12 Mayıs 2009 Salı

Kredı Kartını Cozum Olarak Gormeyın



İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, konut ve otomobil gibi tüketici kredilerinin çok büyük bölümünde sorun yaşanmadığını söyledi. Özince, sorunun kredi kartlarından kaynaklandığını belirtti. İş Bankası özelinde de kredi kartı sorunlarında artış yaşandığını ifade eden Özince, "Ayağını yorganına göre uzat diye diye yıllardır tekrarlarım oldu.
Vatandaşlarımızın işsizlik nedeniyle dahi bile olsa kredi kartı gibi faizi ve ödenmemesi halinde temerrüt faizi yüksek bir araca başvurmaması lazım. Bunun çeresi imece gibi toplumumuzun sosyal alışkanlıklarıdır. Çareyi hiçbir zaman kredi kartında görmemek lazım." uyarısında bulundu.
İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, İzmir'de düzenlenen 'İş'le Buluşmalar - Yeni Dönem, Yeni Beklentiler' konulu toplantıda, kentin ekonomi alanındaki önemli isimleriyle biraraya geldi. Toplantısın açılış konuşmasını yapan Özince, daha sonra basın mensuplarının küresel ekonomik kriz, kredi kartları ve kredilerle ilgili sorularını yanıtladı. Kredi kartlarında harcamalarla ilgili ciro artışlarının olduğunu söyleyen Genel Müdür Özince, "Karta yüklendi, borçlanıyor diyebilceğimiz kitle daha alt gelir gruplarında ve imkanı kısıtlı olan kitle olabilir ama bankalarda bu grupla ilgili olabildiğince önlem almaya çalışışorlardır diye düşünüyorum. Tam tersine bir miktar iç piyasada hareketlilikten söz edilebilir." dedi.
İş Bankası'nın verdiği nakdi kredilerle geçen yıla göre yüzde 40 artış olduğunu ve bunun 3/2'sinin büyük şirketler ve kobilere kullandırılan ticari krediler olduğunu kaydeden Özince, kredilerin 3/1'ini ise tükecilerin kullandığını belirtti. Konut, otomobil gibi tüketici kredilerinin ödemesiyle ilgili çok büyük bölümünde sorun yaşanmadığının altını çizen Özince, "Sorun yaşanan daha ziyare kredi kartları alanıdır. Bunda İş Bankası özelinde de artış var. İşsizlikte geri dönüşlerle sorun yaratabilir. Ama ayağına yorganına göre uzat diye diye yıllardır şahsen benim çok tekrarlarım oldu. Vatandaşlarımızın işsizlik nedeniyle dahi bile olsa kredi kartı gibi faizi ve ödenmemesi halinde temerrüt faizi yüksek bir araca çare olarak başvurmaması lazım. Bunun çeresi imece gibi toplumumuzun sosyal alışkanlıklarıdır." şeklinde konuştu.
Faizlerin yüksekliğini savunmadığını da dile getiren Özince, böyle bir ortamda açık kredi gibi kullanılan kredi kartının faizinin düşük olmasının da çok yararlı olacağını düşünmediğini ifade etti. Özince, "Bu gibi ürünlerin fiyatı caydırıcı şekildedir. Bunlar az miktarda kısa vadeli kullanılsın diyedir. Açık kredinin faizi düşük olsa çok daha kötü neticelerde çıkabilir. Hele böyle bir ortamda. Biliyorsunuz ABD'de bankacılık sektörü bütün ABD vatandaşlarının yanı sıra dünyayı etliyeyecek sorunlar yarattı. Yarın Türkiye'de kredi kartı sorunu Türkiye'nin bankalarını ve tüm vatandaşları yeniden bir bankacılık krizine sokacak duruma giterilmemelidir." değerlendirmesinde bulundu.
'Bankalar kredi musluklarını kesti' eleştirilerine de cevap veren İş Bankası Genel Müdürü Özince, bunun doğru olmadığını söyledi. İş Bankası'nın 2007 yılı sonunda İzmir ilinde nakdi kredide 3. sıradayken 2008 sonunda birinci banka konumuna geldiğini belirten Özince, "Ben bankalar sözünü kabul etmiyorum. Hangi reel sektör temsilcisi bu konuda konuşmak istiyorsa reel konuşmalı, banka ismi vermeli, bundan da çekilmeli. İş bankasının böyle bir sıkıntısı yok." dedi.


"KRİZİN YORULMAKTA OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM"


Dünyayı etkisi altına alan küresel mali krizle ilgili görüşlerini de aktaran Ersin Özince, "Krizin yorulmakta olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı. Türkiye'nin içinde bulunduğu Doğu Avrupa coğrafyasında Rusya dahil birçok ülkede binlerce sağlıksız ve küçük bankanın olduğunu ve bunların sıkıntı yaşadığının belirten Özince, bu bankaların çok büyük bir bölümünün devletleştirme dahi olmadan ticareti terk etmek zorunda kalacağı tahmininde bulundu.

Bu gelişmelerin Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyadaki birçok ülkeyi ve Türkiye'ye fon girişini olumsuz etkiyeceğinin altını çizen Özince, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu ülkelerden bir bölümüyle Türkiye'nin dış ticareti var. Yöresel ilişkilerin önem kazandığı bir dönemde bunların kötüye gitmesi biçim içinde iyi olmayabilir. Karadeniz Ekonomik İşbirliği kapsamındaki ülkelerin hemen tamamında bu tür sıkıntıların olması söz konusu. Biliyorsunuz turizm açısından dahi başta bilhassa Rusya olmak üzere ilişkilerimiz önemli. Krizin yöre ülkeleri ilişkileriyle bir miktar hafifletilmesi söz konusu ama yine böyle olumsuz gelişmelerde var.


Krizin dibi malesef önemli ölçüde ABD'nin göstereceği gelişmelere de bağlı buluyor. Henüz biraz daha yolumuz var. Ama ben Türkiye'nin çok çok kötü etkileneceğini düşünmüyorum. Şuana kadar da bu belirli oldu. Genel itibariyle konuşuyorum. Kimi vatandaşımız da 'İyi ama biz işsizken nasıl çok etkilenmedi' diyebilir. Yurtdışında yaşananların daha kötü olmasından hareketle bunu söylüyorum. Tabiki bu durumun memnuniyet verici olduğu anlamında değil."
Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'kriz teğet geçti' açıklamasını sorması üzerine Özince, kimsenin değerlendirmeleriyle ilgili farklı düşünceler üretecek değerlendirme yapmayacağını söyledi. Özince, "Kimseyle polemiğe girme lüksümüz yok. Polemikle değil, hepimizin çözümle ilgilenmemiz lazım." dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder