23 Mayıs 2009 Cumartesi

Borcu Borçla Kapatma Dönemi

Ekonomik kriz sonrası kredi kartı kullanımı artış trendine girdi.
Kriz sonrası kredi kartlarına olan borçlar artarken, bu konuda borcu borçla kapatma dönemi başladı.
Vatandaş artık, borcunu ödemek için bin bir türlü yola başvuruyor. Altın alıp borcunu kapatmaya çalışanlar, işten çıkıp kıdem tazminatı alarak kredi kartı borcu ödeyenler, örnekler artırılabilir.
Tüketim ekonomisi artık bu boyuta geldi.

Kredi kartına olan bu talep piyasalarda nakit sıkıntısı sorunu oluşturuyor ve durgunluk olarak karşımıza çıkıyor.
Bankalar piyasadaki parayı kendilerine çekerek, piyasalarda durgunluk yaşanmasına neden oluyorlar.
Memur ve çalışan maaşının aldığında kredi kartı borcunu ödüyor, araç kredisi konut gibi alanlara yatırımlar yapıyor, durum nakit sıkıntısı oluşturuyor.

Kentteki tüketimin boyutu lüks tüketim kriterlerinden de ortaya çıkıyor.
Piyasalardaki para sirkülasyonun azalması, arz talep dengesini de önemli oranda etkiyor. Piyasanın arz yönünün oluşturan üretici veya satıcı, yeterli oranda satış ve üretim yapamazken, talep faktörünü oluşturan tüketici, alım gücü düşük olduğu için istediği oranda mal veya ürün satın alamıyor ve bu durumda piyasalara durgunluk olarak yansıyor.
Bu tespit kredi kartına olan talebinin artmasıyla da kendisini hissettiriyor.

Tüketici artık, aldığı ürünleri kredi kartıyla alarak, elinde nakit para olmadığını da gösteriyor. Alım gücünün düşüklüğü, kredi kartına olan talebi artırıyor.
İnsanlar tüketimlerinin bedelini ileri dönemlere erteliyor ve bu da piyasada ki durgunluğun bir diğer göstergesi.
Yani ekonomide ciddi bir hastalık yaşanıyor.
Piyasalardaki bu durgunluk enflasyon hesaplamalarına düşüş olarak yansısa da enflasyon oranındaki bu düşüş göstermelik ve tam bir doğruluk derecesi taşımıyor.
Ekonomi ile politika birbirinden ayrılamaz iki ayrı kavram, bir önceki hükümetin belirlediği ekonomi politikası diğer hükümet tarafından değiştirilebiliyor.

Hükümet alım gücünün düzeltilmesine yönelik kararlar almalıdır.
Piyasalarda canlılık yaşanması için çalışanların eline daha çok para geçmesi gerekiyor. Bu durum piyasalarda olumlu bir yansıma oluşturabilir.
İktidar partisi bu noktada olumlu kararlar alabilmelidirler.
Çünkü bir çok kesimde ki vatandaş geçim mücadelesi veriyor.
Erzurum gibi alım gücünün düşük olduğu bir kentte ekonomideki durgunluk ve ekonomideki olumsuzluk daha da hissedilebilir bir boyutta.

Ekonomik krizlerin nedenlerinde yatan stagflasyon ve enflasyon gibi etkenlerin yaşanmaması için olumsuzluklar görmezden gelinmemelidir.
Birileri enflasyonda toz pembe tablolar çizerken, ekonomideki tıkanıklarında görmelerini istiyoruz.
Bilimsel veriler ortada ve yerel göstergeler bu noktada iyi şeyler söylemiyor.
Bu gerçeklerin artık görülmesini istiyoruz.
Esnaf siftah yapamıyor, piyasalarda özellikle tahsilat konusunda büyük olumsuzluklar yaşıyor,bizden söylemesi, ekonomik krizlerini yaşanmaması için önlemler alınması büyük bir gereklilik arz ediyor.

Durgunluğun sonucunda üretim azalacak, işsizlikte buna paralel olarak artamaya devam edecektir. Bununla birlikte durgunluk beraberinde işsizliği getirecek "stagflasyon" tam anlamıyla yaşanacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder