınlar.Eğer kabartma değilse o bilet sahte olup yetkililere haber vermek lazım dedi.Bilet bayileri.

Kredi Kartı İle Milli Piyango Bilet Satışı


Tokat'ta bir büfe kredi kartı ile milli piyango bileti satarak şans dağıtmaya başladı.

Yeni yıla yaklaşık bir hafta kala 30 milyon TL ile hayal kuranların heyecanı artmaya başladı. Ekonomik kriz nedeni satışların beklenenden yavaş ilerlemesi ise devreye pos makinesini soktu. Cumhuriyet Meydanı'nda bulunan büfede Milli Piyango bileti satan Fatih Karaman, vatandaşların kredi kartı ile satılan biletlere rağbet gösterdiğini kaydetti.

En fazla 7.5 liradan satılan çeyrek biletler ilgi gördüğünü ifade eden Karaman, "Ekonomik kriz nedeni ile kredi kartı ile bilet almak isteyenler olunca bizde konuya sıcak baktık. Cebinde parası olmayan kredi kartı ile biletini alıyor. Yılbaşı yaklaştıkça bilet satışları da artmaya başladı. Biletlerin kısa sürede biteceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu.

29 Aralık 2009 Salı

2010 Yılbaşı Ve Yeni Yıl Kampanyaları


Yeni yıl kredi kampanyalarımızdan yararlanmak isteyen vatandaşlar,36 aya varan vadeyle,yüzde 0,99 faiz ve 170 lira taksitli 5 bin lira yada 60 aya kadar varan vadelerle,yüzde 1,25 faiz ve 250 lira taksitli 10 bin lira kredi alabileceklerdir.

5 bin liranın altında kredi ihtiyacı gerekli tüketiciler ise kampanya kapsamında yüzde 0,45 faizli ihtiyaç kredisinden yararlanabileceklerdir.

1 Aralık 2009 Salı

Dubai’deki Mali Kriz Türkiye’yi Etkilemez


Dubai’deki borç probleminden Türkiye’nin etkilenmeyeceğini belirten kredi derecelendirme kuruluşları, “Türk bankaları, gerek yurtdışı ilişkileri, gerek mali bünyelerinin sağlamlığı nedeniyle son krizden etkilenmeyecek” dedi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, Dubai’de ortaya çıkan borç krizinin Türkiye’yi etkilemeyeceği görüşünde birleşti. Aralarında JCR’nin de bulunduğu reyting kuruluşlarının analistleri, Türk bankalarının gerek yabancı ülkelerdeki varlık ve ilişkileri, gerekse mali bünyelerinin sağlamlığı nedeniyle, Dubai’deki krizden etkilenmeyeceğini vurguladı.

Analistler, Türk bankalarının krize dayanmada, Avrupa’daki bankalardan daha iyi durumda olduğunu da vurguladılar. Türk bankalarının, risk yönetiminde başarılı olduklarını, bu nedenle, risk olabilecek dış açılımlara girmediğini ifade eden analistler, Türk bankalarının konut kredisi yükümlülüklerinin az olmasının da dayanıklılıkta etkili olduğunu kaydettiler. Analistler, Türk bankalarının sermaye yeterliliği ve varlıklar açısından da iyi olduğunu vurguladı.

RİSK PRİMİ ‘KOMŞU’DAN İYİ

Bu arada Türkiye’nin, “risk primi (CDS)” olarak da isimlendirilen sigorta primleri gerilemeye başladı. Analistler, Dubai’deki borç krizinin ardından, Yunanistan’ın risk priminin yükselerek, Türkiye’yi geçtiğini vurguladılar. CDS oranı, Türkiye riskinden korunmak için ödenmesi gereken primi yansıtıyor.

Varlıkları ucuza satmayacak beyaz atlı prensi bekleyecek

Dubai’de, borç sorunuyla uğraşan Dubai World şirketi, 59.3 milyar dolarlık borcunun bir kısmını karşılamak için varlıklarını düşük fiyattan satacağı iddialarını yalanladı. Dubai’deki krizin merkezinde bulunan hükümete bağlı Dubai World yetkilisi, grubun son birkaç ayda iyi yatırımlarının ve gayrimenkullerinin bazılarını düşük fiyattan satma fikrini reddettiğini belirtti.

Şimdi Dubai’nin borç krizinden nasıl çıkacağını değerlendiren uzmanlara göre, en fazla ihtimal verilen senaryo, bankacılık sektörü ve ekonomiye en az zarar gelmesi adına Abu Dabi’nin bir kurtarmayı yönetmesi olarak görülüyor. Abu Dabi’nin, Dubai’yi “beyaz atlı prens” olarak kurtaracağı ve emirlikte daha etkin olacağı değerlendiriliyor.

Abu Dabi yılbaşında Dubai’ye 10 milyar dolar tutarında yardımda bulunmuştu. Dubaili yetkililer, Dubai World’ün yeniden yapılanma planlarının, dünyada 50 kadar tesise sahip kârlı liman işletmecisi DP World’ü kapsamayacağını, asıl yapılanmanın Nakheel dahil diğer gayrimenkul şirketlerinde olacağını söyledi.

22 Kasım 2009 Pazar

Fortisbank'tan Öğretmenlere Özel Kredi


Fortis Bank, 24 Kasım Öğretmenler Gününde Öğretmenlerimizi unutmayarak onlara özel Altın Hediyeli Nakit Kredi Kampnayası başlattı.

“Öğretmenim kredi alsın, altın bulsun” sloganı ile duyurulan Öğretmenlere Özel Nakit Kredi Kampanyası kapsamında öğretmenlerimiz 49 aya kadar vadeli ve 2 aya kadar taksit atlatan TaksitStop özelliği olan Nakit Kredi kullanabiliyorlar. Kampanya kapsamında kredi kullanan öğretmenlere Fortis tarafından 1 gr altın değeri kadar Vadesiz Hesap açılarak hediye ediliyor.

Fortisbank’ın Öğretmenlere Özel Altın Hediyeli Nakit Kredi Kampanyası hakkında daha detaylı bilgi almak için Fortis Bank şubelerini ziyaret edebilirsiniz.

Vakıfbank'tan Öğretmene Özel Kredi

Vakıfbank Öğretmenler Gününe Özel bir Kredi Kampanyası hazırladığını duyurdu. Öğretmenlere özel hazırlanan kampanya kapsamında 24 aya kadar vadeli ve maksimum 10.000 TL’ye kadar kredi kullanılabiliyor.

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün tarihinden esinlenilen kampnaya kapsamında aylık yüzde 1,24 faiz uygulanıyor ve kredi masrafı olarakta sadece 24 TL alınıyor. Buna göre kampanya kapsamında 24 ay vade ile kullanılan 10.000 lira kredinin aylık ödemesi 495 TL oluyor.

Vakıfbank’ın Kefilsiz olarak kullandırdığı 24 Kasım Öğretmenler Günü Kredi Kampanyası hakkında daha detaylı bilgilere Vakıfbank şubelerinden ulaşabilirsiniz.

17 Kasım 2009 Salı

Ziraat Bankası,Emeklilik Ve Sigorta Şirketi Kurdu


Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, Ziraat Sigorta ve Ziraat Emeklilik şirketlerinin kurulduğunu belirterek, “Yılbaşı itibariyle faaliyete geçmesini planlıyoruz” dedi.

Çağlar, KİT Komisyonunda, komisyon üyelerinin sorularını cevaplarken, Başak Sigorta’nın 2004 yılında özelleştirilmesinin ardından, yeni bir sigorta şirketinin kurulmasının gündeme geldiğini, ancak, bu konudaki kararın yalnızca kendilerine ait olmadığını ifade etti. Ziraat Sigorta ve Ziraat Emeklilik şirketlerinin kurulduğunu, hazırlıkların devam ettiğini, yıl sonuna kadar da yazılımların tamamlanarak yılbaşı itibarıyle faaliyetlerin başlayacağını ifade etti.

KRİZİN ETKİSİ AZALIYOR

Genel Müdür Can Akın Çağlar, ekonomide canlandırmaya yönelik alınan tedbirler sayesinde, yaşanan daralmanın 2010’da kısmi olarak iyileşmesi, küresel krizin olumsuz etkilerinin daha az hissedilmesinin beklendiğini söyledi.

Bankacılık sektörünün ise geçmişten bu yana alınan tedbirler sayesinde dünyadaki finansal kuruluşların tersine, kriz dönemini hasarsız olarak atlatmayı başardığını söyleyen Çağlar, ağustos 2009 itibariyle Ziraat Bankasının sektördeki payının yüzde 15’e yükseldiğini, bankanın aktif büyüklüğünün 121 milyar liraya, toplam kredilerinin de 33 milyar liraya ulaştığını, haftalık ortalama 1 milyar liranın üzerinde kredi kullandırdığını söyledi. Çağlar, “Bankamız son 5 yılda sektörün en çok kâr eden bankası olmuştur” diye konuştu.

Pirim Affıda Krize Takıldı

Prim affında beklenen hedef olmadı.Geçen yıl mayıs ayında büyük umutlar ve ‘son defa’ şerhiyle ilan edilen prim affında beklenen hedefler tutturulamadı.

Ekonomik kriz, iyi niyetli bu girişimi de olumsuz etkiledi. 23 milyar liranın yapılandırıldığı aftan 14,5 milyar lira tahsilat bekleniyordu. 2008’de bu kadar sorun yoktu. Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) 6,5 milyar lira para aktı. 2009 yılına girince gelen para hızlı bir şekilde kesildi, 1,5 milyar lira toplanabildi.

Tabiki affa yoğun başvuru olmuştu. 458 bini SSK’lı işveren ve 785 bini Bağ-Kur’lu esnaf; toplam 1 milyon 262 bin kişi borçları için SGK’yla masaya oturarak anlaştı. Aftaki indirim oranları yüzde 85’lere varıyordu. Zamanında ödenmeyen taksitler yüzünden af protokolü hâliyle geçersizleşti. İşveren ve esnaf yeniden yapılandırma istiyor.

TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, küçük esnafın darboğazı sıfır faizli krediyle aşabileceğini söylüyor. Aftan en fazla primlerini çeşitli sebeplerle aksatmak zorunda kalan emeklilik aşamasındaki Bağ-Kur’lular faydalandı. SGK verilerine göre 75 bin 467 kişi banka kredisi kullanarak en düşüğü 533 lira maaşla emekliye ayrıldı.

16 Kasım 2009 Pazartesi

Bankalarda Bayram Kredisi Yarışı


Bankalar, Kurban Bayramı için kredi paketlerini açtı. Bayram dolayısıyla kampanyalar düzenleyen bankalar, faizleri yüzde 0.49'a kadar düşürdü.

Bankaların geleneksel bayram kredilerindeki rekabeti, faizleri yüzde 0.49'a kadar düşürdü. Kurban Bayramı dolayısıyla kampanyalar düzenleyen bankalardan İş Bankası, 'Geleneksel Bayram Kredisi Kampanyası' ile müşterilerine aylık yüzde 0.55 faiz oranı ya da peşin komisyon ödeyerek faizsiz, 5 bin liraya kadar, 10 ay vadeli kredi olanağı tanıyor. Tüketiciler, kampanya dönemi içinde bankadan, 10 bin lira ve 36 ay vadeye kadar, aylık yüzde 1.20'lik faizle de kredi kullanabilecek.

Altınlı kampanya

Halkbank ise, hazırladığı özel paketle kredi kullanan müşterilerine 1 gram altın mevduat hesabı hediye ediyor. Tüketiciler, 5 bin liraya kadar krediyi yüzde 0.50 faizle ve 12 ay vadeyle kullanabiliyor. Krediyi kullananlar ilk taksidi 2 ay erteleyebiliyor.

Şekerbank'ın bayram kredisi kampanyasında da, müşteriler, yüzde 0.49'dan başlayan faiz seçenekleriyle kredi kullanabiliyor.

Kampanyada, maksimum 5 bin lira kredi talepleri için 3-12 ay vadeye yüzde 0.49, 13-24 ay vadeye yüzde 0.79, 25-60 ay vadeye ise yüzde 1.04 oranında faiz uygulanıyor.

Garanti Bankası, 174 lira taksitli yüzde 1.09 faizli 5 bin lira kredi ya da yüzde 0.49 faizli 12 ay vadeli 3 bin lira sunuyor.

Akbank ise 20 bin liraya kadar yüzde 1.10 faiz oranı ve 110 lira masrafla kredi kullandırıyor. Banka 24 aya kadar yüzde 1.1 faiz uygularken, 36 aya kadar kredide faizi yüzde 1.20'ye yükseltiyor.

Citibank'tan Bayram Kredisi


Citibank,da 0,59 faiz oranıyla bayram kredileri sunmaya başlamıştır.

Citibank'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, maksimum kredi tutarı 2 bin 500 lira olan krediden 0,59 faiz oranıyla 159 lira masraf ve 12 ay vade ile yararlanılabilecek. Banka, bayram kredisi kullanan müşterilerine 160 lira değerinde Medline acil sağlık hizmetleri üyeliği ve Promed sağlıkta avantajlar dünyası paketi üyeliği hediye edecek.

Citibank Türkiye Tüketici Kredileri ve Pazarlama Grup Başkanı Enis Kurtoğlu, bireysel bankacılık alanında kredilerin önem kazanmaya devam ettiğini vurgulayarak, bayram dönemine özel 0,59 faiz oranı ile sundukları yeni kredi paketinden yararlanmak isteyen müşterilerin şubeler ve kredi merkezlerinin yanı sıra telefon bankacılığı ve internetten de başvuru yapabileceklerini kaydetti.

Bayram Kredisi Alacaklara Uyarı

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, tüketicileri yeni borçlara girmemeleri, bu yüzden de bankaların sunduğu bayram kredilerine karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Kaya, yaptığı yazılı açıklamada, Kurban Bayramı dolayısıyla bankaların tüketici kredisi pazarlama rekabetinin daha da arttığını belirtti.

Dosya masrafı peşin alınarak sıfır faizli kredi bile verildiğini dile getiren Kaya, şunları kaydetti:

''Mali krizlerle birlikte tüketicinin bütçesi iyice sarsılmış durumda olup, yapılan kamusal zamlar ve iş kayıpları tüketicinin krizini iyice derinleştirmiştir. Kış mevsiminde yaşatılacak olan enerji zamları ve 2010 bütçesi nedeniyle tüketiciyi zor günlerin beklediği dönemi rahat atlatabilmek için borçlarımızı azaltmamız ve yeni borçlanmalara gitmememiz gerekiyor.

Krizde ayakta kalmak isteyen ailelerin borçlarını azaltmak isterken yenilerini yaratması başka krizlere neden olacaktır. Kredilerin altın tepside sunulmasına karşın, ödemelerde güçlük yaşanması halinde ailelerin yaşayacağı çaresizlikler, sürekli artarken kısa süreli bayram tatilleri ve harcamaları için borçlanmaya gitmek, yeni sorunlara davetiye çıkarmaktan öteye geçmeyecektir.''

Kaya, kısa süreli harcama ve rahatlık için, geleceği sıkıntıya sokmanın tüketiciye tavsiye etmeyecekleri bir tercih olduğuna değinerek, şöyle dedi:

''Tüketimde akıllı tercih az ama devamlı ve dengeli tüketebilmektir. Tüketiciler, cazip tekliflere kanarak geleceğini ipotek ettirmekten sakınmalıdır. Belirli günlerde kullandırılan düşük miktarlı kredilerde tüketiciden alınmaya çalışılan dosya masrafı, komisyon, sigorta bedeli gibi kesintilerin yüksekliği de dikkate alındığında, bankaların kazanç arzularına boyun eğmek olduğu görülecektir. Bayramlar eldekini paylaşarak mutluluğu arttırmaktır, borçlanarak yapılan harcamalar ise mutluluğu parçalamaktadır.''

Kartla Kurban Alımına Diyanet'ten Onay Var


Kurban bayramının yaklaştığı şu günlerde, her yıl olduğu gibi, bu yılda sıkça tartışılan kredi kartıyla kurban kesiminin caiz mi? değil mi ? sorusu.

Bu tartışmalara diyanetten cevap geldi:

Diyanet işleri başkanı Prof.Dr.Ali Bardakoğlu, kredi kartıyla ve taksitle kurban alımının caiz olduğunu,'bir insan evine taksitle veya krediyle evine nasıl eşya alıyorsa kurbanda alabilir.Amaç burada niyettir.İbadet niyetiyle alınıp,bu niyetle dağıtmaktır 'dedi.Kartla Kurban Alımına Diyanet'ten Onay Var

2009 Kurban Bayramı Kredi Kampanyaları


Kurban bayramının yaklaşmasıyla bankalarda şimdi yeni kredi kampanyaları çalışmalarına başlamıştır.

Kampanyaların 27 Kasım da başlayacağı,bazı bankaların taksit ertelemeli fırsatı sunuyor,bazıları 0.50 faiz oranına kadar inen faizlerle kredi verirken, bazı bankalar ise komisyonu peşin alarak faizsiz kredi teklifinde bulunuyor.

13 Kasım 2009 Cuma

TSK (Mehmetçik Vakfı ) Kurban Bağışlarını Bekliyor


Türk silahlı kuvvetleri, Mehmetçik vakfı, her sene olduğu gibi bu yıl da kurban bağışlalarını bekliyor.

Mehmetçik vakfından yapılan açıklamaya göre yapılan bağışların gelirini,canlarını hiçe sayarak vatanı uğruna şehit olan askerlerimizin ve herhangi sebebden dolayı şehit olan askerlerimizin yakınlarına ve gazilere, engelli mehmetçiklere ekonomik destek olarak,çocuklara öğretim amaçlı yardım da bulunulacağını söyledi.

Kurban kesimininde çok hijyenik bir şekilde,modern tesislerde,veteriner kontrolunde,din görevlisi tarafından,dini usullere uygun şekilde,kurbanların kesilip yerlerine teslim edileceğini bildirdi.

Kurban bedellerininde bu yıl 280 lira, 185 dolar veya 130 euro olarak açıklandı. Kurban bağışında bulunacak vatandaşlarımız, bağışlarını banka hesap numaralarımıza yapabilecekleri gibi bizzat Mehmetçik Vakfı Samsun Şubesi'ne gelerek de yapabilirler" dedi.

Kurban bağışı yapılabilecek bankalar:

"Ziraat Bankası Tandoğan Şubesi, Vakıflar Bankası Hava Kuvvetleri Şubesi, Halk Bankası Meşrutiyet Şubesi, İş Bankası Balgat Şubesi, Akbank Nenehatun Şubesi, Garanti Bankası Yenişehir Şubesi, Türk Ekonomi Bankası Balgat Şubesi, Finansbank Necatibey Şubesi, ING Bank Çankaya Şubesi, Yapı Kredi Bankası Balgat Çetin Emeç Şubesi."

11 Kasım 2009 Çarşamba

Halkbank'tan Öğretmenler Günü Kredisi


Halkbank'ın 24 Kasım'a özel ürünü Öğretmenler Günü Kredi Kampanyası, tüm öğretmenlere aylık yüzde 1,21 faiz oranı ve 24 ay vade ile bireysel ihtiyaç kredisi, aylık yüzde 0,95 faiz oranı ve 120 ay vade ile konut kredisi kullanma fırsatı sunuyor.

Halkbank, Öğretmenler Günü Kredi Kampanyası kapsamında kefilsiz olarak kullandırdığı tüketici ve konut kredilerinden yararlanan öğretmenlere Acil Tıbbi Tedavi Sigortası da hediye ediyor.

Halkbank'ın 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla başlattığı kampanya kapsamında tüm öğretmenler, 26 Kasım 2009 tarihine kadar aylık yüzde 1,31'lik çok uygun faiz oranı ve 24 ay vade ile masrafsız bireysel ihtiyaç kredisi kullanma imkânına sahip oluyor. Aynı vadedeki masraflı kredinin faiz oranı ise yüzde 1,21'e düşüyor.

Halkbank, kampanya çerçevesinde tüm öğretmenlere yüzde 0,95 faiz oranı ve 120 ay vade ile konut kredisi kullanma fırsatı da sunuyor. Kredilerden yararlanan öğretmenlere Acil Tıbbi Tedavi Sigortası hediye ediliyor.

Halkbank'ın, Öğretmenler Günü Kredi Kampanyası ile gelecek nesilleri yetiştiren öğretmenlerin ihtiyaçlarına çözüm oluşturmayı amaçladığının altını çizen Halkbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Bilgehan Kuru şunları ifade etti:

"Bankamız, bireysel bankacılık ürün yelpazesinde bir klasik haline gelen meslek gruplarına özel kampanyalarına 2007 yılında 'Öğretmenler Günü Kredi Kampanyası'nı ekledi. Bu ürünümüzü, dünyadaki en kutsal mesleklerden birini icra eden öğretmenlerimize Bankamızın Öğretmenler Günü hediyesi olarak nitelendiriyoruz."

Öğretmenler Günü Kredi Kampanyası'ndan kamu-özel ayrımı olmaksızın anaokulu, kreş, ilk ve orta dereceli okullar, askeri okullar, polis okulları, dershaneler vb. her türlü eğitim kurumunda görev yapan öğretmenler, üniversite ve dengi yüksekokullardaki öğretim görevlileri, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı tüm idari birimler ile il/ilçe milli eğitim müdürlüklerindeki öğretmen ve öğretim görevlileri faydalanabiliyor.

Kurban Kredisi Kampanyası


Ziraat Bankası'nın Kurban Bayramına özel kredi kampanyasının detayları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Bazı Ziraat Bankası şubelerinden aldığımız bilgilere göre "24 Ayar Bayram Kredisi" adı ile hazırlanan bayram kredisi paketinde çok özel avantajlar sunuluyor.

24 Ayar Bayram Kredisi Kampanyası Kapsamında vatandaşlar yüzde 0,25 faizle Tüketici Kredisi, yüzde 0,90 faizle Konut Kredisi ve yüzde 0,99 faizle Taşıt Kredisi kullanabilecekler.

Maksimum 10 bin TL'ye kadar kredi kullandırılacak kampanya kapsamında 12 ay vade ile 5.000 TL kredi 250 TL masraf ve aylık yüzde 0,25 faizle kullanılabilecek. 13-24 ay arası vadelerde 350 TL masraf ve aylık yüzde 0,50 faiz oranı, 25-48 ay vadelerde ise yüzde 1,00 aylık faiz oranı ve 250 TL masrafla kredi kullanılabiliyor.

Kampanyadan yararlanmak isteyen vatandaşlar düzenli gelir belgeleri, ikametgah (veya kendi adlarına elektrik, su, telefon, doğalgaz vb. fatura) ve nüfus cüzdanları ile birlikte Ziraat Bankası Şubeleri'ne başvuruda bulunabilecekler. Kredi başvuruları iki gün içerisinde değerlendirilerek sonuçlandırılacak.

Kampanya hakkında daha detaylı bilgi almak için size en yakın Ziraat Bankası Şubeleri'ni ziyaret edebilirsiniz.

Kredilere de Bayram Geldi


Türkiye İş Bankası, Kurban Bayramı öncesinde Geleneksel Bayram Kredisi Kampanyası düzenledi.
Faiz oranları, yüzde 0.55 faiz oranı veya peşin komisyon ödeyerek faizsiz 5 bin liraya kadar, 10 ay vadeli kredi kullandıracağını söyledi.

Türkiye İş Bankası’ndan yapılan açıklamaya göre, bankanın her bayram öncesinde olduğu gibi, bu Kurban Bayramı öncesinde de müşterilerine avantajlı kredi kullanma fırsatı sunulacağını bildirdi.

Banka müşterilerinin, 4 Aralık 2009 tarihine kadar geçerli olacak kampanya kapsamında, aylık yüzde 0.55 faiz oranı ya da peşin komisyon ödeyerek faizsiz 5.000 TL’ye kadar, 10 ay vadeli “Bayram Kredisi Kampanyası”ndan yararlanabileceği açıkladı.

Daha uzun vadelerle kredi kullanmak isteyenlerin ise kampanya dönemi içinde 10.000 TL limit ve 36 ay vadeye kadar, aylık yüzde 1.20’lik özel faiz oranı ile kredi kullanma imkânına sahip olacaklarını söyledi.

Bütün Kredi başvurularının, tüm İş Bankası şubelerinden veya isbank.com.tr’den yapılabileceği bildirdi.

Şekerbank'tan Bayram Kredisi


Şekerbank' tan bayram kredisi kampanyası başlatıldı.

Şekerbank'tan yapılan açıklamaya göre 26 kasım 2009'a kadar sürecek,müşterilerine yüzde 0,49'dan başlayan faiz seçeneklerden bayram kredisi sunulacak.
3 farklı seçeneğin geçerli olacağı kampanyada,5 bin lira kredi talebleri için,3 ila 12 ay vadeye yüzde 0,49- 13 ila 24 ay vadeye yüzde 0,79- 25 ila 60 ay vadeye ise yüzde 1,04 oranında faiz uygulanacağı açıklandı.

Yapılan açıklamada 10 bin liraya kadar olan kredi talepleri için faiz oranlarının; 3 ila 12 ay vade için yüzde 0,69 -13 ila 24 ay vade için yüzde 0,89- 25 ila 60 ay vade için de yüzde 1,09 olacağı bildirildi.


25 bin liraya kadar olan kredi taleplerinde gösterilecek faiz oranlarının ise; 3 ila 12 ay vadeye yüzde 0,89- 13 ila 24 ay vadeye yüzde 0,99- 25 ila 60 ay vadeye yüzde 1,14 olarak belirlendi.

Kefil koşulu aranmayacak olan bu kampanyada yinede ihtiyaç görülmesi halinde kefil istenebileceği söylendi.

10 Kasım 2009 Salı

Yapı Kredi'den Bayram Kredisi



Haberler Anında Cebinizde Hürriyet Mobil

Haberler Anında Bilgisayarınızda Haber Alarmı

Haber Kaçırmaya Son Hürriyet Mind

Sitene Haber Ekle Kazan Bumerang

Yapı Kredi Bankasının, Kurban Bayramında müşterilerine üç farklı bireysel ihtiyaç kredisi sunacağı bildirildi.


Yapı Kredi'den yapılan yazılı açıklamada, birbirinden farklı vade ve masraf yapısıyla oluşturulan düşük faizli, faizsiz ve masrafsız bayram kredisi seçeneklerinin sunulduğu kaydedildi.

Verilen bilgiye göre, düşük faizli bayram kredisinde aylık yüzde 0,52'den başlayan faiz oranlarıyla 36 ay vadeye kadar maksimum 20 bin lira alınabilirken, vade sonuna kadar faiz ödemeden, sadece peşin komisyon ile kullandırılan faizsiz bayram kredisi, maksimum 5 bin lira için ve 12 aylık vade ile sunuluyor.

Herhangi bir masraf veya komisyon ödemeden, sadece faiz ödeyerek kullanılabilen masrafsız bayram kredisi ise 10 bin liraya kadar yüzde 1,59 faiz oranı ile 24 ay vadede alınabiliyor.

Vakıfbank'tan Bayram Kredisi


Vakıfbank müşterilerinin, “Geleneksel Bayram Kredisi” kapsamında peşin komisyon ile faizsiz, yüzde 1,28 faiz oranı ile masrafsız ya da yüzde 0,54 faiz oranı ile kredi alabilecekleri bildirildi.


Vakıfbank'tan yapılan yazılı açıklamada, “Geleneksel Bayram Kredisi” ile Kurban Bayramı öncesinde müşterilere, bütçelerini sarsmadan bayram alışverişlerini yapabilmeleri için avantajlı kredi kullanma fırsatı sunulduğu belirtildi.

Bu çerçevede dileyene peşin komisyon ile faizsiz, dileyene yüzde 1,28 faiz oranı ile masrafsız, dileyenlere yüzde 0,54 faiz oranı ile kredi imkanları sunulduğu dile getirilen açıklamada, Geleneksel Bayram Kredisi'nden tüm bireysel müşterilerin yararlanabileceği, başvuru formu, kimlik belgesi, gelir belgesi (kira kontratı, mevduat hesap cüzdanı), adresi teyit eden belge ile herhangi bir VakıfBank şubesine başvurmanın yeterli olduğu kaydedildi.

Esnafa Cansuyu Kredisi

desEsnafa Cansuyu kredisi, vergi ve sigorta prim borcuna takıldı
Küresel ekonomik kriz sebebiyle zora giren esnafı rahatlatmak için KOSGEB desteğiyle verilen Cansuyu Kredisi, Bağ-Kur ve SSK prim borcu ile vergi engeliyle karşılaştı. Vergi veya prim borcu olan esnafa kredi kullandırılmıyor. Bankalar, esnaftan öncelikle vergi ve sigorta prim borçlarını kapatmasını istiyor.

Cansuyu olarak adlandırılan kredi, küresel krizde zor durumdaki esnafı rahatlatmıştı. Sıfır faizle verilen kredinin ana parasını esnaf, faizi ise KOSGEB (Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı) kaynaklarından karşılanıyordu. Yoğun ilgi üzerine devam ettirilen destekler, kasım ayı itibarıyla tekrar uygulamaya konuldu. Ancak, önceki dönemde kredi faizinin tamamı bakanlığa bağlı KOSGEB kaynaklarından karşılanırken, yeni kullanımda faizin yüzde 25'ini krediyi kullanan esnaf ödeyecek. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın daha önce sadece imalatçı esnafa verdiği KOSGEB destekleri kanun değiştirilerek diğer esnaf ve girişimcilere de kullandırılmaya başlandı.

Esnafı sevindiren değişiklik kapsamında ilk kredi dağıtılıyor. Ancak, kredi için bankaların vergi ve sigorta borcu engeli çıkarması esnafı üzdü. TESK Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın Cansuyu Kredisi'ni kullanmakta zorluk çektiğini söyledi.

Şartların kolaylaştırılmasını isteyen Palandöken, şöyle konuştu: "Adı Cansuyu Kredisi. Ancak, esnaf krediyi kullanamıyor. Esnaf borcu olmasa zaten kredi kullanmaz?" Yıllık enflasyonun yüzde 5'e düşmesine rağmen vergi ve sigorta borcu faizinin yüzde 30 olduğuna işaret eden Palandöken, "Kredi alınsa bile tamamı borca gidiyor.

Esnaf yine sıkıntıda kalacak." değerlendirmesini yaptı. Bakanlıktan krediyi esnafın kullanabilmesi için şartların yumuşatılmasını talep eden TESK Başkanı, esnafın borcunu ekonomi canlandıktan sonra ödemesine dair düzenleme yapılmasını da istedi.

Palandöken, önceki Cansuyu Kredisi'nin esnafa hiçbir faiz yükü getirmediğini, son kredilerde ise faizin yüzde 25'ini esnafın ödeyecek olmasının da ayrı bir yük oluşturduğu bilgisini verdi. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç de, KOSGEB desteklerine ilişkin yeni yapılan düzenlemede yer alan "Vergi ve prim borcu olmayacak" maddesinin kaldırılmasını istedi.

Özgenç'e göre, kredi kullanımı için "Belirtilen tarihten iki yıl öncesine kadar takibe düşmüş ve kamu kurumlarına vadesi geçmiş borçları olmayacak" demek, krediyi vermemek anlamına geliyor. Özgenç'in çözüm önerisi ise şöyle: "Krediyi kullanacak KOBİ'nin borçlarıyla ilgili resmi bir yazıyı bankalar kabul etmeli ve "Mahsuplaşma vb. şekilde" krediyi kullandırmalı."

Kanun değişikliğiyle birlikte bakanlık, esnaf ve sanatkârlar ile tüm KOBİ'lere yönelik 3 ayaklı yeni bir kredi destek programı açıkladı. Programlardan ilkiyle, 100 bin işletmeye 2,5 milyarlık kredi sağlanması öngörülüyor.

İkincisi, GAP bölgesinde faaliyet gösteren KOBİ'lere yönelik makine teçhizat, kredi faiz desteği. Üçüncüsü ise sel felaketinde zarar görmüş olan işletmeleri desteklemek amacıyla Acil Destek Kredisi Programı.

Gerekli şartları taşıyan esnaf ve sanatkârlarla tüm KOBİ'lere, ilk 3 ayı ödemesiz, geri kalanı aylık eşit taksitler halinde toplam 15 ay vadeli ve 25 bin TL üst limitli kredi imkanı sunuluyor.

5 Kasım 2009 Perşembe

Şimdi 'Ev'lenmenin Tam Zamanı


Bireysel konut ve tüketici kredileri pazarında bankaların sunduğu düşük faiz oranları, konut almak isteyenler için cazip fırsatlar sunuyor.

Bireysel konut ve tüketici kredileri pazarında bankaların sunduğu düşük faiz oranları, konut almak isteyenler için cazip fırsatlar sunuyor.

İSTANBUL - Merkez Bankası'nın faiz indirimi ve yurt dışı piyasalardaki olumlu havanın etkisiyle yaz aylarının sonuna doğru kısa vadeli konut kredisi faiz oranını yüzde 1'in altına çeken bankalar, bugünlerde düşüş trendini 120 ay gibi uzun vadeli konut kredilerine de yansıttı.

Uzun dönemde konut kredisine şu anda en düşük faiz uygulayan banka 120 ay vadede yüzde 0,95 faiz oranıyla Türk Ekonomi Bankası (TEB) olurken, bunu 0,97 ile HSBC izliyor. Dosya ve komisyon ücretleriyle aylık maliyet oranları yükselirken, bu TEB'de 120 ayda 1,09 düzeyinde gerçekleşiyor.

İŞTE UZMANLARIN GÖRÜŞÜ

'100 BİN LİRA KREDİ İÇİN AYLIK 1.400 LİRA TAKSİT'
Türk Ekonomi Bankası (TEB) Bireysel Bankacılık Satış Direktörü Tuğbay Kumoğlu, 10 yıl vadeli konut kredisinde faiz oranını yüzde 1'in altına çekmelerinin ardından şubelere günlük konut kredisi başvurusunun yaklaşık 3 kat arttığını bildirdi.

Şu andaki seviyelerin Merkez Bankası faiz politikasıyla paralel olarak bankaların inebileceği en düşük seviyeler olduğuna dikkati çeken Kumoğlu, faizlerdeki düşüşün konut kredisi kullanımına etkilerine ilişkin şunları kaydetti:

''Geçtiğimiz aylarda faizlerde sadece kısa vadede bir indirim gerçekleşti. Ancak uzun vadede faizlerde herhangi bir değişiklik olmaması ve ağırlıklı uzun vadeli düşük taksitli konut kredisinin tercih edilmesi sebebiyle, bu indirimin konut kredisi talebine etkisi sınırlı oldu.
Bu noktada tüketicilerin kira öder gibi ev sahibi olmak hayalini biz gerçekleştirelim istedik ve 10 yıl vadede yüzde 1'in altında faiz uygulamasını başlattık. Şu anda 10 yıl vade için yüzde 0,95 uyguluyoruz. Bu da 100 bin lira kredi için aylık 1.400 lira taksit anlamına geliyor. Şubelerimizde günlük konut kredisi başvurusu yaklaşık 3 katı arttı.''

Kredi İçin Sigortaya Gerek Yok

Kredi alırken hayat sigortası şartının hiçbir haklılığının olmadığını vurgulayan uzmanlar, tüketicilerin bankalar tarafından yeterince bilgilendirilmediklerine dikkat çekti.

Karara sevinen Edip Gülüm, "Bankanın benden istediği prim çok yüksek olduğu için itiraz ettim, şimdi çok daha ucuza başka bir sigorta şirketinden hayat sigortası yaptırabilirim." dedi.

Emekli bankacı Edip Gülüm, geçen yıl özel bir bankadan konut kredisi aldı. 64 bin TL'lik kredi sözleşmesine imza atarken banka tarafından hayat sigortası poliçesi yapmasının zorunlu olduğu söylendi.

4 Kasım 2009 Çarşamba

Bankalar 11 BİN Kişiyi İşe Alacak


Türkiye'deki 15 banka 11 bin yeni çalışan bünyesine katıyor.

İstanbul'un Son Sahil Residence 'ında daire sahibi olmak için bu fırsat kaçmaz! Sıfır Peşinat ve 5 yıla yayılan ödeme seçenekleri. Hem de banka YOK! Tüm dünyada finans ve bankacılık sektörü ağır bir kan kaybı yaşarken, Türk finans sistemi açıkladı kar oranlarıyla göz dolduruyor. Yatırımlarını arttıran Türk bankaları 2010 yılında 11 bine yakın yeni personel almayı planlıyor.

15 BANKA 108 ŞUBE AÇIYOR
Yılın son çeyreğinde 15 banka yaklaşık 180 yeni şube açmayı planlarken, 3 bin 900’ün üzerinde yeni personel alınması bekleniyor.

11 BİN YENİ ÇALIŞAN
2010 yılı hedeflerini belirleyen 10 bankanın ise gelecek yıl açacağı toplam şube sayısı 370’i bulacak. Bu bankalar, gelecek yıl 7 bin 500’ün üzerinde kişiye de yeni istihdam yaratacak. Yani 14 aylık süreçte bankalar yaklaşıık 550 şube açıp, 11 bini aşkın yeni çalışanı bünyesine katacak.

Ekonomist Dergisi hangi bankanın kaç eleman alacağını araştırdı.

ZİRAAT BANKASI: 100 şube açıp 2500 personel alacak

ANADOLUBANK: 15 şube açıp 170 personel istihdam edecek.

BANKASYA: 25 şube açıp 350 yeni eleman alacak.

DENİZBANK: 50 Şube açıp 850 personel alacak.

EUROBANK TEKFEN: 12 şube açıp 100 eleman alacak

HALKBANK: Şube sayısı belirsiz ama 1250 personel alacak

İŞ BANKASI: 70 şube açıp 720 çalışan alacak.

KUVEYT TÜRK: 20 şube açıp 300 eleman alacak.

ŞEKERBANK: 15 şube açacak, alınacak personel sayısı belirsiz.

TÜRKİYE FİNANS: 12 şube açıp 400 eleman alacak.

YAPI KREDİ: 50 şube açıp 1000 eleman alacak.

20 Ekim 2009 Salı

HAVAŞ, 180 Milyon Euro'ya Satılıyor

TAV Havalimanları Holding AŞ'nin tamamına sahip olduğu Havaalanları Yer Hizmetleri AŞ'nin (HAVAŞ) satışında düğmeye basıldı.


Yolcu ve uçaklara yer hizmeti sunan HAVAŞ'ın, TAV Havalimanları Holding, TAV İşletme Hizmetleri, TAV Bilişim Hizmetleri, HSBC Investment Bank Holdings plc ve İş Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı'nın ortaklaşa kuracağı şirkete 180 milyon Euro'ya satılması için taraflar arasında mutabakat sağlandı.

Satın alma işlemi, gerekli onay ve izinler alındıktan sonra tamamlanacak. Nihai ortaklık yapısında TAV yüzde 65, İş Girişim yüzde 6,7, HSBC Principal Investments yüzde 28,3 paya sahip olacak.

TAV İcra Kurulu Başkanı M. Sani Şener, 18 havalimanı/havaalanında hizmet veren Türkiye'nin ilk ve en büyük yer hizmetleri kuruluşu HAVAŞ'ın, yüzde 35 oranındaki hisse satışını İş Girişim ve HSBC Principal Investments gibi iki ortağa gerçekleştirmekten büyük bir gurur duyduklarını söyledi.

Ekonomik krizin bitip bitmediği konusunda tartışmaların uluslararası boyutta sürdüğü bu dönemde gerçekleştirilen ortaklığın, sektöre ve markalarına duyulan güveni yansıttığına dikkat çeken Şener, "Hisse satışındaki amacımız TAV seviyesinde borçluluğu azaltmak ve ek kaynak oluşturulmasıdır. HAVAŞ'ın küresel kriz sebebiyle ertelenen halka arzının da önümüzdeki orta vadede sermaye piyasalarının düzelmesi ile gerçekleşebileceğini düşünüyoruz." dedi.

HSBC Principal Investments'a bu satış işleminde danışmanlık hizmeti veren HSBC Portföy Yönetim'in Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Erelçin de Türkiye'nin bölgesel bir ulaşım merkezi olma yolunda gün geçtikçe önem kazandığını aktardı.

Türk havacılık sektörünün son dönemde yaşadığı güçlü büyümenin, yatırım kararında etkili olduğuna dikkat çeken Erelçin, "HAVAŞ'ı heyecan verici bir yatırım fırsatı olarak değerlendiriyoruz. Hayata geçirdiğimiz güçbirliğinin her iki taraf için de olumlu sonuçlar doğuracağına inanıyoruz." şeklinde konuştu.

Piyasalarda Kapanış


Borsa haftaya hızlı başladı
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), haftanın ilk işlem gününde alım ağırlıklı yatay seyir izledi.

İlk seansta 50.300 seviyesine yükselen Bileşik Endeks, yatay seyre girdi.

İkinci seansta 50.000 - 50.300 aralığının dışına çıkamayan Ulusal 100 Endeksi, en yüksek 50.363 puanı gördü ve günü 50 bin 286 puan ile (yüzde 1) 496 puan artıda tamamladı.

İşlem hacmi birinci seansta 729.509.102 TL, ikinci seansta 921.127.183 TL olurken, toplam işlem hacmi 1.650.636.285 TL olarak gerçekleşti.

Cuma günü ABD borsaları, Bank of America ve GE'nin piyasa beklentileri karşılamayan bilanço rakamları ve tüketici güveni datası nedeniyle günü düşüşle tamamladı.

Bu sabah Asya borsalarında karışık ve yatay kapanışlar gözlenirken, vadeli ABD endeksleri ile Avrupa borsalarındaki olumlu görünüm İMKB'nin geçen hafta stopaj ile ilgili haberlerle yaşanan hızlı düşüş hareketinin ardından bugün alım ağırlıklı seyir izlemesine neden oldu.

Bugün TSİ 20:00'de ABD NAHB konut piyasası endeksi verisi ile ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke tarafından TSİ 18:00'de yapılacak konuşma beklendi.

Bu hafta ABD'de açıklanacak bilanço rakamları ile başta konut dataları olmak üzere makro ekonomik verilerin piyasaya yön vermesi bekleniyor.

Doların satış fiyatı 1.4600 TL oldu
İstanbul serbest piyasada, doların satış fiyatı saat 17:00 itibari ile 1.4600 liraya gerilerken, avronun satış fiyatı 2.1750 liraya yükseldi.

Kapalıçarşı'da 1,4550 liradan alınan dolar 1,4600 liradan, 2,1700 liradan alınan avro 2,1750 liradan satılıyor.

Serbest piyasada önceki kapanışta 1,4620 lira olan dolar güne 1,4640 liradan, 2,1730 lira olan avro da 2,1740 liradan başlamıştı.

19 Ekim 2009 Pazartesi

En düşük Konut Kredisi Hangi Bankada?


En düşük konut kredisi hangi bankada?
Bankalar 120 ayda uzun vadeli konut kredisi faiz oranını, dosya ve komisyonlar hariç yüzde 1'in altına çekmeye başladı.

Merkez Bankası'nın faiz indirimi ve yurt dışı piyasalardaki olumlu havanın etkisiyle yaz aylarının sonuna doğru kısa vadeli konut kredisi faiz oranını yüzde 1'in altına çeken bankalar, bugünlerde düşüş trendini 120 ay gibi uzun vadeli konut kredilerine de yansıttı.

Uzun dönemde konut kredisine şu anda en düşük faiz uygulayan banka 120 ay vadede yüzde 0,95 faiz oranıyla Türk Ekonomi Bankası (TEB) olurken, bunu 0,97 ile HSBC izliyor. Dosya ve komisyon ücretleriyle aylık maliyet oranları yükselirken, bu TEB'de 120 ayda 1,09 düzeyinde gerçekleşiyor.

Garanti Bankası da faiz oranlarını indirdi. Garanti’nin mortgage kredisinde 37-48 ay vadede uygulanan faiz oranı, yüzde 1.00’den yüzde 0.90’a indirildi. 49-60 ay vadede uygulanan faiz oranı yüzde 1.02’den yüzde 0.92’ye, 85-120 ay vadede uygulanan faiz oranı yüzde 1.14’den yüzde 1.05’e düşürüldü.

Buna göre, Garanti’nin yüzde 0.92 faiz oranıyla 80 bin TL tutarında 60 ay vadeli kullandırdığı kredinin masraf toplamı, sigortalar hariç 4 bin 400 TL; kredinin aylık maliyet oranı yüzde 1.13, yıllık toplam maliyet oranı ise yüzde 13.54 olarak açıklandı.

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Sabri Ateş, konuyla ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, konut almak isteyenlerin, ödeyecekleri masrafları da dikkate alarak karar vermeleri gerektiğine dikkati çekerek, "Masrafları eklediğinizde bugün yüzde 1'in altında faiz oranı aslında yok. 1'in altındakiler masrafsız faiz oranları" dedi.

Bugünkü düşen faiz ortamının özellikle önceden kredi kullananların refinansmana gitmeleri açısından avantaj sunduğunu vurgulayan Ateş, faizler düşse de sabit geliri veya çok iyi geliri olmayanların uzun vadeli konut kredisi almalarının ilerde kendilerini zorlayabileceğini söyledi.

Şehir merkezlerinde sıfır konutların fiyatının çok yüksek olduğunu, bu nedenle merkezlerde insanların genellikle yaşlı binalardan ev alma eğilimine girdiklerini belirten Ateş, "İnşaat firmaları İstanbul'un uzak bölgelerinde, Beylikdüzü ve Kurtköy gibi yerlerde inşaatları bitirebilmek için uzun vadelerde çok cüzi faiz oranlarıyla konut satmaya çalışıyor. İnsanlar depremi de dikkate alarak yaşlı binalardan ev almak yerine, bunu tercih edebilirler" diye konuştu.

İstanbul'da fiyatların genel olarak düştüğünün altını çizen Ateş, "Nakit parası olanlar ise İstanbul'un her tarafında, özellikle kira getirisi yüksek olan yerlerde yatırım yapabilirler" dedi.

FAİZ ORANLARI

Banka 60 Ay 120 Ay
AKBANK 0,95 1,05
DENİZBANK 0,95 1,05
FİNANSBANK 0,95 1,05
FORTİS 0,99 1,09
GARANTİ 0,92 1,05
HALKBANK 0,99 1,07
HSBC 0,90 0,97
ING BANK 0,85 1,07
İŞ BANKASI 0,95 1,05
TEB 0,95 0,95
YAPI KREDİ 0,99 1,09
VAKIFBANK 0,99 1,09
ZİRAAT 0,98 1,08

Bankalar Kredi Verme Yarışına Girecek

Hazine bonolarının değer kaybetmesi üzerine bankaların kredilerin faiz oranlarını daha da aşağı çekmesi bekleniyor. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, en düşük seviyede olduğu sanılan konut kredi faizlerinin dahi, bonoların cazibesini yitirmesi sebebiyle daha da aşağı çekileceğini söyledi.

Antakya'da düzenlenen Garanti Bankası Anadolu Sohbetleri'nin ardından sektörü değerlendiren Karadere, "Krizde bankalar için epey para eden Hazine bonosu ve tahvillerin değeri düştü. Bankalar şimdi nereden para kazanacak?" sorusuna, "Tüm bankalar şimdi reel sektöre yüklenecek ve firmalara kredi vermek için birbiriyle yarışacak. Rekabet, özellikle konut sektöründe olacak.

Bu sebeple konut kredi faiz oranları biraz daha düşme yaşayabilir." diye cevap verdi. Hazine bonolarının değersizleşmesiyle tüm kredilerin faizlerinde düşme olacağına dikkat çeken Karadere, iyileşen ekonomi ile tahsili gecikmiş alacakların da tahsil edilmeye başlayacağını aktardı.

Bankaların Kasım 2008'de verdiği toplam kredi miktarı 99 milyar liraydı. Bu rakam Temmuz 2008'de yüzde 20 düşüşle 77 milyara çekildi. Nafiz Karadere, krizde yara sardığını söylediği KOSGEB ile yeni bir anlaşma imzaladıklarını açıkladı. Tüm bankaların imzasına açık olan üç farklı yeni kredi tarifesi ile KOSGEB, girişimcilere yardımcı olacak. İlk tarife 100 bin esnafa azami 25'er bin liralık kredi vermeyi taahhüt ediyor.

Bunların faizlerinin yüzde 75'ini KOSGEB ödeyecek. Toplam 2,5 milyar lira bütçeli bu tarifede 15 ay vade, 3 ay erteleme imkanı sunuluyor. İkinci tarife İstanbul'daki sel mağdurlarını, üçüncü tarife GAP'taki 9 ili kapsıyor

16 Ekim 2009 Cuma

Merkez Bankası’ndan Bankalara 3.3 Milyar TL’lik Destek


Merkez Bankası, bankaların yüzde 6 olan Türk parası zorunlu karşılık oranlarının yüzde 5 düzeyine indirilmesiyle, bankacılık sistemine yaklaşık 3.3 milyar TL kalıcı likidite sağlandığını açıkladı.

Merkez Bankası, likidite koşulları ve kredi piyasası gelişmelerinin izleyeceği seyre bağlı olarak gerekli görülmesi halinde, her iki yönde de tekrar zorunlu karşılık oranlarını ayarlanabileceğini bildirdi.

-Merkez Bankası, bankaların yüzde 6 olan Türk parası zorunlu karşılık oranlarının yüzde 5 düzeyine indirilmesiyle, bankacılık sistemine yaklaşık 3.3 milyar TL kalıcı likidite sağlandığını açıkladı.

Merkez Bankası, likidite koşulları ve kredi piyasası gelişmelerinin izleyeceği seyre bağlı olarak gerekli görülmesi halinde, her iki yönde de tekrar zorunlu karşılık oranlarını ayarlanabileceğini bildirdi.
Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, piyasadaki likidite miktarını kalıcı olarak değiştirmek için kullanılabilecek etkin araçlardan biri olan zorunlu karşılık oranlarında yapılan değişikliğin gerekçesiyle ilgili açıklama yaptı.

Türk parası zorunlu karşılık oranlarının yüzde 5 düzeyine indirilmesiyle, bankacılık sistemine 3.3 milyar TL kalıcı likidite sağlandığına dikkat çeken Merkez Bankası’nın açıklamasında küresel piyasalarda yaşanan krizin etkisiyle bankacılık sektörünün yurtdışından fonlama imkanlarının daralması ve artan ihtiyatlılık nedenleriyle kredinin arzının azaldığı belirtilerek, belirsizliklere ve yavaşlayan iktisadi faaliyete bağlı olarak kredi talebinin gerilediği, sonuç olarak da kredi piyasasının küçüldüğü vurgulandı.

Para politikası faiz oranlarında 2008 yılı Kasım ayından beri devam eden indirimlerin son dönemde piyasa faizlerine daha fazla yansımaya başladığına işaret edilen Merkez Bankası’nın açıklamasında, "Bankamızın Türk parası ve döviz likiditesine ilişkin aldığı önlemler ile küresel piyasalarda risk algılamasındaki olumlu gelişmelerin desteğiyle, kredilerde sınırlı da olsa bir toparlanma gözlenmeye başlanmıştır.

Bu dönemde aracılık maliyetlerini azaltmak ve piyasaya kalıcı likidite sağlamak yoluyla Türk parası kredilerde kaydedilen artış eğilimini desteklemek amacıyla, Bankamızca şimdiye kadar alınan önlemlere ek olarak, hâlihazırda yüzde 6 olan Türk parası zorunlu karşılık oranı 1 puan azaltılarak yüzde 5 düzeyine indirilmiştir. Türk parası zorunlu karşılık oranında yapılan bu indirimle bankacılık sistemimize yaklaşık 3,3 milyar TL kalıcı likidite sağlanmış bulunmaktadır" denildi.

Açıklamada, piyasadaki likidite miktarını kalıcı olarak değiştirmek için kullanılabilecek etkin araçlardan biri olan zorunlu karşılık oranlarının, likidite koşulları ve kredi piyasası gelişmelerinin izleyeceği seyre bağlı olarak gerekli görülmesi halinde, her iki yönde de tekrar ayarlanabileceğine dikkat çekildi.

14 Ekim 2009 Çarşamba

Türkıyenın Başarı Örneği Oldu


Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, “Kurumların en iyi korunması ve geliştirilmesi gereken unsuru, çalışanlarının bilgisi ve tecrübesidir. Bankacılık Akademisi, bu anlayışımızın en somut göstergesidir” dedi.

Koç, Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde Yapı Kredi Bankacılık Üssü’nde yapımı tamamlanan Yapı Kredi Bankacılık Akademisi’nin açılışında yaptığı konuşmada, lider bir kurum olmanın yolunun insan kaynağının gelişimini sürekli kılmaktan geçtiğini belirtti. Koç, “Gururla belirtmek isterim ki Bankacılık Akademisi, Yapı Kredi’ye ve Türk bankacılık sektörüne lider bankacılar yetiştirecek” diye konuştu.

Yapı Kredi’nin hissedarlarından UniCredit Group CEO’su Alessandro Profumo ise Türkiye’nin kriz tecrübeleriyle finans sektöründe dünyada bir başarı örneği olduğunu vurgulayarak, “Türkiye UniCredit Group için artan bir öneme sahip ve şimdiden bölgedeki en büyük geliri üreten ülkelerden biri konumunda” diye konuştu.

Akademi’den yılda 1200 bankacı mezun olacak

YapI Kredi Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Bayazıt Bankacılık Akademisi’nin sadece Yapı Kredi çalışanlarının değil, tüm bankacılık sektörünün yararlanacağı bir kampüs olacağını söyledi. Bayazıt, şunları kaydetti: “9 bin metrekarelik alan üzerinde kurulan Bankacılık Akademisi 15 milyon TL’ye mal oldu. Yapı Kredi Bankacılık Üssü’ne entegre olarak inşa edilen Bankacılık Akademisi’nin dış cephesinde bakır kullanıldı. Kampüste 34 sınıf, konferans salonu, kütüphane ve oditoryum bulunuyor. Merkezde yılda bin 200 bankacı eğitim görecek.”

Koç, özel sektörün yaptığı ilk muharip gemiyi kızağa koydu

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç, “Savunma sanayi sektöründe artık önemli ve stratejik projelerle büyümenin, kalıcı ve güvenilir şekilde olmasının, ancak bu hedefleri kendine misyon edinmiş şirketlerle yakalanabileceğine inanıyorum” dedi. Koç, RMK Marine tersanesinde yapılan sahil güvenlik arama kurtarma gemisi “Dost”un kızağa konduğu törende yaptığı konuşmada, bu geminin, inşa ettikleri diğer gemilerden farklı olduğunu, özel sektörün yapmakta olduğu en büyük ve ilk muharip gemiyi kızağa koyduklarını söyledi. Savunma sanayinin, Koç Topluluğu olarak fevkalade önemsedikleri bir alan olduğunu dile getiren Koç, bu projelerin Türkiye’nin savunmasına olan katkısının kendilerini motive ettiğini vurguladı.

2011 sonunda teslim edilecek

Koç, gemiyi Mayıs 2010’da denize indirmeyi ve 2011 sonunda da teslim etmeyi hedeflediklerini, RMK Marine’in, Aselsan ve Fincantieri gibi yüklenicilerle bu hedefleri başarıyla gerçekleştireceğine inandıklarını belirtti.

Hedef askeri gemi ihracatı da yapmak

* Koç Holding Savunma Sanayi ve diğer Otomotiv Grubu Başkanı Kudret Önen, 17 ayda ”Dost“ adlı ilk geminin kızağa konma aşamasına gelindiğini bildirdi. Önen, savunma sanayinde askeri araçlarda Otokar’ın ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatarak, ”Hedefimiz askeri gemi ihracatıdır“ dedi.

Bankalara Uyarı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Ekim ayı başında başlayan ortak ATM uygulamasıyla gündeme gelen ücret/komisyon tutarları hakkında bankalara, müşterilerin bilgilendirilmesi yönünde talimat verdi.

BDDK tarafından yapılan açıklamada, son günlerde bazı basın yayın organlarında, 1 Ekim 2009 itibariyle başlayan ortak ATM uygulamasıyla gündeme gelen ücret/komisyon tutarları hakkında, bankalar tarafından müşterilerin yeterince bilgilendirilmediği yönünde haberlerin yer aldığı hatırlatıldı.

Açıklamada, BDDK'nın kamuoyunun sağlıklı bir şekilde bilgilendirilmesi konusunda banka kartı çıkaran ve ortak ATM uygulamasına dahil olan tüm bankalara, öncelikle kendi internet sayfalarında söz konusu ücret ve komisyon tutarlarını müşterilerin kolayca ulaşabileceği bir şekilde ilan etmeleri talimatını verdiği belirtildi.

Bu bilgilendirmede ortak ATM uygulamasında gündeme gelen ücret ve komisyonların ATM'sinden para çekilen banka tarafından değil, kart sahibi banka tarafından tahsil edildiğini ve kart sahibi banka tarafından tahsil edilecek bu ücret ve komisyonların kendi ATM'leri dışındaki tüm ATM'lerde aynı olduğu hususunu özel olarak vurgulamaları istendi.

Bankalardan, yasal bilgilendirme zorunluluğunun yerine getirilmesi bakımından sahip olunan müşteri iletişim bilgilerinden yararlanarak uygun bir kanal üzerinden (e-posta, SMS veya posta gibi) her bir müşteriyi detaylı bir biçimde bilgilendirmeleri konusunda talimat verildiği ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

Kendi ATM'lerinin yurtiçi diğer banka müşterileri tarafından kullanılması halinde, işlemin sonuçlanmasından önceki bir aşamada, müşterinin bankası tarafından tahsil edilecek ücret ve komisyona ilişkin olarak 'Sayın X Bankası Müşterisi, Bankanız Bakiye Sorma İşlemlerinden X TL'ye kadar ücret, Nakit Çekme İşlemlerinden yüzde X'e kadar komisyon ve X TL ye kadar ücret tahsil etmektedir.' bilgisini vermeleri ve müşteriye işlemi iptal etme imkanını tanımaları, bilgilendirmeye ilişkin olarak ATM yazılımlarını yazımızın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde hazır hale getirmeleri talimatları verilmiştir.

Finansbank'tan Sel Mağdurlarına Destek


Finansbank'ın sel felaketinden olumsuz etkilenen bireysel bankacılık müşterilerine destek olmak için bireysel kredi ve kredi kartı ödemelerinde kolaylık sağladığı bildirildi.

Finansbank'tan yapılan açıklamada, Banka'nın sel felaketinden zarar gören kredili müşterilerine, bireysel kredi (konut, oto ve tüketici) taksitlerini 3 aya kadar erteleme imkanı sunduğu belirtildi.

Açıklamada, Finansbank'ın yine sel felaketinden zarar görmüş müşterilerinin kredi kartı alışveriş faiz oranını, 3 ay boyunca yüzde 2,29'a indirdiği kaydedildi.

Selden zarar görmüş müşterilerin bu imkanlardan yararlanmak için 16 Ekim 2009 tarihine kadar Finansbank şubelerine başvurarak talepte bulunmalarının yeterli olacağı ifade edildi.

Sel Mağduru Firmalara Büyük Destek


İstanbul Ticaret Odası (İTO), Vakıfbank’la yaptığı protokol çerçevesinde sel mağduru firmalara protokolle dört ayrı kredi paketi seçeneği sunacak. Krediler, zarar gören firmaların tadilat, hammadde alımı, makina yenileme ve ihracat finansmanı ihtiyaçlarını karşılayacak.

İTO’dan yapılan açıklamada, İTO ve Vakıfbank arasında protokolle, selzede işadamlarına 4 farklı kredi paketi sağlanacağı bildirildi. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş açıklamada, kredi desteği ile selzede işadamlarının yaralarını bir an önce sarmayı amaçladıklarını belirterek, “Bütün çabamız, İTO üyesi işadamlarımızın zararlarını bir an önce kapatmaları ve ticari faaliyetlerine kaldıkları yerden devam etmeleri. Odamız ve Türkiye Vakıflar Bankası işbirliği ile sağlanacak dört kredi paketinin firmalara bu zor zamanlarında önemli bir destek olacağını düşünüyoruz” dedi. Yalçıntaş, selden zarar gören firmaların İTO’ya olan aidat borçlarıyla ilgili de bir düzenleme yapıldığını bildirdi.

-İHTİYACA GÖRE DÖRT KREDİ PAKETİ HAZIRLANDI-

İTO’nun Vakıfbank aracılığıyla kullandıracağı kredi, işadamlarının ihtiyaçlarına yönelik olarak çeşitlendirildi. Hazırlanan dört paket şunlar: Tadilat Kredisi, Hammadde Alım Kredisi /Stok Finansmanı, Yenileme Yatırımları ve İhracat Destek Kredisi. Bu kredilerle, işadamlarının farklı ihtiyaçlarının karşılanması hedefleniyor. Selden zarar gören İTO Üyeleri, Oda’dan alacakları bir teyit yazısı ile Vakıfbank şubelerine başvuracaklar. Söz konusu yazı için de üyelerin İTO Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Şubesi’ne ulaşarak, polis ve itfaiye raporlarını iletmeleri gerekiyor.

İTO üyelerinin kullanabileceği kredi paketleri ve özellikleri şöyle:

- Tadilat Kredisi: Tadilat Kredisi’nde kredi limiti 100 bin TL. 24 ay vadelinin kredinin ilk 6 ayı ödemesiz olacak. Faiz oranı yüzde 0.99. Bu kredide dosya masrafı alınmayacak.

- Hammadde Alım Kredisi/Stok Finansmanı: Azami 9 ay vadeli kullandırılacak Hammadde Alım Kredisi/ Stok Finansmanı için vade ile uyumlu TRLIBOR+ yüzde 2.5 faiz oranı uygulanacak. Faiz ve anaparanın tamamı, vade sonunda diğer yasal kesintileri ile birlikte nakit olarak firmadan tahsis edilecek.

- Yenileme Yatırımları Kredisi: Bu kredi, imalat sanayinde faaliyet gösteren İTO Üyelerine işleriyle doğrudan ilgili, makina, teçhizat ve ekipman alımlarının finansmanına yönelik olarak kullandırılacak. Firma, makine teçhizatının fatura değerinin yüzde 85’ini bankadan kredi olarak alabilecek. Bir yıla kadar ödemesiz olacak Yenileme Yatırımları Kredisi, 60 aya kadar vade ile yüzde 1.30 faiz oranıyla verilecek.

- İhracat Destek Kredisi: İhracatçı sel mağduru işadamları da İhracat Destek Kredisi kullanabilecek. İhracatın finansmanı amacıyla verilecek Rotatif İhracat Döviz Kredisi, 18 ay vadeli olacak. Kredinin faizi LIBOR+yüzde 4.5 ve Euro-LIBOR+yüzde 4.5 olarak hesaplanacak.

Tüketici Kredileri Yükseldi


Mevduat bankalarındaki tüketici kredileri ve kredi kartları tutarı bir haftada 1 milyar 708,9 milyon lira artarak, 2 Ekim itibarıyla 118 milyar 975,5 milyon liradan 120 milyar 684,5 milyon liraya çıktı.

Bunun 85 milyar 489,4 milyon lirası tüketici kredilerinden, 35 milyar 195 milyon lirası da bireysel kredi kartlarından oluştu.

Tüketici kredileri 2 Ekim itibariyle yaklaşık 607,6 milyon lira artarak, 85 milyar 489,4 milyon liraya çıktı. Tüketici kredileri 25 Eylül tarihi itibarıyla 84 milyar 881,8 milyon lira düzeyindeydi.

Merkez Bankası verilerine göre, tüketici kredileri kapsamında konut kredileri 39 milyar 703,2 milyon lira, taşıt kredileri 4 milyar 346,3 milyon lira, diğer krediler 41 milyar 439,8 milyon lira olarak hesaplandı.

Tüketici kredilerinin yaklaşık 29,4 milyar lirası kamu bankaları, yaklaşık 37 milyar lirası özel bankalar ve 18,9 milyar lirası da yabancı bankaları içeriyor.

13 Ekim 2009 Salı

Otomobılde Satış rekoru


Otomobilde satış rekoru 'yastık altı'ndan geldi
Hükümetin, bazı sektörleri desteklemek için getirdiği vergi indirimleri, otomotivde indirimlerin son ayı olan eylülde satışları adeta patlattı. 81 binin üzerinde aracın satıldığı geçen ay tüketicilerin büyük bir kısmının nakit yani 'yastık altı' birikimlerini kullandığı ortaya çıktı.

Markalara göre değişim göstermekle birlikte kredi kullanım oranı yüzde 35 ile 50 aralığında kaldı. Böylece, ağırlıklı olarak orta ve alt sınıftan oluşan 40 ile 45 bin otomobil veya hafif ticari araç nakit para kullanılarak satın alındı. Eylülde satılan otomobil ve hafif ticari aracın bedeli yaklaşık 3 milyar lirayı buluyor. Bu durumda, krediyle alınanların peşinatı da dahil edildiğinde 2 milyar liraya yakın nakit ödeme yapıldığını söylemek mümkün.

Global krizin etkisini azaltmak için 15 Mart'ta başlayıp kademeli olarak 30 Eylül'e kadar devam eden ÖTV indirimi sayesinde 81 bin 397 adet otomobil ve hafif ticari araç satıldı. Eylül ayında ortaya çıkan nakit kullanım oranının yüksekliği, otomobil müşterisinin halen gücünün olduğunu gösteriyor.

Öte yandan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'ün "Vergi indirimleri bir yere kadar teşvik edici olabilir. Kredi faiz oranlarının yüksek olması tüketicinin tercihini etkiliyor. Önümüzdeki dönemde buna yönelik çalışmalarımız olacak." sözleriyle dikkat çektiği kredilerdeki iyileşmelerin de pazarın canlılığını korumasında etkili olması bekleniyor.

Yüzde 40'ı ticari araç olmak üzere 15 binin üzerinde araç satarak geçen ayın pazar lideri olan Ford'da müşterilerin büyük bir kısmı nakit kullanımını tercih etti. Önceki aylarda kredi kullanarak satın alma oranının yüzde 45-50'ler düzeyine ulaştığını belirten Ford Otosan Pazarlama Müdürü Serhan Turfan, "Geçen ay durum değişti.

Nakit kullanımı arttı, kredi kullanım oranı yüzde 35'lere düştü." dedi. Geçen ay yeni Polo'nun da desteğiyle 4 bin 600'ün üzerinde otomobil satan Volkswagen'de Ford'a göre kredi kullanım oranı biraz daha yüksek. Kredi kullanımında Doğuş Grubu bünyesindeki VDF'nin ağırlık kazandığını ve satışların yüzde 35'inin bu şekilde gerçekleştiğini dile getiren VW Binek Genel Müdürü Vedat Uygun, "Diğer banka ve finans kuruluşlarıyla birlikte oran yüzde 50-yüzde 50'ye yükseliyor.

Alımların yarısı peşin para ile yapılmış." bilgisini verdi. Uygun, bayide yapılan sıkı çalışmalar sonrasında kredi başvurusu kabul edilmeyen müşteri oranının yüzde 10-15'ler düzeyine indirilmesinin de kredi kullanım oranının artmasında etkili olduğunu söyledi.

Taşıt kredilerindeki 'ret'lerle ilgili bilgi veren Fiat Marka Direktörü Okan Baş ise, eskiye göre kısmen iyileşme yaşandığını, ancak geçen ay itibarıyla kredi başvurusu bankalar tarafından reddedilen müşterilerin yüzde 35'ler düzeyinde olduğunu söyledi.

Bunu krizle birlikte tüketicilerin kredibilitelerinin düşmesine bağlayan Baş, şunları söyledi: "Bankalar artık kredi vermek istiyor. Ancak kriz ortamı da bitmiş değil. Risk devam ediyor. Kredilerin geri dönüşü azaldı.

Kredi başvurularının kabul edilmemesi doğal olarak satışları etkiliyor." Kredi başvurusu reddedilme oranı bazı markalarda yüzde 50'lerin üzerine de çıkıyor. Örneğin bir markanın geçen ay bayilerine gelen ve kredi başvurusunda bulunanların yüzde 65'i bankalar tarafından reddedildi.

Kart Aidatında Örnek Karar


Bir müşterinin itirazı üzerine 45 TL olan kredi kartı aidat ücretinin banka tarafından iadesine karar verdi.

Kocaeli'nin Darıca Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı, müşterinin itirazı üzerine 45 TL olan kredi kartı aidat ücretinin banka tarafından iadesine karar verdi.

M. Akif Hacıoğlu Başkanlığında toplanan Darıca Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti, müşterisi olduğu banka aleyhinde Eylül 2009'da dava açan Bülent Anar'ı haklı bularak, bankanın 15 gün içinde kredi kartı aidatı olarak tahsil ettiği 45 TL'nin iadesine karar verdi.

Heyetin aldığı gerekçeli kararda, sözleşmenin standart sözleşme olması, her sayfasının tüketici tarafından imza edilmemesi ve kredi kartı üyelik ücreti alacağına ilişkin maddenin müzakere edilmemiş olmasının esas alınarak, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin bu konuda aldığı 2008/6088 sayılı kararın gözönünde bulundurulduğu belirtildi.

Kararda, "tüketicinin talebinin haklılığına, banka tarafından kredi kartı üyelik ücreti adı altında tahsil edilen 45 TL bedelin iadesine, kararın taraflara tebliğine, tebliğden itibaren 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itirazı kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildiği" ifade edildi.

Bazı hukuk çevreleri, Darıca Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından alınan kararın tüm tüketiciler için örnek nitelikte olduğunu ve benzer konularda mağdur tüm tüketicilerin yaşadıkları bölgelerde Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına müracaat edebilecekleri görüşünü savundu.

Halkbank 1250 Kişi Alacak


Türkiye Halk Bankası, Uzman Yardımcısı, Servis Görevlisi ve Banko Görevlisi unvanlarında sınavla bin 250 kişi alacağını duyurdu.

Türkiye Halk Bankası'nın, Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayımlanan açıklamasında, ''Bankamız Yönetim Kurulu Kararı ile, bankamızın personel ihtiyacının giderilmesini teminen, yapılacak yazılı sınav ve mülakat sonucunda uygun görülen adaylardan, bankamız uygulamaları çerçevesinde Uzman Yardımcısı, Servis Görevlisi ve Banko Görevlisi unvanlarında 1250 kişiye kadar eleman alınmasına karar verilmiştir'' ifadelerine yer verildi.

KOBİ'lere 10 Milyar Liralık Destek Geliyor

Hazine'den Kredi Garanti Fonu'na kaynak aktarımı ile ilgili imzalar bugün atılıyor. Artık kredi sıkıntısı çeken KOBİ'nin imdadına KGF yetişecek

KÜRESEL kriz nedeniyle kredi bulmakta zorlanan KOBİ'lere 'kolay kredi' yolu sonunda açılıyor. Hazine'den Kredi Garanti Fonu'na 1 milyar TL'lik kaynak aktarımına ilişkin imzalar, bugün atılıyor.

Böylece, KOBİ'lere toplam 10 milyar TL'lik kefalet desteği sağlanabilecek. En az 20 bin KOBİ'nin yararlanması beklenen destekte, Hazine, alınan kredinin yüzde 65'ine kefil olacak. KOBİ'ler, küresel kriz nedeniyle bankalardan kredi almakta güçlük çekerken, bu durumdaki işletmelerin imdadına Kredi Garanti Fonu (KGF) yetişecek.

Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan kriz paketleri içinde yer alan, Hazine'nin Kredi Garanti Fonu'na 1 milyar TL'lik kaynak aktarmasını öngören protokol, gecikmeli de olsa bugün imzalanıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) ev sahipliğinde yapılacak törene, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı, Bankalar Birliği Başkan Vekili Varol Civil, KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ile KGF Başkanı Faik Yavuz katılacak.

Bugün atılacak imzalarla, fonun 60 milyon TL olan sermayesi de 240 milyon TL'ye yükselmiş olacak. KGF'nin, ağustos ayında yapılan Genel Kurulu'nda, fonun sermayesine bankalar da ortak olmuştu. Böylece, fonun ortakları, TOBB, KOSGEB ve bankalar olmuş oldu.

Hedef 20 bin işletmeye cansuyu

KREDİ Garanti Fonu'na Hazine'nin vereceği 1 milyar TL'lik kaynakla, 10 milyar TL'lik kefalet hacmi yaratılıyor. Şu an KGF'nin portföyünde 5 bin KOBİ bulunurken, yeni dönemde fon kaynaklarından kefalet desteği sağlanacak KOBİ sayısının en az 20 bin olması bekleniyor.

KOBİ'lere döviz cinsinden ve dövize endeksli kredi kullandırılması ve kredilerin asgari 6 ay, azami 4 yıl vadeye sahip olması da planlanıyor. Sağlanacak kefalet tutarı işletme başına 1 milyon TL'yi, risk grubuna ait işletmeler için ise 1,5 milyon TL'yi geçemeyecek.

13 Temmuz 2009 Pazartesi

Merkez'in Faiz İndirimi Ve Piyasalar


Merkez Bankamız faizleri 0.50 puna daha indirdi. Bu tür bir ekonomik ortamda yapılması gerekeni yapıyor. Normal şartlarda herhalde ben olsam şu an faizleri yüzde 6'lara kadar çekmiştim.

Her ne kadar Merkez bankası'nın niyeti benimle aynı olmasa da, sonuç aynı kapıya çıkmış oluyor. Türkiye'nin bu tür bir dönemde kur artışına ihtiyacı var. Çünkü bu tür bir ekonomik ortamda, rekabetimizin artmasını ve dışarı satacağımız malın artmasını sağlayacak ve kolaylıkla yapılabilecek tek unsur kurlardaki artış olur.

Neyse piyasalar fazla reaksiyon vermedi. Dolarda biraz yukarı hareket var ama çok ciddi denilebilecek bir olay değil. Şimdi önemli bir habere bakalım.

32 sayılı Karar’da bugünden geçerli olmak üzere yapılan değişikliğin etkilerini aşağıda bilgileirnize sunuyorum

1. Gerçek kişilere YP kredi ve DEK kullandırımı,

Bugünden itibaren gerçek kişilere hiçbir ad altında (konut, taşıt, ihtiyaç vb) gerek YP gerekse dövize endeksli kredi kullandırılması yasaklanmış bulunuyor.

Karar gerçek kişilerin hem yurtiçinden hem de yurtdışından YP kredi ya da DEK kullanımını engelliyor.

2. Şirketlere kullandırılan YP krediler,

Değişiklik ile döviz kazandırıcı faaliyeti olmayan şirketlere de yurtiçinden döviz kredisi kullandırılması mümkün hale getirildi.

Ancak bu imkan sadece 1 yıldan uzun ortalama vadesi olan ve 5 milyon USD’yi aşan kredi kullanımlarında sözkonusu olacak. Yani KOBİ’lerin ve küçük işletmelerin YP kredi taleplerinin yurtiçinden karşılanması yine mümkün olamayacak.

Düzenleme ile gerçek kişilerin ve belli bir ölçeğin altında olan işletmelerin kur riski üstlenmesinin engellenmesi hedefleniyor.

Bu tür bir düzenleme ekonomide dengesizliklere yol açacaktır. Şu andan itibaren hiçbir birey döviz kredisi alamayacak. Bu haber bende çok garip duygular oluşturdu. Bir an için 1980'ler öncesine gittim. O zaman cebinizde dolar taşıyor olmak suçtu. Bu kararın alınmış olması demek, ileride ciddi kur artışları riskinin yükseldiği ve bunun da otoritelerce kabul edildiği anlamına geliyor. İnşallah hükümetimiz kuru sabitleyip ciddi bir devalüasyon düşünüyordur. İşte o zaman bu krizden zıp diye çıkarız ve istihdamda da patlama olur.

Gelelim diğer bir konuya, bugün Huseyin Barrack Obama, finansal kuruluşları nasıl hizaya sokup bir daha böyle halt yemeyeceklerini garanti edeceklerini anlatmaya çalışacak. Bu da finansal kuruluşların pek hoşuna gitmeyebilir. Bu nedenle piyasalar biraz istim üzerinde duruyor. Bakalım piyasa Obama'ya nasıl reaksiyon verecek.

Son olarak Rusya, Çin, Brezilya ve Hindistan'dan oluşan BRIC grubu toplanıp kendi aralarında kararlar aldılar. Birbirlerinin tahvil ve bonolarını alacaklarmış. Yani ABD tahvil ve bonolarına güle güle diyecekler. Ayrıca IMF'nin para birimi olan SDR'nin içine kendi paralarının ve altının alınmasını da öneriyorlar.

Sözün kısası şu ki herkes bu global kriz yangınından kendini kurtarmaya bakıyor. Biz ise, aman uluslararası anlaşmalara ters olur, aman efendim şunu kızdırırız, aman bunu kızdırırız diye uyuyalım. Global ekonomilerde başka krizler çıkacak. Bu yeni krizin adı da DOLARA GÜVEN krizi olacak. Bu da dünyayı hallaç pamuğu gibir bir defa daha atacak ama henüz bu krizin çıkmasına en az 1 yıl var.

Gelelim IMF ile görüşmelere, ben bu yazı yazarken sayın BABACAN LİPSKY'yi kabul ediyordu. Buradan hala sonuç beklemek anlamsız görünüyor. Yapılacak açıklamayı sizlere söyleyeyim "görüşmeler hızlı ve olumlu bir seyirde devam ediyor. Sonuca yaklaşıyoruz. Ufak tefek noktalar var ama bunlar da çözülür."

Şimdi kafamdaki soru şu: Madem IMF'dne para gelecek ve siz anlaşma yapacaksanız, neden 32 sayılı karar değişti? Kanımca IMF ile anlaşma rafa kalktı ve artık IMF'den nasıl olsa para almayacağız diye, herkesin döviz ve dövize endeksli borçlanmasını yasakladılar. Ben bu olayı böyle yorumluyorum.

AAAHHHH AHHHH!.. Aklınız nerdeydi beyler. Belki de 30 tane yazıyı taaaaa millet deli gibi döviz borçlanırken yazıp, "bunun önüne şimdiden geçin, bakın Tayland ne yapıyor" diye bağırdık ama hükümetimiz bizim 2006'da görüp para harekatı kitabında yazdığımız noktaya yeni gelebildi. Şimdi ne söylüyoruz?

"Bu ekonomik programla asla ekonomik büyüme ve istihdam sağlayamazsınız. Programı değiştirin" diyoruz, yine günü kurtarıcı işlerle meşguller. Türkiye'de Merkez Bankası haricinde krizi doğru dürüst okuyan bir tane kamu kurumu yoktur. Merkez Bankası'nın yapabilecekleri de sınırlıdır. İki yıl sonra geriye dönüp baktığımızda işsizlik hala yüksek seviyede olacaktır.

Piyasalar gelince... Bugün o konuya girmeyelim. Dün söyledikleirm geçerlidir.

Bankada Yeni Bir Parsadan Vakası

Eski Bayındırlık ve İskân Bakanı Zeki Ergezen olduğunu söyleyen kimliği belirsiz dolandırıcı, bu sayede gittiği banka şubesinden önce 9 ardından 12 bin lira kredi çekip ortadan kayboldu. Skandal, banka müdürünün iki ay sonra kredi taksidi ödenmeyince halen bakan sandığı Ergezen'i aramasıyla ortaya çıktı.

Altı ay önce İstanbul Tuzla'daki bir bankaya giden şık giyimli bir dolandırıcı, banka müdürünün odasına çıktı. Banka müdürüne sahte olduğu sanılan bir nüfus cüzdanı gösterdi ve "Ben eski Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen'im, çok acil 9 bin TL'ye ihtiyacım var" diyerek kredi istedi. Banka müdürü, buna inanarak kefil ve diğer bilgilere ihtiyaç duymadan 9 bin TL'lik krediyi hemen çıkardı ve kendisini Zeki Ergezen olarak tanıtan kişiye verdi.

Parayı aldıktan yaklaşık yarım saat sonra yeniden bankaya dönen ve banka müdürünün yanına çıkan sahte Ergezen, "Ankara'da çocuklarımla konuştum. Bu çektiğim krediyi bankaya 3 gün sonra havale edecekler, benim 12 bin liraya daha ihtiyacım var" dedi. Banka müdürü 12 bin lirayı da kısa sürede hazırlayıp veriyor.

'Çakma Ergezen', bankadan çıkarken müdür ve banka görevlileri kendisini kapıya kadar uğurladı. Hatta Müdür, "Sayın Bakanım başka bir emriniz var mı?" diye sordu. O da "Çok teşekkür ederim. Başka isteğim yok. Çektiğim 21 bin liralık kredi üç gün sonra hesabınıza yatırılacak" yanıtını verdi. Bakana sonsuz bir güven duyan müdür, "Sayın Bakanım gerek yok. Yasal ödeme zamanınız iki ay sonrasıdır" dedi.

ERGEZEN DOĞRULADI
Yarım saat arayla çekilen kredilerin 2 ay sonraki ilk ödeme günü geçince banka müdürü TBMM'yi arayarak Abdullah Gül'ün başbakanlığında kurulan 58. Hükümet'te bakanlık yapan ve halen AK Parti Bitlis Milletvekili olan Zeki Ergezen'e ulaşmak istedi. Ergezen'in Meclis'teki sekreterine "Sayın Bakan Zeki Ergezen bankamızdan toplam 21 bin liralık kredi çekmiştir. Ödeme süresi geçiyor.

Hukuki süreci başlatmadan önce bir kez daha konuşmak istedik" notu bıraktı. Sekreterinin ilettiği nota Ergezen'in ilk tepkisi "Ne kredisi kardeşim, benim 21 bin TL'ye ihtiyacım yok. Böyle bir para için hiçbir yere başvurmadım" oldu. Ergezen'in bu notunu alan banka müdürü ise dekontları Ergezen'in sekreterine göndetti ve "Kusura bakmayın hukuki süreci başlatıyorum" diyerek telefonu kapattı. İşin ciddi olduğunu anlayan Ergezen ve danışmanı hemen araştırma yaptı.

Böyle bir kredinin çekildiğini tespit eden Ergezen, "Evet adım kullanılarak böyle bir kredi çekilmiş, avukatlarım hem banka müdürüyle ilgili hem de ismimi kullanarak kredi çeken vatandaşla ilgili hukuki süreci başlatıyor. Biz siyasi duruşumuz, yaptığımız çalışmalarla her zaman bu tür işlerin karşısında olduk" dedi.

Bankalar Günah Keçisi Olmaktan Kurtulamıyor

Tarih 2001... Türkiye en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Bankacılık kaynaklı krizin etkisiyle sektörde çok sayıda bankaya el konuluyor. El konulan bankaların yanı sıra sektörde daha sonra gerçekleştirilen yapılanmanın maliyeti 47.2 milyar dolara ulaşıyor. 2001 haziranında 74 olan banka sayısı 2002'de 61'e, 2002'de ise 54'e düşüyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF tarafından el konulan bankalar nedeniyle toplumun genelinde bankacılar "hortumculukla" suçlanır hale geliyor.

Bu kez tarih 2009... "Teğet geçti, geçecek" tartışmalarıyla birlikte Türkiye ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 13,8 ile 2. Dünya Savaşı'ndan bu yanaki en büyük daralmayı yaşıyor. Reel sektörde çarklar adeta dururken, ekonomideki rekor küçülmeye karşılık bankacılık sektörü ilk çeyrekte yüzde 10,8 büyüyor. Reel sektördeki şirketlerin açıkladığı büyük zararlara karşılık, bankacıların 5 aylık kârı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artarak 9 milyar lirayı aşıyor. Bankalar bu kez de çok kâr etmekle ve kredi musluklarını kısmakla suçlanıyor.

SEKTÖR 2001'DEN DERS ALDI
Türk bankacılık sektörü, 2001 krizinden bu yana geçen 8 yılda çok önemli bir dönüşüm süreci geçirdi. 11 Eylül saldırılarının ardından dünyadaki ekonomik ve siyasi yapının değişmesi, Türkiye'de tek parti iktidarı ile sağlanan siyasi istikrar, Avrupa Birliği sürecindeki olumlu gelişmeler, hükümetin IMF programı bağlı kalması, enflasyondaki düşüş ve yüksek petrol fiyatlarının yarattığı likidite bolluğu Türkiye'de yeni bir süreci başlattı. Türkiye'ye 2002-2007 yılları arasında toplam 48 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişi oldu.

Gelen yabancı sermayenin 22.7 milyar doları mali sektöre girdi. Bankacılık sektöründe yabancı sermayenin payı da yüzde 30'a çıktı. 2001 yılında yüzde 31,7 olan mevduatın krediye dönüşüm oranı, 2007'de yüzde 80'e çıktı. Kredilerin aktiflere oranı ise yüzde 21,9'dan yüzde 49,2'ye yükseldi. 2001 yılında 61 banka toplam 11.2 milyar YTL zarar ederken, 2008'de ise 45 bankanın kârı 12.7 milyar YTL'ye ulaştı. Bankacılık sektöründe 2001 krizinin ardından uygulanan yeniden yapılandırmanın maliyeti 47.2 milyar dolar (GSYİH'e oranı yüzde 33) olarak gerçekleşti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK), denetim ve gözetimindeki bankalar, risk yönetiminde de başarılı uygulamalara imza attılar.

İKİNCİ YARI ZORLU GEÇECEK
Bankaların bu yılki performansında faizlerdeki düşüş, birinci derecede etkili oldu. Merkez Bankası'nın hızlı faiz indirimi ile birlikte, mevduat maliyetlerinin azalmasına karşılık, kredi faizlerindeki düşüşün sınırlı kalması ve yüksek bono portföyleri sektörde kârlılığı yukarı çekti.

Temmuz ayından itibaren Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinde yavaşlayacağı beklentisi, sektörde de dengeleri değiştirecek. Zira, kredi faizlerindeki düşüşle birlikte sektörde kâr marjlarının daralması, fakat özellikle son altı aydır duran kredi büyümesinin ise tekrar başlaması bekleniyor. Bankaların döviz açık pozisyonlarının da olmaması sektörün kura duyarlılığını azaltırken, yüzde 19'u aşan sermaye yeterlilik rasyosu ise bankaların likiditeki güçlerini ortaya koyuyor.

KREDİLERDE YÜZDE 757 BÜYÜME
Türkiye'de 2001 yılının haziran ayında 74 olan banka sayısı, bu yılın üç aylık dönemi itibariyle 45'e indi. Sistemin toplam aktif büyüklüğü yüzde 376'lık artışla 724.3 milyar liraya çıkarken, krediler son 6 aydaki daralmaya rağmen yüzde 757'lik artışla 364.7 milyar liraya çıktı. Haziran 2001'de yüzde 44 olan mevduatın krediye dönüşüm oranı, bu yılın ilk çeyreği sonunda yüzde 79'a ulaştı.

Bu süreçte bankaların özsermayesi yüzde 484, sermayeleri ise yüzde 325 arttı. Bankaların Haziran 2001'de 154 bin 651 olan personel sayısı, 2003 sonunda 123 bin 249'a inerken, bu yılın ilk çeyreğinde 171 bini aştı. Haziran 2001'de 7 bin 542 olan, 2003 sonunda 5 bin 966'ya düşen toplam şube sayısı ise bu yılın mart sonu itibari ile 8 bin 826'ya çıktı.

12 Temmuz 2009 Pazar

'Tüketici Kredisi Müjdesi'

Kredi kartına taksit yaptırma, tüketici kredisi kullan’ projesi geliyor

Perakendeciler ve bankacılar, alışverişlerde kredi kartına taksit yerine faizi üçte bir oranında daha düşük tüketici kredisi kullanımını öngören bir model üzerinde çalışmaya başladı. Bankalar Birliği altyapıyı tamamlandığında mobilya, beyaz eşya, turizm sektörlerinde kredi kartı yerine 36 aya kadar vadeyle tüketici kredisi kullanılacak

Hükümetin kredi kartı mağdurlarına yönelik attığı adımın ardından perakendeciler ve bankacılar kredi kartlarında taksidin yerine ’tüketici kredisi’nin kullanımını öngören yeni bir modelin hazırlıklarına başladı. TOBB, AMPD, BMD ve Türkiye Bankalar Birliği, kredi kartına taksit yapılması yerine, tüketici kredilerinin kullanılmasını öngören proje üzerinde çalışıyor. Bu çerçevede, turizm, mobilya ve dayanıklı tüketim ürünleri gibi büyük alışverişlerde kredi kartının bir taksit aracı olarak kullanılmasının yerine, tüketici kredilerinin 36 aya kadar ve üçte bir faiz oranıyla tüketiciye sunulması planlanıyor.

Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Birliği (AMPD) Başkanı Mehmet Nane, kredi kartları konusunda hükümetin çözüme yönelik bir adım attığını ama bunun artık yetmediğine dikkat çekerek, “Burada yapısal değişiklik lazım. Tüketici kredilerini devreye alma dönemi geldi. Kredi kartlarının faizi ile tüketici kredilerini karşılaştırdığınızda, yaklaşık 3 kat fark var. Bir kampanya ile kredi kartı taksitlendirmesini tüketici kredisine nasıl döndürürüz, kredi kartını bir taksit aracı olarak kullanmak yerine tüketici kredilerini 12 ay değil, 24 ay, 36 ay ve üçte bir faiz oranına nasıl devreye alırız, cebimizdeki parayı daha etkin nasıl kullanırız bunun çalışmasını yapıyoruz” dedi.

Pilot sektörler belirlendi.

TOBB’un önderliğinde Mayıs ayında başlatılan “Kriz varsa çare de var” kampanyasının beşinci ve son ayağının açıklandığı Adıyaman’da konuşan Nane, ilk etapta pilot olarak dayanıklı tüketim, turizm, mobilya gibi büyük alışverişlerde bu bu modelin kullanılacağını, müjdeli haberi yakında vereceklerin aktardı.

SİSTEM NASIL İŞLEYECEK?

* Bu model sadece dayanıklı tüketim, mobilya, turizm gibi sektörlerde kullanılacak. Gıda, tekstil gibi düşük fatura hacmine sahip sektörler dahil edilmeyecek.

* Bir tüketici örneğin mobilya satın almaya gittiğinde mağaza sahibi nakit ve kredi kartı dışında tüketici kredisi ödeme seçeğini de sunacak.

* Bankalarla görüşmeler tamamlandığında, tüketici anında mağazadan ’tüketici kredisi’ sözleşmesini yaparak ürünün bedelini ödeyebilecek.

* Tüketici kredisi taksitler halinde kredi kartının üçte biri faiz oranıyla yapılacak.



Kredi kartı faizi (ort.) % 4.00

Tüketici kredisi faizi (ort.) %1.79

1.000 TL’nin tüketici kredisiyle aylık ödemesi 39.60 TL

Faize düşülürse kredi kartıyla aylık ödemesi 57.36 TL.

Kampanya ciroları yüzde 9 artırdı.

Mehmet Nane, alışveriş merkezi ve perakendeciler olarak ilk 5 ayda yüzde 9 büyüdüklerini, bunu yaparken ’Kriz varsa çare de var’ kampanyasının büyük etkisini gördüklerini belirterek, “Özellikle Nisan ayından Mayıs ayına geçişte yüzde 9’luk ciro artışı yaşandı. Gıdada yüzde 8, gıda dışı perakendecilikte yüzde 11 ve hazır giyimde yüzde 16 artış oldu. Moralimiz iyiyse alışveriş yaparız” dedi.

Didiştik, bölündük, kriz de eklenince % 13.8 küçüldük

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ’Kriz varsa çare de var’ kampanyasının 5’inci ve son mesajını, “Biri varsa hepsi var: üretim, istihdam, tüketim” olarak açıkladı. Üretim, tüketim-istihdamın birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu vurgulayan Hisarcıkloğlu, “Biri olmazsa hiçbiri yok. Çarkların dönmesini sağlamak için moralleri yükseltmek, ekonomiye duyulan güveni arttırmak zorundayız. Ortada güven olmayınca kaplumbağanın kabuğuna çekildiği gibi, tüketici ve üretici de içe kapanıyor. O yüzden iç tüketimi canlandırmamız gerekiyor diyoruz” dedi.

Konuşmasında Adıyaman’dan da bahseden Hisarcıklıoğlu, “İhracat ilk 5 ayda TÜİK’e göre yüzde 31 geriledi Türkiye genelinde, Adıyaman’da düşüş sadece yüzde 8’de kaldı. Türkiye genelinde protestolu senet ilk 5 ayda yüzde 27 artarken, Adıyaman’da yüzde 9 arttı. Bu nedenle bugün Adıyaman’dayız, Adıyaman Türkiye’ye örnek oldu krizle mücadelede” dedi.

Konuşmasında ekonomideki küçülmeye de değinen Hisarcıklıoğlu, “Son yıllarda sürekli kavga ettik, didiştik, her konuda bölündük. Bir de bunun üzerine global kriz eklenince ekonomimiz yüzde 13.8 gibi ağır bir küçülme yaşadı” değerlendirmesini yaptı.

Krize Çare Aradılar Karta Taksit Yerine ’Ucuz Kredi’ Geliyor

TOBB önderliğindeki "Kriz varsa çare de var" kampanyası kapsamında, sanayici, perakendeci ve bankacılar, tüketici kredilerine yönelik yeni proje üzerinde çalışmaya başladı. Bu çalışmayla, turizm, mobilya, beyaz eşya gibi alışverişlerde kredi kartına taksitin önüne geçilmesi hedefleniyor. Bunun yerine tüketici kredisinin 36 aya kadar ve 3’te bir faizle tüketiciye sunulması planlanıyor.

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) önderliğinde başlayan ’Kriz varsa çare de var’ kampanyası kapsamında, kredi kartlarındaki taksit olanaklarının büyük miktarlı alışverişlerde kullanılmasının önüne geçilecek. Turizm, mobilya ve dayanıklı tüketim mallarına yönelik alışverişlerde, tüketici kredilerinin kullanımını teşvik etmek için, uzun vadeli ve uygun faizli bir alternatif üzerinde duruluyor.

Çözüm iç pazarda

TOBB’un önderliğinde mayıs ayında başlatılan ve 32 sivil toplum örgütünün desteklediği "Kriz varsa çare de var" kampanyasınının beşinci ve son ayağı Adıyaman’da tanıtılırken, böyle çalışma yapıldığı da açıklandı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, haziran ayında Dünya Bankası tarafından açıklanan "Küresel Kalkınmanın Finansmanı Raporu"nu hatırlattı.

Bu raporun da kendilerini doğrulayarak, önümüzdeki dönemde küresel büyümenin kaynağını iç pazarlar olarak gösterdiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Krize karşı mücadele ederken herkese düşen roller olduğu net bir şekilde anlaşılmıştır. Bu gelişmeler bizleri son derece mutlu etmektedir. Tabi ki kampanyamız bugün bitmemektedir. Kampanyamızın son hafta mesajı ülke genelinde yer alacak. Ayrıca, ekonomiyi gündemde tutmaya yönelik, iç pazarımızın önemini vurgulayan yeni etkinlikler yapmaya devam edeceğimizi ifade etmek isterim."

Kredi müjdesi

Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Başkanı Mehmet Nane ise, tüketici kredileri konusunda bir çalışma içinde olduklarını açıklayarak, şu bilgileri verdi: "TOBB önderliğinde, AMPD, Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) ve Türkiye Bankalar Birliği ile bir çalışma yapıyoruz. Tüketici kredileri ile kredi kartı faizlerini karşılaştırdığınızda 3 kat fark var.

Bir kampanya ile kredi kartı taksitlendirmesini, tüketici kredisine nasıl dönüştürürüz, pilot olarak turizm, mobilya gibi dayanıklı tüketim gibi büyük alışverişlerde kredi kartı yerine, bir taksit aracı olarak tüketici kredilerini 12 ay değil, 24 ay, hatta 36 ay ve 3’de 1 faiz oranı ile nasıl devreye alırız. Bunun çalışmasını yapıyoruz. Bu müjdeli haberi de önümüzdeki günlerde açıklayacağız."

Kampanya kontrat artırdı

BMD Ekrem Akyiğit ise kampanya sonrasında cadde mağazaları ve alışveriş merkezlerinde kontrat sayısının arttığını açıkladı. Kampanyanın birleştirici etkisi olduğunu da dile getiren Akyiğit, "15 gün önce Irak’a gittik. 15 markayla oraya girmeye karar verdik. Bunun bir nedeni var. Artık birlik olduk ve biz kendimize güveniyoruz" dedi.

Vatandaş, ’Para yok çare nerede’ diye sordu

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve beraberindeki ekip, Adıyaman’da Oturakçılar Çarşısı’na giderek alışverip yaptı. Burada bir vatandaş, Hisarcıklıoğlu’nun yolunu keserek, "Para yok ki, çaresi olsun. Kriz var, çaresini lütfen bana gösterin" dedi. Hisarcıklıoğlu, buna yanıt vermek yerine alışverişe yönelirken, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş, "İşte çözüm bu" diyerek Başkanına destek oldu.

Tüketiciler kaplumbağa gibi kabuğuna çekiliyor

RİFAT Hisarcıklıoğlu, "Kriz varsa çare de var" kampanyasının son sloganının, "Biri varsa hepsi var: üretim, istihdam, tüketim" olarak belirlendiğini vurgulayarak, ekonominin birbirine bağlı piyasaların, çarkların dönmesiyle oluşan bütün olduğuna dikkat çekti.

Hisarcıklıoğlu, "Bir piyasadaki çark dönmemeye başladığında, ertesi gün bu, hemen bir diğer piyasaya yansımaktadır. Örneğin, bugün Adıyaman’daki bir bayinin satışları durduğu zaman, bundan Manisa’daki üretici de hemen etkilenmektedir. Bu etki zincirinin sonunda ise olan istihdama olmaktadır.

Çarklar dönmeyince istihdam azalmakta, gençlerimiz umutlarını kaybetmekte, yıllarca tecrübeye sahip çalışanlarımız işsiz kalıyor" dedi. Üretim, tüketim-istihdamın birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğun vurgulayan Hisarcıkloğlu, şunları söyledi: "Biri olmazsa hiç biri yok.

Çarkların dönmesini sağlamak için moralleri yükseltmek, ekonomiye duyulan güveni arttırmak zorundayız. Ortada güven olmayınca kaplumbağanın kabuğuna çekildiği gibi, tüketici ve üretici de içe kapanıyor. O yüzden ’İç tüketimi canlandırmamız gerekmektedir’ diyoruz. Biz üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz."

Kampanya 50 gün sürdü satışlar yüzde 9 arttı

RİFAT Hisarcıklıoğlu, 50 gündür süren kampanya kapsamında, halktan, özel sektörden, hükümet ve muhalefetten destek gördüklerini belirterek, yu değerlendirmeyi yaptı: "1 milyon 250 bin afiş ve çok sayıda bilboard’un Türkiye’nin dört bir yanına asıldı. MOBİSAD’ın (Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği), Türkiye genelinde üye mağazalarda uyguladığı indirimler sonucunda, satışları ortalama yüzde 9 arttığı saptandı.

AMPD’nin açıkladığı alışveriş merkezleri ciro endeksine göre mayıs ayında alışveriş merkezleri cirolarında bir önceki aya göre artış yüzde 9 oldu. Bunlardan daha önemlisi, geçtiğimiz 50 gün içerisinde krizden çıkışa yönelik çözüm arayışları hızlanmış, ekonomi bütün Türkiye’nin meselesi haline geldi. Pek çok siyasi tartışma arasında, ekonomi de yapılan tartışmalarla kendine gündemde yer buldu. Tartışmalar iç piyasamızı canlandırmaya odaklanırken, kriz değil çare tartışıldı, düğümler değil çözümler üretildi."